Son yıllarda LGS, YGS ve KPSS gibi sınavlarda sıkça rastlanan ‘hatalı soru’ skandallarına ÖSYM’den cevap geldi. Kurum, Meclis aracılığıyla gelen şikayetlere verdiği cevapta, hatalı soruların belirli bir müfredat olmaması, sınavlar için fazla soru hazırlanması ve mevzuatın sık değişmesinden kaynaklandığını ifade etti.
Yapılan hataların normal olduğu savunulurken şu cümle kullanıldı: “Standart müfredatı ve ders kitabı olmayan alanlarda iptal edilen soruların bir kısmı, sorunun nesnel olarak hatalı olmasından değil, o alandaki eserlerde ekol farklılıkları nedeniyle farklı bilgi ve yorumların olmasından kaynaklanmaktadır.”
Yanlış soruların sahibi olan akademisyenlere müeyyide uygulanması teklifi ise ÖSYM tarafından “Soru yazarlarının sorularının iptali ve soruşturmaya tabi tutulması halinde, soru yazarlığını kabul eden akademisyen bulmak mümkün değildir.” gerekçesiyle reddedildi.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), LGS, YGS ve KPSS gibi sınavlarda sıkça rastlanan ‘hatalı soru’ların normal olduğu görüşünde.
Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) ve TBMM aracılığıyla gelen şikâyetlere cevap veren ÖSYM, hataları, fazla soru hazırlanmasına, belirli bir müfredat olmamasına ve mevzuatın sık değişmesine bağladı.
Hatalı soruların mağduru öğrencilerin bir kısmı konuyu yargıya taşırken, bazıları da ilgili kurumlara şikâyet mektubu yağdırıyor.
Kamuoyunda, ÖSYM’ye çok sayıda sınavsız olarak niteliksiz eleman alımı yapıldığı, hatalı soruların daha çok bu durumdan kaynaklandığı iddiası var.
Ancak ÖSYM, çeşitli kurumlar aracılığıyla ve direkt posta yoluyla gelen şikâyetlere verdiği cevaplarda bu iddiaları reddediyor.
2010 KPSS Eğitim Bilimleri sınavında bazı usulsüzlüklerin meydana geldiği kanaatine varılması nedeniyle sınavın iptal edilerek tekrarlanması sonrasında soru hazırlama yönteminde köklü bir değişikliğe gidildiği açıklamasında bulunan kurum, bu kapsamda soruların iptal edildiği görüşünde.
ÖSYM, TBMM’ye ulaşan şikâyetler için gönderdiği yazıda soru iptallerinin gerekçesini şöyle anlattı: “Önceden her bir sınav için sorulacak kadar soru hazırlanırken, şimdi 10 katı soru hazırlanıp havuza atılmakta, sınav zamanı matbaa ortamında sorular seçilmektedir.
Bu yöntem sınav güvenliği bakımından yararlı olmasına karşın, soruların iptal edilme riskini artırmaktadır.
Standart müfredatı ve ders kitabı olmayan alanlarda iptal edilen soruların bir kısmı, sorunun nesnel olarak hatalı olmasından değil, o alandaki eserlerde ekol farklılıkları nedeniyle farklı bilgi ve yorumların olmasından kaynaklanmaktadır.
Mesleki alanlarda, mevzuatta yaşanan hızlı değişiklikler nedeniyle soruların güncelliğini kaybetmesi de iptal nedeni olmaktadır. Soru hazırlayan akademisyenler, bu görevlerini, mevcut iş yüklerinin yanında ilave bir zaman ve çaba harcayarak yerine getirmektedir.”
Yanlış soruların sahibi olan akademisyenlere müeyyide uygulanması teklifi ise ÖSYM tarafından ‘akademisyen bulamayız’ gerekçesiyle reddedildi.