CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Beştepe'nin adresini bilmeyenlerle geçirecek zamanımız yok.' sözlerine sert tepki gösterdi. Koç, "Türkiye'nin gündemi; ateş düşen ocaklar, şehit olan gencecik fidanlardır. Türkiye ateş çemberine döndü. 13 yıllık yönetenler hiç sorumlukları yokmuş gibi gündemleri saraya kilitledi. Varsa saray yoksa saray. Yere batsın senin sarayın!" dedi. Koç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hükümeti kurma görevi vermemesini 'Açıkça milli iradenin gasbıdır." şeklinde değerlendirdi.
Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, CHP Genel Merkezinde gündeme dair açıklamalarda bulundu. Son günlerde artan şehit haberleri üzerine Koç, "Ülkemiz bugün bu acıları yaşarken ne yazık ki ülkenin Cumhurbaşkanı tarihte eşi benzeri görülmemiş bir sorumsuzluk içerisinde hareket ediyor." dedi.
Koç, bir yandan gencecik fidanların bir birer toprağa düştüğünü, diğer taraftan bu ülkenin Cumhurbaşkanının çıkıp muhtarlara fıkra anlattığını aktarıp sözlerini şöyle sürdürdü: "Azıcık edep ve izanı olan bir insan millet bu acıları yaşarken böyle davranabilir mi? Aileler yanıyor, Türkiye yanıyor. Eğer Türkiye'nin belli coğrafyasında kamu güvenliği sıfırlanmışsa terör aynen bir veba gibi bütün ülkeye yayılmışsa, ekonomi alarm veriyorsa, böyle bir fırtınanın içinde bizler Türkiye'de Cumhurbaşkanı'nın ağzından neleri konuşuyoruz, tam bir ibretlik. Herkes bu soruyu kendine sormalı 13 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? 13 yıldır hükümet sorumluluğu kimde? Kimler PKK terör örgütü ile pazarlık masası kurdu? Hiç bu sözler sana dokunmuyor mu sayın Cumhurbaşkanı? Kendi çıkarları için Türkiye'nin bugün yaşadığı kaosu yaratan sensin. Bu acılar yaşanırken Saray'ında fıkra anlatan Cumhurbaşkanı. Bugün Türkiye'nin gündemi ne Cumhurbaşkanı'nın dertleridir ne oturduğu Saray'ın gündemidir. Bugün Türkiye'nin gündemi ve derdi ateş düşen ocaklar, şehit olan gencecik fidanlardır. Türkiye ateş çemberine döndü. 13 yıllık yönetenler hiç sorumlukları yokmuş gibi gündemleri saraya kilitledi. Varsa saray yoksa saray. Yere batsın senin sarayın! Bugün güya terörden şikayet eden Recep Tayyip Erdoğan bu işin sorumluluğundan pişkinlikle yüzün bile kızarmadan asla kurtulamazsın. Sana bunu hatırlatmak istiyoruz. PKK ve ileri gelenleriyle silah bırakmadan, hukuk devleti kurallarını çiğneyerek pazarlık yapan sensin. PKK'nın şehir yapılanmalarına göz yuman sensin, senin yönetimin. Uyarılar eleştiriler yapılınca da bunlar karşısında, efendim bunlar çözüme karşı, bunlar kandan besleniyorlar iftirasını yayan yine sen ve senin kadroların. Bugün ne yazık ki bunların ektikleri bu fırtınanın faturasını, gencecik evlatlarımızla beraber bütün Türkiye ödüyor. Canlarıyla ödüyor. Korkularıyla ödüyor. Evet açık söylüyoruz, Türkiye'de tek bir kişi kendi korkularıyla, yetersizlikleriyle, ihtiraslarıyla, kirli tertip ve planlarıyla koskoca bir ülkeyi rehin almış durumdadır.
SEÇİMLE GELMİŞTİR, SEÇİMLE GİTMEMEK İÇİN HER YOLU DENEYEBİLECEK DURUMDA
Türkiye'nin her gün evlatlarını birer birer toprağa verdiği şu günlerde, utanmadan sıkılmadan milletin gözünün içine baka baka aklı sıra fıkra anlatabiliyor, saçmalıyor. Bu Cumhurbaşkanı Türk milletinin vicdanında bir ibret olarak kalacaktır. Saray'daki kişinin niyeti belli ve fütursuzdur. Seçimle gelmiştir, seçimle gitmemek için her yolu deneyebilecek durumdadır. Her kaosu körükleyebilecek, her yola başvurabilecek gözü karalıkta ve sorumsuzluktadır. Tüm siyasi partilere, adalet ve kalkınma partisine sağ duyulu üyeleri dahil, onların sorumlularına ve tüm milletimize seslenmek istiyorum. Türkiye'yi hep beraber bu karanlığın esiri olmaktan kurtarmak zorundayım. Farklılıklarımızı bir kenara koyup, ortak noktada buluşup, milletimizin beklentisini karşılamak zorundayız. Biz devletin tepesinde kavga olmaz dedik. Ama devletin tepesi de kandan çatışmadan medet uman birileri var. Bunu da tutumlarıyla sergiliyorlar. Güya CHP'ye dönük Saray'ın yolunu bilmeyenlere saray kapalı diyor. Hiç unutma, hiç unutma Recep Tayyip Erdoğan. Emperyalist işgalcilere karşı Mustafa Kemal'in önderliğinde kazanılmış o mücadelemizin merkezi, Çankaya'nın adresini bilmeyenleri de aziz milletimiz hiçbir zaman tanımayacaktır sen de bunu unutma."
