Seydioğlu Baklava A.Ş.’nin sahipleri Hasan Sel ve Hüseyin Sel, Pendik D-100 Karayolu’nda 6 Temmuz cuma akşamı saat 19.00 sıralarında hamile Ayfer Bahçıvan ve eşi Yunus Emre Bahçıvan’ın bulunduğu otomobilin önünü kesip araca saldırıp aynasını kırmıştı. Saldırganlar 8 Temmuz’da gözaltına alınıp tutuklanırken, iki kardeşe çeşitli suçlardan toplamda 20’şer yıl hapis cezası istenmişti.
İlk duruşma
Saldırganlar Hasan Sel ve Hüseyin Sel, bugün Anadolu 59’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşmasına çıktı.
Duruşmaya Sel kardeşlerin yanı sıra müştekiler Ayfer Bahçıvan, eşi Yunus Emre Bahçıvan ile tarafların avukatları katıldı.
Kimlik tespiti sırasında Hüseyin Sel aylık gelirinin 15 bin, Hasan Sel de 50-60 bin lira arsında olduğunu söyledi. İlk olarak Hasan Sel’in sorgusu yapıldı. Annesinin hastalığı nedeniyle o gün Kastamonu’ya doğru yola çıktığı esnada olayın yaşandığını söyleyen tutuklu sanık Hasan Sel, aracı kardeşi Hüseyin Sel’in kullandığını söyledi.Reklam‘Arkadan çarptı’
Müşteki Yunus Emre Bahçıvan’ın kullandığı araç ile kardeşinin kullandığı aracın aynalarının temas etmesi nedeniyle ilk olayın yaşandığını, bir süre sonra tekrar iki aracın yan yana geldiğinde aynaların yeniden temas ettiğini belirten Hasan Sel, müştekinin aracının önüne geçerek yollarına devam ettikleri sırada arkadan kendilerine çarptığını savundu.
‘Yapmamam gerekiyordu’
Çarpışma üzerine kardeşiyle araçtan indiğini söyleyen Sel, müştekinin annesine yönelik küfretmesi üzerine sinirlendiğini iddia etti. Sel şunları ifade etti: “Annemle ilgili sözler de sarf edilince şeker hastası olduğum için kendimi kaybettim, sinirlendim. Yapmamam gerekiyordu. Pişmanım. Yaptığım doğru değil ama müşteki taraf bana aynasını gösterince ben de aynasına vurdum, kırdım.”
Hasan Sel, hakimin “Niye emniyet şeridinden gidiyorsunuz”sorusuna, “Annemin hastalığından dolayı emniyet şeridinden gitmek durumunda kaldık” karşılığını verdi.
‘Darp etmedik, kötü söz söylemedik’
Diğer tutuklu sanık Hüseyin Sel, Kastamonu’da yaşayan annesinin hastalığını duyunca ağabeyi ile panik halinde yola çıktığını söyledi. Emniyet şeridinden ilerlerken iki aracın aynasının temas ettiğini, olayın bu şekilde başladığını söyleyen Hüseyin Sel, müşteki Yunus Emre Bahçıvan’ın kendilerine küfrettiğini savundu.
Yoluna devam ettiği sırada Yunus Emre Bahçıvan’ın kendilerine arkadan vurması üzerine durduklarını savunan Hüseyin Sel,“Durmak zorunda kaldık. Araçtan indik. Yunus Emre beye de hanımefendiye de hiçbir kötü söz söylemedik. Darba ilişkin bir eylemimiz olmadı. Hanımefendinin bulunduğu tarafa geçmedik bile” dedi.
‘Linç edildik’
Hüseyin Sel, firmalarının 1951’de kurulduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu olay yakışan bir olay değil. 1951 kuruluşlu bir firmayız. 2018 yılında 4 milyon 750 bin lira gelir vergisi ödedik. Şimdi iflas noktasına geldik. Yanımızda 150 kişi çalışıyor. Böyle bir şekilde olayın yaşanmasından dolayı hem burada müştekilerden hem de kamuoyundan özür diliyorum. Bu olay bize yakışmadı. Müşteki tarafın maddi hasarı neyse karşılamaya hazırız, manevi olarak gidermek açısından özür dilemekten başka bir şey elimizden gelmiyor. Sosyal medyadaki linç girişiminden çocuklarımız inanılmaz derecede etkilendi. Ben hala olayın bu şekilde nasıl geldiğine inanmıyorum. Biz edepli, terbiyeli insanlarız. Şu anda mağdur duruma geldik. Bize verilen en büyük ceza sosyal medyada yapılan linç oldu.”
