Filistin ve İsrailliler hasarın boyutunu değerlendirmeye başlarken, Reuters haber ajansına konuşan Ebu Ali adlı bir Gazzeli mahallesinin tsunami tarafından vurulmuş gibi göründüğünü söyleyerek “Bu manzara karşısında dünya kendisine nasıl medeni diyebilir?” diye sordu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sözcüsü Margaret Harris, Gazze’deki kapasitelerinin üzerinde dolu olan hastanelerin yaralılarla baş etmekte zorlandığını kaydetti, hemen tıbbi malzeme ve sağlık personeli ulaştırılması için Gazze Şeridi’ne acil erişim imkanı sağlanması çağrısında bulundu.

Gazzeliler yıllardır insan ve mal geçişlerini kısıtlayan İsrail ablukası ve Mısır’ın kısıtlamaları altında yaşıyor. Her iki ülke de bu uygulamalarının nedenini Gazze’yi kontrol eden Hamas’ın silah ve cephane elde etmesini engellemek olarak gösteriyor. Filistinliler ise kısıtlamaların Gazze’nin 2 milyonluk nüfusunun toplu cezalandırılması anlamına geldiğini kaydediyor.

Hamas lideri İsmail Haniye savaşı askeri ve ekonomik olarak daha güçlü bir düşmana karşı başarılı bir direniş olarak nitelendirerek “İşgalin tahrip ettiğini yeniden inşa edeceğiz ve yeteneklerimizi yeniden inşa edeceğiz. Şehit ailelerine, yaralılara ve evleri yıkılanlara karşı yükümlülüklerimizi ve görevlerimizi terk etmeyeceğiz” dedi. Haniye, “direnişe para, silah ve teknoloji sağlamaktan vazgeçmeyen” Mısır, Katar ve İran’a teşekkür etti. Hamas siyasi bürosunun kıdemli bir üyesi olan Ezzat el-Reshiq, taleplerinin El Aksa camiinin ve Doğu Kudüs’teki evlerinden tahliye edilmekle tehdit edilen Filistinlilerin korunmasını içerdiğini açıkladı.