Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın New York’ta devam eden temyiz davasında, savcılığın 32 ay hapis cezasının onanmasını isteyip, daha fazla ceza almasını talep eden temyiz başvurusunu geri çekmesinin siyasi bir hamle olabileceği belirtildi.
Dava sürecini yakından takip eden New York Barosu avukatı Cahit Akbulut, Hakan Atilla’nın 32 aylık cezasını tamamlamasına yedi ay bir süre kalmasına rağmen bu süre öncesinde Türkiye’ye iade edilebileceğini öne sürdü.
Amerika'nın Sesi'ndeki habere göre savcılığın temyiz mahkemesine sunduğu son dilekçesini inceleyen avukat Akbulut, “84 sayfalık dilekçede savcılığın Mehmet Hakan Atilla’yla ilgili temyiz başvurusunu geri çektiğini gördük. Bu dilekçede savcılık davanın seyrini başından sonuna kadar geçirdiği tüm aşamalarıyla mahkemeye izah etmiş. Temyize gitmek istemediğini, mevcut hakimin vermiş olduğu karara uyacağını belirtmiş. Dilekçede Hakan Atilla’nın suçlu bulunduğunu kaydetmiş. Savcılık temyiz kararını geri çekmesiyle Atilla’yı aklamıyor, sadece suçlu bulunarak hakim tarafından kendisine verilen 32 ay cezasının onanmasını istiyor. Daha önce cezayı az bulup temyiz mahkemesine yapmış olduğu “ daha fazla ceza verilsin” talebini isegeri çekiyor” dedi.
Avukat Akbulut, Hakan Atilla’nın kalan cezasını Türkiye’de çekmesi için iade edilebileceğinin de ihtimaller dahilinde olduğunu belirterek, “Hakan Atilla’nın ABD’de kendisine verilen cezayı tamamlayarak serbest kalması için yaklaşık yedi aylık bir süreç var. 25 Temmuz’da Hakan Atilla’nın serbest kalmasını bekliyoruz. Ancak bu süre öncesinde Hakan Atilla, cezasının kalan kısmını Türkiye’deki hapishanede çekmesi için iade edilebilir“ dedi.
'İKİ ÜLKE ANLAŞMIŞ OLABİLİR'
Savcılığın temyiz başvurusunu, “Bu tabi ki bir stratejik hamle de olabilir“ diye değerlendiren Akbulut, “Savcılığın böyle bir kararı muhtemel iki ülke arasında bir anlaşmanın da olabileceğini gösteriyor. Hakan Atilla’nın kalan cezasını orada çekmesine yönelik bir karar da olabilir. Bunun hukuken olabileceğini düşünüyorum. Amerikan Adalet Bakanlığı bu konuda rızasını gösterdikten sonra bu işlemin hukuken gerçekleştirilebileceğini düşünüyorum. Tabi Hakan Atilla’nın burada cezaevinde geçirmek zorunda olduğu sürede az kaldı. Tabi son anda savcılığın temyiz kararını geri çekmesi böyle bir ihtimale yol açıyor” dedi.
Akbulut, ABD ile Türkiye arasında Halkbank konusunda devam eden görüşmelere vurgu yaparak, savcılığın geri adım atma kararının bu görüşmelerin bir parçası olabileceğini belirterek, “Savcılık bu geri çekmeyi bir iyi niyet gösterisi olarak da yapmış olabilir. Halkbank konusunda ABD Maliye Bakanlığı'nın ceza vermesi konusunda iki ülke arasında devam eden görüşmelere Hakan Atilla konusunun da eklenmiş olması büyük bir olasılık. Bu görüşmeler çerçevesinde Hakan Atilla’nın da Türkiye’ye iadesi söz konusu olabilir. Genel olarak bakıldığı zaman savcılığın temyiz başvurusunu geri çekme kararı siyasi bir karar olduğu düşüncesi yaratıyor. Adalet Bakanlığı bu yönde savcılığa bir tavsiye yapmış olabilir. İlerleyen zaman içerisinde Halkbank konusunda da alınan kararlar ortaya çıkacaktır. O zaman her şeyi anlamak daha da mümkün olacak“ dedi.
MAHKEME VE SAVCILIK ATİLLA'NIN BÜYÜK BİR ROLÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYOR'
Avukat Akbulut, son gelinen noktada hem mahkemenin hem de savcılığın Rıza Sarraf davasında Hakan Atilla’nın çok büyük bir suçu olmadığı yönünde uzlaştığının görüldüğünü kaydederek, “Görünen o ki hem mahkeme hem de savcılık Rıza Sarraf davasında Hakan Atilla’nın çok büyük bir rol oynamadığı görüşünde uzlaştı. Hem mahkeme hem de savcılık Hakan Atilla’nın Rıza Sarraf’ın ABD’nin İran’a yönelik ambargoları delmek için oluşturduğu suç çetesindeki rolünün oldukça minör olduğunu düşünüyor. Başta hakim Richard Berman, Hakan Atilla’ya ceza verirken istenilen cezanın minimum ceza kriterlerini bile uygulamadı. Minimum cezanın çok altında olan 32 ay ceza verdi. Oysa, jürinin de kararıyla Hakan Atilla için istenen ceza yüz yılın üzerindeydi. Savcılıkta temyiz itirazını geri çekerek bir noktada 32 aylık cezayı Hakan Atilla için yeterli buldu“ dedi.