‘Düşük yaptığım için çok dikkatliydik’
Bahçıvan ailesi.Araçta bulunan hamile Ayfer Bahçıvan da emniyet şeridinden ilerleyen sanıkların araçlarına çok yaklaşması ile iki aracın aynasının çarpıştığını, sanıkların aniden araçlarını eşinin aracının önünde durdurmasıyla sanıkların araçlarından inerek araçlarının bulunduğu yere geldiğini dile getirdi.
Bahçıvan şöyle devam etti: “Eşim camı araladı, hamile olduğumu söyledi. Öncesinden düşük yaptığım için çok dikkatliydik. Cama vurdular. Ben camın kırılacağını ve bize kötülük yapacaklarını düşündüm. Ben sanıkların iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Sanıklardan şikayetçiyim, Allah katında da hiçbir şekilde hakkımı helal etmiyorum. Doğmamış çocuğumun hakkını da helal etmiyorum. Ben 31 yaşındayım. Nasıl bu kadar vicdansız olabilir diye düşünüyorum. Ben yaşadığım şeye hala anlam veremiyorum. Halen trafiğe çıktığımda emniyet şeridinden veya sağdan bir araç geldiğinde hala tedirgin oluyorum. Trafikte yaşadığımız bu olay bende çok büyük bir korkuya yol açtı.”
‘Ani hareket yapamazdım’
Yunus Emre Bahçıvan da sanıkların emniyet şeridinde ilerlediğini, ileride polis görünce ceza yememek için aniden önlerine kırdığını, bu sırada aynalarının çarpıştığını, olayın da bu şekilde başladığını dile getirerek şunları aktardı: “Benim yol vermeme sebebim, eşim hamile olduğu için ani duruş hareketi yapmamamdır. Bu nedenle kesintisiz bir şekilde yola devam ettim. Bizden kibarca yol istense, sinyal verilse belki yol verirdim. Ama sanık tarafın bulunduğu araç polisi gördüğü için muhtemelen ceza yememek adına ansızın bizim şeride geldi.”
Yol vermediği için öfkelenen sanıkların aracının aniden önüne kırdığını, arkadan onlara çarpmak zorunda kaldığını söyleyen Bahçıvan şunları anlattı: “Çok öfkeliydiler. Öfkeleri yüzlerinden okunuyordu. Eşim birden panik oldu. Ben camları kapattım, kapıları kilitledim. Telefonumu çıkardım. Yanıma geldikleri esnada kayda başladım. Yanıma geldiler. Amaçları kapıyı açıp bana bulaşmaktı ama açamadılar. Kapıyı açamadıkları için camı yumruklamaya başladılar. Ben o sırada eşimin hamile olduğunu söyledim. Hatta duysunlar diye camı hafifçe araladım. Ama hiç merhamet etmediler. Eşim polisi arayacağım dediğinde sürücü kısmındaki şahıs, mimik hareketleriyle, dalga geçer gibi ‘Ara polisi, gelsin’ şeklinde konuştu.”
Yunus Emre Bahçıvan, yolcu kısmında oturan kişinin bakışını ömrü boyunca unutmayacağını belirterek “Bir buçuk gün sonra eşim kötü oldu. Hastaneye gittik. Bu olay hala gündemimizde, normal hayatımıza dönemedik. Karşı tarafın özürlerinde, pişman olduklarını beyan etmelerinde samimi olduklarını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
Bahçıvan, “Sadece bir şerit alamadığı için sanıkların bunu bize yaşatmaya hakkı yok. Eşimle çocuk sahibi olmak için çok uğraşıyoruz. Daha önce bebek kayıpları oldu. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.