Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için Silivri Cezaevi önünde başlatılan umut nöbetini devralan gazeteci Hasan Cemal, "Şu anda Silivri hapishanesinin önünde Can Dündar'a Erdem Gül'e ve hapishanedeki diğer meslektaşlarımıza bir kez daha seslenmek istiyoruz; bu dünya despotlara kalmadı ve kalmayacak!" dedi.
Umut nöbetini meslektaşı Cengiz Çandar ile birlikte devralan Hasan Cemal, "Buraya sevgili gazeteci meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül için onlarla dayanışmamızı göstermek için geldik. Hem onların özgürlüğünü hem de kendi mesleğimizin özgürlüğünü ve ifade özgürlüğünü savunmak için geldik. Hem de halen Silivri'de ve diğer hapishanelerde olan, gazeteci arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın özgürlüklerine konuşmaları için geldik." diye konuştu.
Gazetecilik mesleğinin en iyi bir şekilde yapılabilmesi için özgürlüğün şart olduğunu belirten Cemal, "Erdoğan yönetimi ile Türkiye'de demokratik hak ve özgürlüklerin çok fena kol ve kanadının kırıldığına tanıklık ediyoruz. Şu anda Silivri hapishanesinin önünde Can Dündar'a Erdem Gül'e ve hapishanedeki diğer meslektaşlarımıza bir kez daha seslenmek istiyoruz; bu dünya despotlara kalmadı ve kalmayacak.!" ifadelerini kullandı.
İDDİANAME UTANÇ VERİCİ
Mahkemenin kabul ettiği Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili iddianameyi değerlendiren Cemal, "İddianamenin tümünü okumadım. İddianame hukuk adına utanç verici bir lekeyi Türkiye'nin alnına tekrar vurmuştur. Gerçekten utanç verici bir iddianamedir. Böyle iddialarla Can Dündar ve Erdem Gül'ün artık hapiste tutulmaması lazım. İlk duruşmada serbest kalacaklarına inanıyorum. Bu iddianame, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü açısından tam bir kara lekedir. " şeklinde konuştu.
CİHAN