Hakkari Yüksekova’da 8 Ekim 2016 tarihinde kobra tipi zırhlı araçtan ateş açarak caddeden geçen Serhat Buldan, Rahmi Safhalı, Necdet İşözü ve Aydın Tümen’i öldüren, Şemsettin Kaya ve Mehmet Ali Kaya’yı ise yaralayan Polis İ.M. hakkında, “taksirle öldürme” suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Güvenlik nedeniyle Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilen davanın ikinci duruşmasına sanık Polis İ.M. tutuklu olduğu Erzincan T Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Duruşmaya, yaşamını yitirenlerin yakınları ile müşteki ve sanık avukatları katıldı. Heyet değişikliği nedeniyle eski duruşma tutanaklarının okunmasıyla başlayan duruşmada, Yüksekova Emniyet Müdürlüğü’nün sivilleri tarayan zırhlı aracın periyodik silah bakım tutanaklarına ilişkin gönderdiği yazı okundu.
ASELSAN VE TÜBİTAK’TA UZMAN YOK!
MA’da yer alan habere göre, mahkeme başkanı, gelen yazıda, aracın silahıyla ilgili olay tarihinden önce arıza yaptığına ilişkin şikayet bulunmadığını belirterek gelen yazıya göre aracın içini gösterir kamera sisteminin bulunmadığını, aracın emniyet müdürlüğünün bahçesinde muhafaza altına alındığını aktardı. Mahkemenin sivilleri tarayan zırhlı araca ilişkin bilirkişi raporu istediği ASELSAN ve TÜBİTAK’ın mahkemeye, “bilirkişilik yapabilecek uzmanlarının bulunmadığı” gerekçesiyle OTAKAR ve MKE’den bilirkişilik yapacak kişilerin isimlerini bildirdiğine dair gönderdiği yazı okundu.
‘SİLAH KENDİ KENDİNE ATEŞ ALMADI’
İlk sözü alan duruşma savcısı, tutuklamanın bir tedbir olduğunu, ‘davaya etki edebilecek delillerin toplanmış olması dikkate alınarak’ tutuklu sanığın tahliyesine karar verilmesini talep etti. Ardından söz alan mağdur avukatlarından Davut Uzunköprü ise, aracın silahının kendiliğinden ateş almadığına dikkat çekerek, “Biz suçun kasti olarak yapıldığını düşünüyoruz. Biz bu suçun kasten adam öldürme ve olası kastla adam öldürme suçu olduğunu düşünüyoruz. Bu sebepten dolayı mahkemenin sanık hakkında suç duyurusunda bulunmasını talep ediyoruz” dedi. Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen ise, kamu görevlilerinin sahip oldukları yetkiyi “terör” ve “güvenlik” gibi gerekçeleri ileri sürerek, katliamlar yaptığını ve bundan dolayı herhangi bir cezai yaptırım ile karşılaşmadıklarına dikkat çekti. 4 kişinin yaşamını yitirdiği ve 2 yaralandığı davanın iddianamesinde, sanığa isnat edilen suçun türünün yanlış olduğunu belirten Özmen, sanığın olası kast ve kasten öldürme suçunu işlediğini vurguladı.
POLİS: BU TARZ KAZALAR ÇOK SIK OLUYOR!
Avukat savunmalarının ardından söz alan sanık polis İ.M., aracın içinde kendilerini gösterecek kamera sistemi bulunması durumunda yargılanmıyor olacağını savunarak, “Bu tarz kazalar kobra tipi zırhlı araçlarda çok sık meydan gelmektedir. Ben bu olaydan dolayı çok üzgünüm. Kasıtlı bir eylemim yoktur. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Mahkeme, sanığın tutuklulukta kaldığı süre, tutuklamanın tedbir oluşu, etki edebileceği delillerin toplanmış olmasını gerekçe göstererek, sanık İ.M’nin tahliyesine karar verdi. Mahkeme, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için davayı Aralık ayına erteledi.