Aslında Necdet Dursun (Gerçek isim gazete tarafından değiştirildi) ve iki ortağı Gürcistan'da her zaman sıcak karşılandılar. "Biz devlet misafirleri olarak, otelimize kadar polis eskortu eşliğinde gidiyorduk.” diyorlar...

Neticede, Stuttgart'lı bu üçlü, on milyonlarca Euro'luk yatırım yapmışlardı. Dursun ve iki arkadaşı Gürcistan’da altı özel okul ve bir üniversite işletiyorlar. Okullarda 2400'den fazla öğrenci öğrenim görürken, Üniversitelerine de 2000 öğrenci devam ediyor. 23 yıl önce başlayan bu faaliyetlerden dolayı adı geçen işadamları yakın zamana kadar Gürcistan hükümetinin takdirlerini almaktaydılar.

 

Geçen hafta ie bir anda hava değişti: Dursun bey okullarını ziyaret etmek ister ancak Tiflis Uluslararası Havalimanı'nda beklenmedik bir şekilde geri çevrilir. Kendisi şoke olmuştur. SÜDWEST PRESSE gazetesine de verilmiş olan red belgesinde gerekçe olarak sadece "diğer nedenler" diye yazmaktadır. Necdet Dursun’un iş ortağı olan Suat Yaman (adı editörler tarafından değiştirildi) "Hızlı bir şekilde bizden kurtulmak istediklerini düşünüyordum. Geldiğimiz uçakla hızlı bir şekilde geri gönderildik.” diye durumu gazeteye ifade etti.

 

SÜDWEST PRESSE’nin talebi üzerine Dışişleri Bakanlığı, bir Alman vatandaşının geri çevrildiği bilgisine ulaştıklarını ve Gürcü tarafı ile görüşmelerin başladığını bildirdi. Gürcistan'ın AB üyeliğine adaylığı ve henüz Ocak ayında vize muafiyetinin AB parlamento komitesinde oylanmış olması meseleyi çok dikkat çekici bir hale büründürdü.

 

Gürcistan’daki gelişmeler, Alman-Güney Kafkasya Parlamentolararası Dostluk Grubu Üyesi olan Tabea Rössner’i de etkiledi. Yeşiller partisi milletvekili “Biz, uzun süredir Türkiye’nin Güney Kafkasya’yı ve bununla beraber Gürcistan’ı etkisi altına almaya çalıştığını artan bir endişe ile gözlemlemekteyiz. Gürcistan’ın iki büyük komşuları olan Rusya ve Türkiye arasında ezilmemesi için, Gürcistan’daki demokratik güçleri desteklememiz gerekir” diyor. Dışişleri Bakanlığı'nın hızlı tepki vermiş olmasını öven Rössner, “meselenin hızlı ve kapsamlı olarak aydınlatılmasını" talep ediyor.

  

Stuttgartlı üç girişimcinin yaşadığı olay, Türk iç politikasının başka ülkeler üzerindeki etkisini gösteren bir örnek. Üç işadamının yaşadıkları sorunların sebebi, İslam alimi Fethullah Gülen'in kurucusu olduğu Hizmet hareketine üyelikleri ile ilgili olduğu şüphesi bulunmaktadır. Gülen ve ona bağlı olanlar, Türkiye’de bizzat Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan tarafından "terörist" olarak sınıflandırılıyor. Necdet Dursun'sa Tiflis Havaalanı'nda yaşanan olayda Türk yetkililerin bir rol oynadıklarından emin. Bunun için açık delilleri de var.

 

Türk hükümetinin Gülen ve onu sevenleri sorumlu tuttuğu, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra, harekete karşı baskılar giderek arttı. Üç ortak, Türkiye'deki darbe girişimini kesin bir dille kınarlarken yine de, Gülen'e bağlılıklarından dolayı saldırıya uğramaktalar.

15 Temmuz darbe girişiminden bu yana, Almanya’da da bu hareketin üyelerinin adlarının yazıldığı kara listeler dolaşmakta. Üç ortak, bunun yanında Almanya’da iş hayatında da faaliyet göstermekteler (gıda ve otomotiv sektöründe şirketleri var). Almanya’da eğitim kurumları alanında bir yatırımları bulunmayan ortaklar Gürcistan’da bu alanın kazançlı olduğu ifade ediyorlar.

*Einreiseverbot in Georgien: Erdogans langer Arm / SÜDWEST PRESSE