Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Platformu adına açıklama yapan Eğitim Sen Kayseri Şube Kadın Sekreteri Necla Ünsal, her gün yaklaşık 5 kadının katledildiğini açıkladı. Ünsal, "Evimizde, kapımızın önünde, işyerimizde, sokakta, Meclis'te kısacası yaşamın her alanında erkek-devlet şiddetiyle yüz yüze kalıyoruz." dedi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısı ile açıklama yapan Necla Ünsal, şunları kaydetti: "Dayanışma gününün simgesi Mirabel kız kardeşlerin Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı yürüttükleri özgürlük mücadelesi nedeniyle katledilmesinin üzerinden yarım yüz yılı aşkın zaman geçti. Ancak dünyanın her yerinde kadınlar hala sömürülüyor, baskı ve şiddete maruz kalıyor, tecavüze uğruyor, katlediliyorlar. Kadınların rengi, dili, yaşadıkları coğrafya değişiyor ama uğradıkları şiddetin kaynağı değişmiyor. Kadınlara yönelik her türlü şiddet, tek tek bireylerin kendi çıkmazlarından, geriliklerinden kaynaklanmıyor. Bilakis, erkek egemen sistemin kendisi bu şiddeti bin yıllardır yeniden üretiyor."
"Erkek-devlet şiddetiyle katlediliyoruz." diyen Ünsal, açıklamasına şöyle devam etti: "Her gün yaklaşık 5 kadın katlediliyor. Her yıl yüzlerce kadın babaları, kocaları, sevgilileri, en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Yüzlerce kadın ve kız çocuğu tecavüze ve cinsel istismara maruz kalıyor. Yanı başımızdaki kadını korumaya çalıştığımız için, yemeği tuzsuz yaptığımız için, boşanmak istediğimiz için, aşklarına karşılık vermediğimiz için, barışmayı reddettiğimiz için, sadece kadın olduğumuz için, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğimiz farklı olduğu için şiddete maruz kalıyor, katlediliyoruz. Evimizde, kapımızın önünde, işyerimizde, sokakta, Meclis'te, kısacası yaşamın her alanında erkek-devlet şiddetiyle yüz yüze kalıyoruz."
Necla Ünsal, eril akla göre işleyen devlet kurumlarının, kadına yönelik şiddete karşı önlem almak bir yana, cinsiyetçi söylem ve pratiklerle bu şiddete zemin hazırlamak ve suça ortak olmakla suçladı. Ünsal, şu ifadeleri kullandı: "Erkek yargı sistemi kendilerini korumak için meşru müdafaa haklarını kullanan kadınlara verilen cezaları az bulurken, nefret suçu işleyenleri ve kadın katillerini 'haksız tahrik, iyi hal, aşırı sevgi ve saygın tutum' gibi akla ziyan indirimlerle ödüllendirmektedir. Ne acıdır ki bu şiddeti uygulayan faillerin yaptıkları yanlarına kar kalmakta, yaşama hakkı ellerinden alınan kadınlar tekrar tekrar öldürülmektedir. Haksız tahrik indirimleriyle sonuçlanan davalar göstermiştir ki; devlet, kadını toplumsal hayat içinde bir birey, bir yurttaş olarak görmemekte, kadınlara uygulanan her türlü baskı, tecavüz, taciz ve şiddet normal ve doğal bulunmaktadır." CİHAN