CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Erdoğan’ın katıldığı programda 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye atfen TBMM tutanaklarında yer aldığını ifade ettiği sözlere ilişkin hem TBMM Başkanı hem de Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vermişti. TBMM Başkanı adına önergeyi yanıtlayan TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç, “TBMM Genel Kurul tutanakları incelenmiş olup soru önergesinde belirtilen ifadeler tutanaklarda tespit edilememiştir” dedi.
Özel, “Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı, son anketlere yansıyan ciddi oy kayıpları, kamuoyundan kendisine ve partisine yönelen eleştiriler nedeniyle birkaç aydır sıklıkla yalana başvurmak zorunda kalıyor. Erdoğan’ın yakın dönemindeki yalan beyanlarının ilki 27 Mayıs günü yaptığı bir konuşmada İsmet İnönü’nün TBMM Genel Kurulu’nda yaptığını iddia ettiği, aslında hiç var olmamış bir konuşmasını alıntılamak olmuştu. O gün Tayyip Erdoğan’ın doğru söylemediğini, İnönü’nün demokrasiye vurgu yapan, darbe olasılığına karşı duran yığınla sözü varken, hiç söylenmemiş sözleriyle 27 Mayıs darbesine zemin hazırladığı iddialarının gerçeklikle bağdaşmadığını deşifre etmiş, konuya ilişkin bir de soru önergesi vermiştik. TBMM Başkanlığı’nca soru önergesine verilen yanıtla Erdoğan’ın, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün hiç var olmayan sözlerini ona atıf yaparak kullandığı aleniyet kazandı” diye konuştu.
Erdoğan’ın yurtdışında aşıların ücretli olduğu başta olmak üzere doğru olmayan çokça ifade kullandığını anımsatan Özel, “Artık, Erdoğan’ın ağzından çıkan her söz teyide muhtaç sözlerdir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan ne demişti?
Erdoğan, 27 Mayıs 2021'de genişletilmiş il başkanları toplantısında İnönü'nün şöyle dediğini ileri sürmüştü:
“İnönü, TBMM'de yaptığı bir konuşmada şöyle diyor: ‘Buraya gelirken dışarıda Meclis binasını kuşatmış bir tabur asker gördüm. Çağırın binbaşıyı, beni alıp götürmesini söyleyin. Bakalım emrinize itaat edecek mi? Binbaşıyı ben çağırayım ve Meclis'i feshettireyim. Bunu ister misiniz? İhtilal olacak ve siz bundan kurtulamayacaksınız'…”