Anketler 'hayır'dan yana çıktıkça hükûmet ve Saray cenahındaki telaşlı hal kendini ele veriyor. Bu panik hali, 'hayır' diyenleri sosyal medyada imalı görüntülerle tehdit eden AKP'lilerden "ekonominin batmasını istemiyorsanız..." şeklinde başlayan cümleler sarf eden bakanlara kadar her mevkide müşahade ediliyor.
'Tehdit ve baskı' yarışında olmayanın kabarık maaşını kesiyorlar herhalde. Her gün yeni bir isim 'evet'i anlatmak yerine 'hayır'cılara aba altından sopa gösteriyor. Her devrin müşaviri İlnur Çevik, Twitter’da “Hayır diyenlere: 7 Haziran sonrası Türkiye’deki kaos ve istikrarsızlığı mumla ararsınız.” mesajını paylaştı.
Tehditler peşi sıra geliyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in son iması AKP'nin maaşlı trollerini aratmayacak kadar rahatsız edici.
EKONOMİNİN KRİZDE OLDUĞUNU İTİRAF ETTİ
Şimşek de eyyamcılığa teslim oldu. Burhan Kuzu, Hayrettin Karaman ve İlnur Çevik'in izinden gidiyor. 2007'de 'yatırımcıların akıl hocası' Merrill Lynch'ten AKP'ye transfer olan Mehmet Şimşek, ne diyor? İşte o sözler: "Referandumdan 'hayır' çıkması halinde ekonomi kalıcı olarak olumsuz etkilenecek. Kısa vadede yeni belirsizlik kaynağı çıkacak."
Devam ediyor Şimşek: "16 Nisan'da 'evet' çıkarsa kalıcı olarak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, yeni Meclis, yeni yargıyla Türkiye'nin önü açılacak."
Ekonominin krizde olduğunu itiraf ettiği kısmın haricinde bu cümleleri kabul etmek mümkün değil. Demokrasilerde herkes tercihinde hürdür. Artık telkin ve talimatlar nispi demokrasilerde bile itici geliyor.
Ekonomi bugün krizde. İstanbul'da en işlek caddelerde bile esnaf yarın dükkanı açıp açamayacağından emin değil. MİT bavulları ile gelen esrarengiz dolarlar bile yaraya merhem olamıyor.
ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK
Krizin mesuliyeti iktidar partisindedir. Kabinede ekonomiye bakan birkaç isimden biri olan Mehmet Şimşek'in Türkiye'de siyasetçilerin oy ütme inceliklerini öğrenmiş olması onu bu ağır mesuliyetten kurtarmaya yetmez. 16 Nisan'da tek adam rejimine 'Hayır' diyecek olanları işsizlik ve iflaslarla tehdit ederken kendisini 'özrü kabahatinden büyük' vaziyetine düşürdü.
Yeni yargı, yeni hükûmet ve yeni Türkiye... Şimşek'in kurtuluş reçetesi olarak bu sistemi takdim ediyor. Bu sistemde Recep Tayyip Erdoğan'ın tek başına söz sahibi olacağını da söyleseydi keşke.
Evet çıkarsa yeni bir yargı olacak ve o yargı doğrudan Saray'ın layüsellik teminatı olarak işleyecek. Saray'ı rahatsız eden her kişi ve müessesenin tepesine yine o yargı çökecek. Son dönemde Adalet dağıtma fonksiyonunu kaybetmenin eşiğine gelen mahkemeler, Erdoğan'ın işareti ile karar veren İstiklal Mahkemeleri'ne dönecek. Mülkiyet hakkı, düşünce ve ifade hürriyeti kâğıt üzerinde kalacak.
EKONOMİ, HUKUKÎ TEMİNAT YOKSA BATAR
İdarenin mahkeme denetiminden muaf tutulduğu sistemin demokrasi ile uzaktan yakından alakası yoktur. Ekonomi hukukî teminatla, adil ve hızlı işleyen adaletle ayakta durur. Şimşek'in desteklenmesini istediği partili cumhurbaşkanlığı ise bambaşka bir rejim tasavvur ediyor.
Hayır çıkarsa ekonomi batmayacak. Ekonomi battı batacağı kadar. Referandum sonrasına tehir ettikleri zamları şimdiden sopa olarak kullanıyorlar. Halının altına süpürdükleri acı hakikatlerle er ya da yüzleşilecek. Evet çıksa da ekonomi krizle boğuşacak. Milletin vergileri ile milletin rağmına bir sistemin geçmesi için yalan söylemekten, milleti tehdit etmekten hicap duymuyorlar.
Ekonomi, Türkiye'yi A.Ş. (Aile Şirketi) gibi idare etme sevdasının bedelini ödüyor. Bir misal ile iktifa edeyim. Osman Gazi Köprüsü'nden hükûmetin her gün için taahhüt ettiği 40 bin araba geçmediği için 50 günde 225 milyon lira vatandaşın cebinden çıktı. Hazine, hükûmete yakın işadamlarına bu parayı ödedi. Köprüden geçen de ödüyor, geçmeyen de. Bütün bu ihalelerin ekonomiye batıracağı biliniyordu. Kimseyi dinlemediler. Zira havuz sistemini ayakta tutmak için bu ihaleleri bile bile yaptılar.
Şimşek inandırıcı olmak istiyorsa seçmene dayatma yapmasın. Evvela bu ballı ihalelerin ekonomiyi batırdığını söylesin. Sandıktan 'Hayır' çıkarsa AKP'nin de bu maceradan vazgeçme ihtimali doğar. Dolayısıyla ekonomi de Türkiye siyaseti de nefes aldırır.
Tabii koltuğa yapışıp kalanlar müsaade ederse...
TARIK ZİYA