Elazığ Fethi Sekin Hastanesi’nde yaşanan olay, bizzat zulme maruz kalan genç anne Rabia Bıyıklı’nın mektubuyla ortaya çıktı. www.gorulmustur.org’da yayınlanan mektup yaşanan rezaleti gözler önüne serdi. İşte Radikal bir sol örgüte üye olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan Rabia Bıyıklı’nın kendi kaleminden yaşadıkları:
ONURUMUZ DEFALARCA ÇİĞNENDİ
“Hepinizi içerisinden geçirdiğimiz süreci, umudu, direnci ve coşkusu ile selamlıyorum. Ben 45 günlük bebeğim Mavi ile Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesi ‘den henüz yeni anne olmuş bir tutsağım. Sizlerle bebeğim Mavi ‘nin 45 günlük hikâyesini paylaşmak istiyorum. Bu süreçte ben ve bebeğim Mavi pek çok hak gaspı ile karşı karşıya kaldık ve insan onurunu çiğneyen muameleler karşılaştık. Bu noktada bizim hikâyemizin bilinmesi ve anlaşılması bizler açısından büyük bir önem sahip. Bu konuda gereken hassasiyeti göstereceğinizi umut ediyorum. Ve Mavi ile hikâyemizi anlatmaya başlıyorum.”
GÖZALTINDA KANAMAM OLDU, BEBEĞİMİ KAYBEDİYORDUM
“10 Eylül 2018 tarihinde Bursa ‘ da gözaltına alındığımda beş aylık hamileydim. Beş aylık hamile olmama rağmen 10 gün gözaltında tutuldum. Gözaltında gördüğüm muamelelerden kaynaklı kanamama oldu ve bu süreçte bebeğimi kaybetme tehlikesi yaşadım. Benim ve bebeğimin hayatı tehlikeye düşmüşken gözaltı sürecimde Dersim ‘ e götürüldüm ve burada da beş gün gözaltında kaldım ve 20 Eylül 2018 tarihinde tutuklanarak Elazığ Kadın Kapalı Hapishanesi’ne getirildim.”
Genç kadın, doğum öncesi, doğum sırası ve sonrasında yaşadığı zulümleri ayrıntılı olarak anlatıyor.
KELEPÇELİYKEN SUNİ SANCI VERİLDİ
“Hamile olduğum süre zarfı içerinde bebeğimin sağlık kontrolleri için hastaneye her gittiğimde kelepçe dayatması ile karşı karşıya kaldım. Bu durum bazı koşullarda bebeğimin ve benim kontrollerimin aksamasına sebep oldu. Bu uygulamanın en ağır boyutunun doğum için hastaneye ( Elazığ Fethi Sekin Hastanesi ) yatırıldığımda yaşadım. Doğum için hastaneye gittim ve iki gün boyunca hastanede kaldım. Bu iki gün içerisinde kelepçe ile yatağa bağlandım ve normal doğum gerçekleşmediği için yatağa kelepçeli vaziyette iki gün boyunca bana suni sancı verildi. Doğum sancısı gibi bir sancı ile başetmeye çalışırken ellerimi dahi hareket ettiremiyordum. ‘’Kaçma ‘’ ihtimalime karşı bu işkence bana uygulandı ancak bu koşullar altındaki bir insanın kaçabilmesi mümkün müdür; Bu uygulama bütün boyutları ile insanlık onurunu zedeleyen bir işkenceydi ve ben iki gün boyunca bu işkenceye maruz kaldım.”
DOKTORA RAĞMEN KELEPÇE ÇIKARILMADI
“Doktorun kelepçenin çıkarılması yönündeki ısrarlarına rağmen rütbeli asker bunu kesinlikle kabul etmedi. Bildiğiniz üzere hasta- doktor ilişkisi içerisinde üçüncü bir kişinin karar verme yetkisi yoktur ancak yaşanan durum bunun tam tersiydi. Bebeğim bu koşullar altında dünyaya gözlerini açmıştı. Onu özgürlük ismi gibi mavi bir gökyüzü değildi tel örgüler bekliyordu ve elbette tel örgülerin türlü zorlukları…”
38 GÜNLÜK BEBEKLE, ‘TABUT’TA SÜRGÜN
“Daha bebeğim Mavi 38 günlükken Elazığ Kapalı Hapishanesi ‘den Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesi ‘ne sürgün edildik. Bu bebeğimle birlikte karşılaştığımız ilk zorluk değildi elbette ama en zoruydu diyebilirim. Ben onu yatağından çıkarmaya kıyamazken kendimizi tek kişilik ring aracında bulduk… Sağlıklı bireyler için dahi uygun olmayan tekli ring koşullarında bebeğim Mavi Ve ben düştük yollara. Sezaryen doğum yaptığım için dikişlerim henüz iyileşmemişti. Bebeğim Mavi ise dünya ile ilk kez bu koşullar altında karşı karşıya kalıyordu. Türlü itiraz ve tartışmalarla bir sürgünü ertelemeye çalışmış olsak da tahmin edeceğiniz gibi hiçbir çabamız sonuç vermedi.”
DOKTORDAN ‘SKANDAL’ RAPOR
“İki hafta önce Mavi ‘nin ilaçlarını yazdırmak için revire çıktığımda Elazığ Kadın Kapalı Hapishane reviri doktoru Duygu Özçin tarafından yola çıkabileceğimize dair bizim adımıza rapor düzenlenmişti. Gardiyanlar ‘yola çıkabileceğinize dair raporunuz var’ dediklerinde aklıma ilaç yazdırmak için 4 Mart 2019 tarihinde çıkmış olduğum revir hiç gelmemişti. Ancak 15 gün önceden yola çıkabileceğime dair rapor düzenlenmiş ve bu bir raporun yasal süreci üç günken yapılmış!”
BİZİM YAŞADIKLARIMIZI BAŞKALARI YAŞAMASIN
“Hukuki olarak hiçbir geçerliliği olmayan evraklar gerekçe gösterilerek Kayseri ‘ye sürgün edilmiş oldum. ‘Tabutluk’ olarak da tabir edilen ring aracında 38 günlük bebeğim Mavi ve ben hareket etmekte dahi güçlük yaşıyorduk ama elbette ki bizim konforumuzu düşünecek değillerdi, değil mi? Evet, Mavi ‘nin bugün 46. Günü. Dünyanın ve ülkenin içerinden geçtiği karanlık ve gri günlere inat onun ismi Mavi. Bizim yaşadıklarımı başka bebekler ve anneler yaşamasın diye bu yaşadıklarımızı sizlerle paylaşmak istedik.”