'ERDOĞAN TÜRKİYE'Yİ SEÇİME SÜRÜKLEMEKTE ISRAR EDİYOR'
Mevcut Cumhurbaşkanı'nın demokratik teamülleri çiğneyerek ana muhalefet partisinin Türkiye'yi rahatlatacak hükümet kurmasını engellemeye kalkması açıkça milli iradenin gasbı olarak değerlendiren Koç şöyle devam etti: "Bunu Adalet ve Kalkınma Partisiyle yaptığımız koalisyon görüşmelerinde, son gündeki tavrıyla ortaya koymuştur. Bundan sonraki aynı tutumu CHP'li başka seçeneğinin ortaya çıkmaması için kullanmaktadır. CHP'nin hükümet sorumluluğunu üstlenmek, Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak için her türlü samimi çabayı gösterdiği, ortaya çıkan hükümet formüllerinde yapıcı bir tutum sergilediğini ve her şeyden önce Türkiye dediğini milletimiz bilmektedir. Ancak yurttaşlarımız sorunlarına çözüm bekler, ülkemizin sorunları daha da ağırlaşırken, Erdoğan, Türkiye'yi seçime sürüklemekte ısrar etmektedir. Ne her gün kaybettiğimiz fidanlarımız, ne ağırlaşan ekonomik tablo ne de seçmenin ortaya koyduğu irade, Erdoğan'ın iktidar saplantısının önüne ne yazık ki geçememektedir. Erdoğan'ın hırsının Türkiye'ye faturası artık yaşanmaz boyutlara gelmiştir. Şimdi kaçak saray bahane edilerek, CHP'nin hükümet kurma sorumluluğu almasının önüne geçmektedir. Aslında bu ülkemize de insanımıza da yapılan en büyük haksızlıklardan bir tanesidir."
'DİĞER PARTİLER ERDOĞAN'IN HIRSINA SEYİRCİ KALMAMALI'
Diğer muhalefet partilerine de çağrıda bulunan Koç, "Erdoğan'ın iktidar hırsı için Türkiye'ye bedel ödetmesine onların da seyirci kalmamama durumları vardır." dedi. Koç, "Herkesin duyarlılığını beyan etmeye, Türkiye'nin ihtiyacı vardır. Açık ve net söylüyoruz, CHP hükümet kurma sorumluluğunu almaya hazırdır. Türkiye'yi kimsenin iktidar hırsına kurban etmemek için yurttaşlarımıza nefes aldırmakta da kararlıdır. Tayyip Erdoğan ipe un sermekte kararlıdır. CHP'ye görev vermek durumundadır. Aksi takdirde, milli iradeyi iktidar hırsı için rehin alanları, Türkiye'yi kendi hırsı için hükümetsiz bırakarak, bir erken seçme sürükleyenleri, önce ben diyenleri, önce benim çıkarlarım diyenleri milletimiz asla unutmayacaktır. CHP, 'kaçak saray'dan gelen tüm engellemelere, diğer siyasi partilerin çözümsüzlükte ısrar etmelerine rağmen, önce Türkiye demeye, her türlü fedakarlığı mücadeleyi sergilemeye 7 Haziran'dan bugüne kadar her adımda olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir." diye konuştu.
'CHP'NİN SEÇİM HÜKÜMETİNDE YER ALMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR'
Açıklamanın ardın basın mensuplarının sorularını cevaplayan Koç, bir basın mensubunun 'Seçim hükümetiyle ilgili MHP'nin tavrı belliydi bakan vermeyeceklerini açıkladı. CHP'nin bu noktada netleşmiş bir kararı var mı?' sorusuna ise şu cevabı verdi: "CHP, normal demokratik teamüller gereği, hükümet kurma görevini almaya beklemektedir. Eğer bu verilmezse, bir yetki gasbı olduğunu da açıkça ifade etmektedir. Burada Sayın Davutoğlu'nun itirazını yapması gerekir. Ama ondan da bir davranış çıkmıyor. Eğer CHP Anayasa'nın 114-116'sı çalışır ise böyle bir teklifi kabul edecek olsa zaten kısa süreli seçim hükümetinde, AKP'nin teklifini kabul ederdi. O yüzden CHP'nin böyle bir hükümette yer alması mümkün değildir." CİHAN