Sözcü yazarı Aytunç Erkin’e konuşan CHP’li milletvekili ve aynı zamanda iç Hastalıkları Uzmanı olan Dr. Adıgüzel, "Pandemide gelinen nokta 20 günlük tam kapatmayı gerektirmektedir. Salgının başından beri en kötü günleri yaşamaktayız. Dünya Sağlık Örgütü üçüncü bir dalgadan söz etti. Mart başına kadar çok daha kötü bir süreç yaşanacak gibi görünüyor" dedi.
Adıgüzel, Türkiye'nin 24 Kasım koronavirüs verilerine değinerek, "Türkiye'nin dört bir tarafından meslektaşlarımızdan, Sağlık Emekçileri Sendikası'nın üyelerinden, büyükşehir belediyeleri ve CHP'li belediyelerden aldığım verilerle konuşuyorum. Şu anda sadece 3 ilin cenaze sayısı 24 Kasım için: İstanbul 211, İzmir 73, Ankara 31 olmak üzere toplam 315. Pandemi toplamında ise İstanbul 11 bin 600, Ankara 2 bin 923, İzmir 2 bin 87 olmak üzere 16 bin 610… Bu sayıların doktor onaylı sadece pozitif sayılar olduğunu bilmenizi isterim. Çünkü ölüm raporu bildiriminde ‘bulaşıcı hastalık' kodunu girebilmek için test pozitif şartı var. Yoksa site engelliyor, seçenek vermiyor" ifadelerini kullandı.
'Günlük kayıp 800'den fazla'
"İstanbul, Ankara ve İzmir'in 25 milyon nüfus barındırdığını düşünürsek, ülke geneline projeksiyon yaptığımızda günlük pozitif vefat sayılarının 800'den, pandemi süreci boyunca da 50 binden aşağı olmadığını görüyoruz" diyen Adıgüzel, şu ifadeleri kullandı:
"Bir de bu pozitif cenazelerden hariçler var. Bu sayıdan daha fazla olmak üzere testi Kovid-19 negatif ölümleri ve bilerek ya da idari mobbing ile bulaşıcı hastalık girişi yapılmayan Kovid-19 ölümleri var ki, bu cenaze sayılarından daha da yüksek. Zaten testin duyarlılığının yüzde 50 civarında olduğunu biliyoruz. Bu durumda sayılara testi negatif Kovid ilişkili ölümleri de eklediğimizde cenaze sayısının Türkiye ölçeğinde günlük binin, pandemi toplamında da 100 binin altında olmadığını görüyoruz."
Adıgüzel, "Sağlık Bakanı, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bu yıl ilk 9 ayda 339 bin cenaze bildirimi olduğunu, konuşmasının bir başka bölümünde de her 10 cenazeden birinin bulaşıcı hastalık şeklinde rapor edildiğini kendi ağzı ile ifade etti. Bu da tutanaklarda var” bilgisini verdi.
Koca'nın geçtiğimiz yıllarda diğer bulaşıcı hastalıktan ölümlerin 8 bin civarında olduğunu da söylediğini hatırlatan Adıgüzel, "Bu durumda eylül ayında kamuoyuna açıklamış olduğum 23 bin vefat sayısına ulaşıyoruz. Bakan komisyonda benim üç il ile ilgili verilerime de açıklama getirirken, bu illerdeki cenazelerin ‘nüfus kayıt sisteminde başka illere kayıtlı olabileceği' gibi bir ifade ile kurtarmaya çalıştı. Ama kayıt nereye olursa olsun sonuçta o sayı o gün üç ilde vefat edenlerin sayısı. Bakanın günlük vefat açıklaması tüm Türkiye için, yani tüm illerin toplamı olduğuna göre illere göre kayıtlanmasının hiçbir anlamı yok" dedi.
'20 günlük kapanma şart'
Adıgüzel önerilerini ise şöyle anlattı:
"Sonuç olarak günde binin üzerinde cenaze mart başına kadar devam ederse ülkemiz için bu 100 günlük süreçte 100 binin üzerinde insan kaybı riski var. Keza bu 100 günlük süreçte aynı hızda yeni 5 milyon vaka demektir. Önerim tam kapatma ile hastalığı önce durdurup, bahar aylarında da tam bitirmektir. Önümüzdeki yaz sezonunda da ülkeye dışarıdan girişleri sıkı bir şekilde kontrol altına alıp turizmi de yerli turistle karşılamak mümkündür. Biz bize yeteceksek böyle yetelim. Böylece yıllardır tatil yapma imkanı bulamayan insanımıza da gün doğmuş olur. Önümüzdeki eğitim sezonunda da çocuklarımız güvenli huzurlu bir şekilde okullarına gidebilecek olur. Son sözüm: 20 günlük tam kapatma şart."
'Ordu'da son üç günde 350-400 pozitif var'
Ordu Milletvekili Adıgüzel, seçim bölgesinde sahada karşılaştığı duruma ilişkin de “Yeni vaka sayılarında sahadan gelen veriler, pozitiflik oranının yüzde 20'lerde olduğunu gösteriyor. Sadece kendi ilim Ordu'da son 3 günde günlük 1300-1400 gelen testten 350-430 arası pozitif sonuçlar elde edildi. Bu, yüzde 20 rakamından da yüksektir. Türkiye ölçeğinde 17 milyon testin yapıldığı bir süreçte sadece pozitif vakaların 3.5 milyondan fazla olduğu aşikardır. Bu durumu da gizlemek için Bakan, hasta-vaka ayrımına saklanmıştır. Komisyonda sorduğunuzda da ‘İleride açıklayacağız' diyerek bugünkü 500 binin altındaki sayının sadece hastanelere yatırılan ‘hasta' sayısı olduğunu net bir şekilde ifade etmiştir" diye konuştu.
'İnsan hayatı hiçe sayılıyor'
Adıgüzel, korona önlemlerini de değerlendirdi: “Hükümetin toplumdan gelen baskılar üzerine hafta sonunu içeren gece sokağa çıkma yasağı uygulaması tamamen gaz almaya yöneliktir. İnsanların sokakta olduğu gündüz saatlerinde sokağa çıkma yasağı uygulamayıp zaten evde olunan gece saatlerinde uygulamak da neyin nesidir? İnsan hayatı hiçe sayılıyor. Toplumun geneli bu süreçte daha fazla önlem alınmasını istiyor. Geç alınan ve eksik alınan her önlemden dolayı kaybedilen her yurttaşın sorumlusu bu iktidardır.”