HDP Mersin Milletvekili ve İzmir adayı Ertuğrul Kürkçü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın, İzmir'de imam hatip lisesi müdürleriyle yaptığı toplantıya sert tepki gösterdi. Kürkçü, HDP'nin yüzde 10 barajını geçeceğini ve hiçbir partiyle de koalisyon hükümetinde yer almayacağını belirtirken partisinin AK Parti hükümetine hiç beklemediği bir anda darbeyi indireceğini söyledi.

HDP İzmir İl Başkanlığı tarafından Tepekule Kongre Merkezi'nde, milletvekili adaylarının katıldığı basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Milletvekili Kürkçü, Bilal Erdoğan'ın İzmir'de yaptığı toplantıya tepki gösterdi. Kürkçü, "Bunun kabul edilemez bir ilişki olduğunu birkaç açıdan söyleyebilirim. Birincisi Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı'nın oğlu olmak dışında hiçbir özelliğe ve sıfata sahip değildir, bu tür resmi kamu kuruluşları yöneticileriyle resmi bir toplantı yapmak için. O nedenle bu devlet işlerinin, kamu hizmetlerinin aile ve zümre nüfuzuna terkedilmesi anlamına geleceği için asla kabul edilemez. İkincisi bu, Türkiye'de sürüp giden ve giderek güç kazanan bir sülale hakimiyeti, hatta bir aile hakimiyeti, sülale bile değil, bunun evveliyatı da yok. Tayyip Erdoğan, onun oğulları, kızları, onların damatları, gelinleri, akrabaları, dünürlerle oluşmuş olan bir imtiyazlı tabaka tarafından Türkiye'nin sadece eğitim hayatına değil mali sistemine, idari sistemine, iktisadi ilişkilerine yönelik son derece güçlü bir suistimal söz konusudur. Devlet gücünün, devlet yetkisinin suistimalidir. Tayyip Erdoğan'a hiçbir zaman yasayla verilmemiş olan bir yetkinin sadece kendisi değil aile fertleri tarafından bu şekilde kullanılması, milli eğitim sisteminin nasıl yol alacağına ilişkin hiçbir zaman kendilerine tanınmamış bir güce vehmederek bu şekilde iş görmeleri asla ve asla kabul edilemez. Zaten Türkiye'nin milli eğitim sistemi, şu anki idaresi itibariyle hasta bir sistemdir. Her tarafı dökülmektedir. Şimdi bu ziyaretle birlikte ortaya çıkan, bu milli eğitim rejimi içinde yeni ve güçlü bir virüsün girmekte olduğudur. Bu virüs, bütün Türkiye'nin eğitim sisteminin Tayyip Erdoğan ve sülalesinin öngördükleri bir şekilde yurttaşlarla devlet arasında bir ilişki kurmaya çalışmasıdır. Milli Eğitim, Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olsa da olmasa da arka bahçesi olamaz ve bu yüzden de kabul edilemez." dedi.

'İZMİR VALİSİ SEÇİM İŞLERİNE DE KARIŞACAK MIDIR?'

Bilal Erdoğan'ın toplantısına İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın da katıldığını hatırlatan Ertuğrul Kürkçü, "İl valisinin bu bakımdan dik durması gerekirdi ama ben öyle anlıyorum ki aslında AKP'nin oluşturduğu yeni düzen aslında, AKP il başkanlıklarının valinin üzerine çıktığı yeni bir ilişkidir. O yüzden valiler, bu il başkanlarının baskısı karşısında yerlerinden kıpırdayamamaktadırlar. Ne yazık ki İzmir Valisi, bir AKP valisi olarak kendisini bugün ortaya koymuştur. Bu şartlar altında şimdi insan şunu da düşünüyor, görevi olmayan bir şekilde bir vali eğitim meselelerine Tayyip Erdoğan ailesini karıştırıyorsa aynı şekilde seçim işlerine de acaba karıştıracak mıdır? 7 Haziran seçimleri bu bakımdan seçim güvenliğine sahip olarak mı gerçekleştirilecektir, yoksa başka ziyaretler de olacak mıdır? Valiye bütün bunları tabii merak ediyoruz ve valinin bu konuda halkımıza bir açıklama borçlu olduğunu düşünüyorum." dedi.

'KİMSEYLE KOALİSYON YAPMAYACAĞIZ'

Bugüne kadarki çalışmalardan elde ettikleri izlenimlere göre yüzde 10 barajını önemli ölçüde arkada bıraktıklarını iddia eden Ertuğrul Kürkçü, "İzmir'de yüzde 10 barajını yıkmak bizim için önemli, çünkü büyük kentlerde elde edeceğimiz sonuçlar, Türkiye toplamını doğrudan doğruya etkileyecek. Barajı geçtiğimiz zaman hangi koalisyona girmemizin mümkün olacağına dair pek çok spekülasyon var. Biz net olarak şunu söyleyebiliriz, bu seçimde HDP'ye toplum güçlü bir muhalefet misyonu, ana muhalefet misyonu biçiyor. Biz bu görevimizi yerine getireceğiz. Bunun dışındaki herhangi bir hakimiyet ilişkisi içinde yer almayı düşünmüyoruz." dedi.

AK PARTİ'YE KARŞI 'DAVUT-GOLYAT' BENZETMESİ

HDP Milletvekili Kürkçü, parti olarak AK Parti'ye hiç beklemediği, ummadığı anda darbeyi indireceklerini dile getirerek, "En çok yapmayı istediğimiz şey, AKP'nin blok halinde devlet ve hükümeti, yasama ve yürütmeyi, yürütme ve yargıyı, sermaye ve idareyi, Diyanet İşleri'yle mahkemeleri, mahkemelerle üniversiteyi, onlarla sermaye kuruluşlarını birbirine bağlayan bir yekpare iktidar hakimiyetini sona erdirmektir. HDP'nin bu süreçteki rolü, ben o benzetmeyi yaptıkça daha çok beğeniyorum, Davut'la Golyat arasındaki ilişki gibidir. HDP, AKP kendisini bir dev olarak görse de bir sapan taşıyla Golyat'ı yerle bir eden Davut gibi AKP hükümetine hiç beklemediği, ummadığı, ihtimal bile vermediği darbeyi indirecektir," diye konuştu. CİHAN