Dünyanın pek çok ülkesi ile birlikte Türkiye'de uzun yıllar 'Ali Baba ve 40 Haramiler' adıyla sahnelenen eserin adı duyurusundaki 'harami' kelimesi bu sezon kaldırıldı. Devlet Opera ve Balesi'nde 24 yıldır izleyicisiyle buluşan eserin 2015-2016 sezonu afişi 'Ali Baba&40' adıyla hazırlandı.
Rengim Gökmen'in Temmuz 2014'te görevden alınması sonrasında, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür ve Sanat Yönetmenliği görevine vekaleten getirilen Selman Ada'nın bestelediği, librettosunu Tarık Günersel'in yazdığı eser, 2015-2016 sezonunda Ankara, Mersin ve Antalya Devlet Opera ve Balesi tarafından programa alındı. Ancak ünlü eserin adı, bu sezonda 'Haramiler' sözcüğü çıkartılarak 'Ali Baba&40' olarak belirlendi.
Operanın bestecisi olan Selman Ada geçen yıl, Devlet Opera ve Bale personeline 'tayt, kolsuz penye, şort, streç ve çivi topuklu ayakkabı giyme yasağı' getiren genelgeyi de hazırlatmıştı.
'HARAMİLER' KELİMESİ ÇIKARTILAN OPERANIN KONUSU
2015-2016 sezonunda afişi 'Ali Baba&40' adıyla hazırlanan opera eserinin konusu ise şöyle: "Karısı Ayşe, oğlu Abdullah ve kölesi Nurcihan ile yoksul bir hayat sürdürmekte olan Ali Baba, Kırk Haramiler'in gizemli mağarasının sırrını öğrenir. Kırk Haramiler mağarayı terk edince içeri girerek altınlardan alır. Neşeyle eve dönen Ali Baba'yı zengin hayat özlemi içindeki karısı Ayşe karşılar. Ali Baba'nın anlattıklarını coşkuyla karşılayan Ayşe, torbadaki altınları tartmak için eltisi Zeynep'ten ölçeği ister. Zeynep, Ayşe'nin neyi tartacağını öğrenebilmek için ölçeğin altına gizlice yağ sürer. Durumdan habersiz olan Ayşe ölçeği geri getirdiğinde, Zeynep ölçeğin dibine yapışmış altını görür ve kocası Kasım'a durumu anlatır.
Kasabada hilekarlığı, düzenbazlığı ile tanınan Kasım, abisi Ali Baba'ya altınların yerini söylemesi için ısrar eder. Sonunda Ali Baba tehlikelere karşı uyararak Kasım'a mağaranın sırrını açıklar. Kasım zengin olma hayalleri ile mağaraya ulaşıp içeri girse de sihirli sözcüğün ne olduğunu hatırlayamadığı için mağaradan çıkamaz ve Haramiler'e yakalanır.
Kardeşi Kasım dönmeyince onu bulmak için mağaraya gelen Ali Baba, Kasım'ın öldürülmüş olduğunu görür ve Kasım'ın vücudunun parçalarını torbalara doldurarak evine döner. Bir terzi gelip gömülebilmesi için Kasım'ın cesedini diker.
Haramiler tekrar mağaraya döndüklerinde Kasım'ın cesedini bulamazlar ve mağaranın sırrını bilen biri daha olduğunu anlarlar. Haramibaşı olayın çözülmesi ve sırrı bilenin yakalanıp öldürülmesi emri verir.
Kasabaya gelip iz sürmeye başlayan Harami Hazım, Terzi'yi rüşvetle konuşturur ve Ali Baba'nın evini öğrenir. Haramileri çağırmaya gitmeden önce Ali Baba'nın evinin kapısına bir çarpı işareti koyar ve uzaklaşır.
Olanlara şahit olan Nurcihan, kötü bir şeyler olduğunu sezer ve diğer evlerin kapılarına da aynı işaretten yapar. Kasabaya gelen Haramiler evi bulmak için biraz dolansalar da sonunda Ali Baba'ya ulaşırlar. Tüccar kılığına giren Haramibaşı, onu tanıyamayan Ali Baba'nın evinde tanrı misafiri olarak kabul görür. Diğer Haramiler ise bahçedeki büyük küplerin içine saklanarak Haramibaşı'nı beklemeye koyulurlar. Durumu farkeden Nurcihan Haramiler'i ve Haramibaşı'nı beklenmedik bir yöntemle saf dışı bırakır.
Ali Baba, Nurcihan'ın kayatını kurtarması üzerine onu kölelikten azat ederek oğlu Abdullah ile evlendirmeye karar verir. Haramiler serbest kalır.
'Ama masal böyle değil ki!' şaşkınlığını yaşatacak olan eser, kaynağını Binbir Gece Masalları'ndan alsa da günümüz dünyasına göndermelerle dolu olan bir finalle seyircisini selamlıyor."
CİHAN