HDP Şırnak milletvekilleri Aycan İrmez, Faysal Sarıyıldız, Ferhat Encü ve Leyla Birlik, TBMM Başkanlığı'na Cizre'de bir süredir yaşanan olaylara ilişkin Meclis Araştırması açılmasına dair araştırma önergesi verdi.
Önergede, "13 yıldır tek başına iktidar olan AKP, bu iktidarını kaybetmesinden sonra, erken seçimde tekrar tek başına iktidarını sağlamak için çatışmaları derinleştirme kararı almıştır. Bu çatışmaların derinleştirilmesi için Cizre'de katliam çabaları devreye konmuştur. Cizre halkına karşı başlatılan insanlık ve hukuk normlarını hiçleştiren savaşın derhal son bulması, katliamların ve hukuksuzlukların araştırılması ve önüne geçilmesi, sorumluların belirlenmesi ve hukuki soruşturmaların başlatılması, gerçekleşen yargısız sivil infazların, katliamların durdurulması, infazları gerçekleştiren kolluk güçleri ve bu infazlar için kolluk güçlerini yetkilendiren veya teşvik eden siyasi sorumlular ile mülki amirler hakkında etkin bir soruşturmanın yürütülmesi, delillerin ve tanıkların dinlenerek sorumluların yargı önüne çıkarılması için acilen Anayasa'nın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve talep ederiz." denildi.
"24 Temmuz 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları ile startı verilen ve uygulamaya konulan topyekûn savaş konsepti, çatışmaların yoğunlaşacağının ve ölümlerin çoğalacağının habercisiydi." ifadelerinin yer aldığı öngergede, "Nitekim çatışmaların yoğunlaşması ile beraber ölümler artmıştır ve bu durum sivillerin katledilmesine kadar varmıştır. Savaşa doymayan ve temel yaşam kaynağını toplumun emekçi ve yoksul halkın evlatlarının kanından sağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP, 4 Eylül 2015 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesinde, büyük bir katliamın ve insanlık vicdanını yok edici olayların yaşanacağı toplumsal linç için emir vermiştir. 4 Eylül'de Anayasa'ya aykırı bir şekilde valilik tarafından ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, bütün iletişim kanalları kesilmiş, ilçe tümüyle polis ablukasına alınmış ve ilçeye giriş çıkışlar yasaklanmıştır. İlçede sağlık ocakları asker ve polise tahsis edilmiş, ilçenin bütün okul ve yurtları devletin özel güvenlik güçleri ve başka illerden getirilen 200 keskin nişancı ile doldurulmuştur. Yurttaşlar savaş esirlerine dahi uygulanmayacak, düşman hukukuna dahi rahmet okutacak gayri ahlaki bir politika ile esir alınmıştır. Hizmet vermekle görevli yetkililer engellenmiş, ilçeye su vermek için vanaları açmaya giden belediye personeli gözaltına alınmıştır. Cizre Devlet Hastanesindeki sağlık çalışanları kolluk kuvvetlerince tehdit edilmiş, darp edilmiştir. Güvenlikleri olmayan sağlık çalışanları Hastaneden alenen uzaklaştırılmıştır. Yaralıların tedavisi de bu şekilde engellenmiş ve ölmeleri için aleni bir çaba sarf edilmiştir. Bu barbarlıkla da yetinmeyen Saray'ın özel savaş güçleri trafoları kullanılmaz hale getirerek İlçeyi elektriksiz bırakmışlardır. Tüm bu insanlık dışı, hukuk dışı, ahlak dışı uygulamaları yerinde tespit etmek isteyen ve aralarında Eş Başkanımız, bakanlarımız ile milletvekillerimizin bulunduğu bir heyet, polis ve askerler tarafından Cizre ilçemize sokulmamak istenmektedir." değerlendirmesine yer verildi. CİHAN