Sabah yazarı Mevlüt Tezel, birçok üründe yapılan zamlara değinerek, 'Marketler darbe mi yapıyor?' başlıklı bir yazıyı kaleme aldı.
Bir vatandaşın yabancı ortaklı ve yerli bazı market zincirlerinin ismini alt alta sıralayıp "Şu an hükümete ekonomik darbe yapıyorlar" notuyla paylaştığı tweet'lerden bahseden Tezel, yazısını şöyle sürdürdü:
"Ve bu tweet, paylaşım rekoru kırdı. Vatandaşın bu tweet'e yaptığı yorumlar ise düşündürücüydü. İşte onlardan bazıları;
*'(X) markette 1 litrelik günlük süt 3.95 liradan bir günde 5.25 lira oldu. Bu keyfilik, kafasına göre aşırı zam neye dayandırılır? Neden denetim yok?'
*'Kusura bakmayın ama çok iyi yapıyorlar. Ben mi denetleyeceğim bunları? Neden denetim yok? 1 yılda sadece sıvı yağ yüzde 100 zam yedi. Fakirin alım gücü düştü...'
*'Bazı marketlerde yağın fiyatı 64 lira, bizim markette 72 lira. Kim denetleyecek bunları?'
*Üç günde bir etiket değiştiriyorlar!'
*'Pandeminin başından beri sömürdüler.'
*'Yabancı market zincirlerine karşı yerli sermaye marketler destekleniyordu ama onlar da yabancılar gibi davranmaya başladı.'
*'Borsada en büyük işlem hacimli ve karı en yüksek şirketlerden bunlar (marketler). Gıdayı bu şirketlerin kontrol etmesi çok sakıncalı. Kesinlikle devlet kontrol etmeli.'
*'Düşünün Türkiye'de operasyon yapmak isteyen mihraklar, ana ihtiyaç maddelerini stoklamak ve fahiş fiyatlarla satmak suretiyle halkı canından bezdirir ise, seçmen üzerinde etki oluşturabilir. Bunu yapmak için organize olmak ve para gücü yeterlidir.'
*'Yüzde 100'lük zamları ne kuraklık, ne döviz artışı, ne de enflasyonla açıklayabilirsiniz'
Yapılan bazı zamların ne kuraklık ne döviz ne de enflasyonla artışıyla açıklanamayacağını savunan Tezel, "Doğrusu yorumların bazıları Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurulu, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu için ihbar niteliğinde. 'Elektriğe, doğal gaza, oto yollara vs. zam yapılıyorsa marketlerdeki ürünler de zamlanır' diyenleriniz olabilir. 'Kuraklık ayçiçekleri kavurdu, yağın fiyatının artması normal' diye düşünebilirsiniz. Bazı ürünlerde yüzde 100'lük zamları ne kuraklık, ne döviz artışı, ne de enflasyonla açıklayabilirsiniz.
Marketlerde birçok ürün dövizdeki dalgalanmalardan etkilenmemesine rağmen sanki etkileniyormuş gibi ekstra zamlı satılıyor. Çiftçi ürününe maliyetin altında fiyat sunulduğu için isyan ediyor ama tarlada 1 liraya alınan ürün, marketlerde 7-8 liraya satılıyor!" ifadelerini kullandı.
'Tanzim marketler devreye girmeli'
Anormal fiyat artışlarını denetlemek için bir kontrol mekanizmasının devreye sokulması gerektiğini ifade eden Tezel, Tanzim marketleri hatırlatarak yazısında şu ifadelere yer verildi:
"Bir ara meyve-sebzedeki anormal fiyat artışına karşı belediyeler tanzim satışa başlamış ve marketler fiyat indirmek zorunda kalmıştı. Tanzim marketler devreye girmeli!
Marketlerin niyeti elbette darbe değil ama o kadar güçlendiler ve tekel oldular ki, ürünü tarladan kendileri alıyor ya da yurt dışından ihraç ediyorlar, kendi etiketleriyle paketliyorlar. Böyle olunca fiyatları da kendileri belirliyorlar. Marketler, pandemi ilk başladığında sanki kendi aralarında sözleşmiş gibi aynı anda büyük zamlar yapmadılar mı?
Marketlerin ürün yelpazeleri o kadar geniş ki, önce bakkalları, tekel bayilerini, sonra plastikçiden, züccaciyeciye birçok küçük esnafı bitirdiler!
Kapitalizmin en tehlikeli virajı tekelleşmedir. Tekelleşen marketlerin vatandaşı sömürmesinin önüne geçilmeli."