Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi'nde olan epilepsi hastası Selami Keleş, kullanması zorunlu ilaçlarının koğuş yerine koridorda verilmesini protesto ettiği için bir aydır ilaç kullanamıyor. Durumu gittikçe ağırlaşan Keleş’in kardeşi Gülbahar Keleş, duyarlılık çağrısında bulundu.

Keleş, 2018 Mart ayında durumunun kötüleşmesi nedeniyle İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde sevk edilip; göz hastalıkları, dâhiliye, KBB, ortopedi, fizik tedavi, psikiyatri ve nöroloji anabilim dallarında muayene ve tetkikleri yapılarak, rapor hazırlanmıştı. 30 Mart 2018 tarihli raporda, Keleş hakkında; "Kranial MR incelenmesi normal olan hastanın EGG’sinde solda belirgin her iki hemisfer temporal bölgede epileptik aktivite ve yaygın bioelektrik aksama tespit edildiği, nonkonvulsif status epileptikus tanısı ile tedavi düzenlendi. Söz konusu tedaviden fayda gördüğü ancak psikiyatrik muayenelerinde amnestik belirtiler gözlendiği göz önüne alındığında kişide epilepsi ve genel tıbbi duruma bağlı amnestik bozukluk saptandığı, bu durumuyla infaz tehirinin gerekmediği, ancak bulunduğu cezaevi infaz kurumuna en yakın hastanenin nöroloji polikliniğinde düzenli aralıklarla tıbbi kontrollerinin uygun olduğu tıbbi kanaatini bildirir sağlık kurulu raporu oy birliğiyle verildi” diye belirtildi.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre ailesini arayarak durumunu anlatan Keleş, yaşadıklarını şöyle özetledi: “Gardiyanlar, ‘koğuştan suyunu al. Koridorda sana ilaç vereceğiz’ diyorlar. Bir ay öncesine kadar ilaçlarımı koğuşa kadar getirip, bana veriliyorlardı. Ben ilaçlarımı düzenli bir şekilde alabiliyordum. Ama ne olduysa bu uygulamaya tabi tutuldum. Bu uygulamayı kabul etmediğim için ilaçlarımı kullanamıyorum.”

Durum karşısında cezaevini arayan Keleş’in ailesine bir görevli, “Bunu size kim dedi. Kendisi ne ilaç kullanıyor. Bizde bilgisayar yok, tatil olduğu için kapalı. Onun durumu ile ilgili kurum doktoru ve cezaevi idaresi gereğini yapmıştır. İlaçlarının verilmesi gerekiyorsa verilir. Verilmesi gerekmiyorsa verilmez. Burada kurumun doktoru var. Biz karışamayız. İlaç veremeyiz. Ben ona bir şey diyemeyeceğim” dediğini söyledi.  

Ağabeyinin kendisini aradığında sesinin çok kötü geldiğini dile getiren kardeş Keleş, ağabeyinin ilaç kullanmadığından dolayı durumunun kötüleştiğini söyledi. Ağabeyinin telefonda görüşme sırasında konuştuklarını sürekli tekrarladığını ifade eden Keleş, şunları söyledi: "Biz ağabeyimin eski durumuna gelmesinden korkuyoruz. Ağabeyim hastalığı kötü bir şey ve ilaçlarla ayakta durması gerekir. Ancak bir aydır koridorda ilaç verilme dayatmasında ötürü kendisi ilaçlarını kullanamıyor. Bizler kendisine ilaçlarının koğuşta verilmesi istiyoruz. Kendisinin sağlığından endişeliyiz. Bizden çok uzaktadır. Hem tedavisinin aksatılmaması hem de bizim ona moral için Adana’ya yakın bir cezaevine naklini istiyoruz. Birkaç kez de bu talebi yeniledik ama her seferinde reddedildi. Bizler bu talebin yerine getirilmesini istiyoruz.”

Halk arasında ‘Sara Hastalığı’ olarak da bilinen Epilepsi, beyinde sinir hücrelerinden kaynaklanan, kısa süreli nörolojik bir bozukluk yaşanmasıdır. Beyinde anormal elektriksel aktivite sonucu beklenmedik nöbetler meydana gelir. Epilepsi nöbetlerinin farklılıklar gösteren türleri vardır. Bayılma ya da titremenin yanı sıra bazı hastalarda, hastanın kendisi bile nöbetleri hissetmez ve bu da teşhisi güçleştirir.