PKK’nın lider kadrosu içinde yer alan Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin hakkında çıkan ‘öldürüldü’ iddialarının gündemde olduğu dönemde yayımlanan yazıyla ilgili açılan soruşturma kapsamında verdiği ifadesinde 47 yıllık gazeteci olduğunu ve 1980’li yıllardan bu yana PKK ve Kürt sorunuyla ilgilendiğini belirten Hasan Cemal, yazısının ve görüşmelerinin mesleki faaliyet çerçevesinde olduğunu ifade ederek, “Gazetecilik suç değildir” dedi.
“Bir gün örgüt lideriyle, bir gün Başbakan ile görüşebiliriz”
PKK ve Kürt sorunuyla ilgili sayısını hatırlamadığı kadar çok yazı ve 4 kitap yazdığını belirten Cemal, hiçbir yazısından ve kitabından dolayı terör örgütü propagandası yapma ve terör örgütü bağlantısı suçlamalarıyla bir soruşturma yapılmadığını ifade etti.
11 Temmuz’da T24'te yayımlanan yazısının bir benzerinin 2014 yılında hazırladığı “Kürdistan Günlükleri” isimli kitapta da yer aldığını ve soruşturmaya tabi tutulmadığını kaydeden Cemal, “Fehman Hüseyin isimli şahısla 2013 yılı Mayıs ayında görüştüm. Bu görüşme T24’te yayımlandı. Gazeteci bir gün dağ başında devlete silah çekmiş bir örgüt lideriyle görüşür, daha sonra Başbakan ile görüşür, daha sonra denizde tatil yapar. Bu mesleğin bir cilvesi ve çelişkisidir” dedi.
“Fehman Hüseyin” başlıklı yazısında da gazetecilikle ilgili duygu ve düşüncelerini açıklamaya çalıştığını belirten Hasan Cemal, “1993 yılında Bekaa vadisinde Abdullah Öcalan ile görüştüm. Bu görüşme Sabah gazetesinde yayımlandı. 2009 yılında Murat Karayılan ile görüştüm. 2009 - 2011 döneminde Milliyet’te yayımlandı. 2013 yılındaki görüşme de T24 isimli internet gazetesinde yayımlandı. Bu görüşmelerden dolayı hakkımda herhangi bir soruşturma açılmadı. Bütün bu faaliyetlerim gazetecilik faaliyetleri içerisinde olmuştur. Herhangi bir suç işlediğimi sanmıyorum. Gazetecilik suç değildi” diyerek ifadesini sonlandırdı.
Av. İlkiz: Kovuşturmaya yer olmadığı kararı talep ediyoruz
T24 ve Hasan Cemal’in avukatı Fikret İlkiz de, yazının 2014’te yayımlanan Kürdistan Günlükleri adlı kitabın 159 ile 166. sayfaları arasında yer aldığını, kitapla ilgili yapılan soruşturmanın takipsizlik kararıyla sonuçlandığını dile getirdi ve “Müvekkilimin üzerine atılı suçun oluşmadığı kanaatindeyiz. Şikayetçinin kimliği belli değildir. Bu nedenle müvekkilim hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.