Tr724'ten İlker Doğan'ın haberine göre, Devletin darbe olacağından haberi vardı. Belki zamanını kestiremiyorlardı. Bir sürü toplantı olmuş. Yoksa başka türlü temizleyemezlerdi bunları. Bunların bankada parası olması ve başka bir şey yapması suç sayılmıyordu. Onları temizlemek mümkün değildi.
Erdoğan, darbenin arkasında Batılılar olduğunu düşünerek Avrasyacılarla işbirliğine gitmek zorunda kaldı. Erdoğan, Avrasyacı değil ama pragmatik davrandı. Bizleri ve Avrasyacıları cezaevilerinden çıkardı. Çok iyi yığınaklama yaptı.
İsmail Hakkı Pekin’in açıklamaları tevile yer bırakmayacak kadar açık. Emekli amiral Türker Ertürk de geçtiğimiz ay benzer beyanlarda bulunmuş ve “Peki bu girişime neden ihtiyaç vardı? Çünkü gayri hukuki bir döneme ihtiyaç vardı bunları tasfiye edebilmek için. Normal yargı ve demokratik yöntemlerle bu iş olamazdı.” demişti.
DOLMABAHÇE MUTABAKATI
Esasında AKP ve Ergenekon terör örgütü ittifakının temeli 27 Nisan e-muhtırasından sadece 1 hafta sonra, 5 Mayıs 2007 tarihinde gerçekleşen ‘Dolmabahçe’ görüşmesinde atılmıştı. O dönem başbakanlık koltuğunda oturan Erdoğan ve dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt Dolmabahçe’de bir araya gelmişti. İki isim, iki saatten fazla görüştü.
2019 yılı Kasım ayında hayatını kaybeden Yaşar Büyükanıt, söz konusu görüşmede ‘çok hassas’ konuların konuşulduğunu söyledi ancak içerik vermedi. Erdoğan da söz konusu görüşmeyle ilgili bugüne kadar konuşmadı.
Dönemin Başbakanlık Başdanışmanı Abdülkadir Özkan, Şubat 2019’da verdiği bir röportajda, söz konusu görüşmede Büyükanıt’ın ‘Cemaat tehlikesine dikkat çektiği’ iddiasında bulunmuştu.
AHMET NESİN: DOLMABAHÇE’DE ERDOĞAN’IN ÖNÜNE CEMAAT DOSYASI KONDU
Gazeteci-yazar Ahmet Nesin, Erdoğan ve Büyükanıt arasında geçen ‘Dolmabahçe’ görüşmesinde neler konuşulduğuna dair geçtiğimiz yıl ağustos ayında önemli bilgiler aktardı. Nesin’in anlattıklarına göre Erdoğan, söz konusu görüşmede askerin emri altına girerek Hizmet Hareketi’ni ‘bitirme’ sözü veriyordu. Karşılığında ise Erdoğan’a ‘yolsuzluk’ dosyalarının kapatılması vaadinde bulunuluyor.
DİLİPAK: AKP, CEMAAT’İ BİTİRMEK İÇİN BÇG’YLE ANLAŞTI
Derin gazetecilerden Abdurrahman Dilipak’ın 4 yıl kadar önce Akit Tv’de söyledikleri de Özkan’ı doğruluyordu. Dilipak, “AKP’nin ‘BÇG’yle (Ergenekon ve Balyoz) başetmek için sırtını ‘f.tö’ye dayamıştı. F.tö’yü bitirmek için de -Dolmabahçe mutabakatından sonra- sırtımızı BÇG’ye dayadık. İstersen beni mayınlı tarlaya fazla sürme, olur mu!” demişti.
Abdurrahman Dilipak, bir köşe yazısında ise AKP’ye şu uyarılarda bulunmuştu: “Cumhurbaşkanlığı sistemi bu şekilde sürdürülemez. AK Parti ve MHP şu ittifak işinin şeklini yeniden gözden geçirmeli. BÇG ile zımni ittifakın da şekli yeniden gözden geçirilmeli.”
KAPLAN: ERDOĞAN, 15 TEMMUZ’DA KEMALİST KADRO İLE ANLAŞTI
Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, 2020 yılı Mart ayında HaberTürk Tv’deki ‘Türkiye’nin Nabzı’ programında, Erdoğan ile Kemalist yapının 15 Temmuz’da anlaştığını açık ve net olarak söylemişti: “Anlaşma yapılmıştır aslında. Onu da söyleyelim. Anlaşma yapılmıştır. Kemalist kadro ile anlaşma yapıldı. Yok, bu kadar. Daha ötesi yok. Bir şekilde anlaşıldı!”
SEMİH TUFAN GÜLALTAY: 17 ARALIK’TAN SONRA ERDOĞAN CEZAEVİNE HEYET GÖNDERDİ
Eski İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Akın Birdal suikastının azmettiricisi Semih Tufan Gülaltay da AKP ve Ergenekon işbirliğiyle ilgili 3 yıl önce çok önemli ifşaatlarda bulunmuştu. Ergenekon terer örgütü davası sanıklarından Gülaltay, Erdoğan’ın 17/25 Aralık sonrası Ergenekon’la anlaştığını şöyle anlatmıştı: “17 Aralık’tan sonra cezaevine bir heyet gönderdi. Mehmet Metiner başkanlığındaki heyet Ergenekon sanıklarından 20’siyle görüşme talebinde bulundular. Onlardan biri de bendim. Çünkü ben Fethullah Gülen’le ilgil kitap yazmıştım. Benim kitabımdan alıntılar yaptı Erdoğan konuşmalarında. Ben görüşmeyi kabul etmedim. Doğu Perinçek de şahittir. Arkasından Ergenekon sanıklarının hepsini tahliye etmeye başladılar.”
Sözün özü; AKP hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet dosyalarından kurtulmak; Ergenekon ise kirli geçmişini temizlemek için kirli bir ittifak kurdu. Ortak düşmanları ‘Cemaati’ bitirmek için memleketi ateşe verdiler.