Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlığı döneminde Kars'ta yapılan İnsanlık Anıtı'na 'ucube' demesiyle gündeme gelen heykeltıraş Mehmet Aksoy'un Ümraniye'de bulunan iki çocuklu 'Toprak Ana' heykeli, iş makineleriyle yıkılmaktan son anda kurtarıldı.
Akşam saatlerinde heykelin kaldırılacağını öğrenen Mehmet Aksoy, Ümraniye Belediye Başkan Yardımcısı Ejder Batur'u telefonla arayarak yıkımı durdurdu. Daha sonra olay yerine gelen Mehmet Aksoy, "İyiliği, kötülüğü, güzeli ve çirkini temsil eden 2 çocuklu Toprak Ana heykelini yarın kendi imkanlarıyla atölyesine götüreceğini söyledi.
2004 yılında maket üzerinde daire satın alan Soyak Sitesi Yenişehir Kibele Evleri sakinleri 2012 yılında dava şokuyla karşılaştı. Site sınırları içinde bulunan 5 bin metrekarelik alanın Milli Emlak Müdürlüğü'ne ait olduğunu öğrenen daire sahipleri mahkemeye koştu. Kandırıldıkları gerekçesiyle Soyak İnşaat ve Milli Emlak Müdürlüğü'ne karşı dava açan site yönetimi hukuk mücadelesini bu yıl kaybetti. Davanın sonuçlanmasından sonra Ümraniye Belediyesi arsa üzerindeki işgaliyeye son vermek için harekete geçti. Bugün iş makinaları eşliğinde siteye gelen ekipler yıkıma başladı. Mehmet Aksoy'un Toprak Ana Heykeli'de yıkılarak kaldırılmak istendi. Duyarlı vatandaşların Heykeltıraş Mehmet Aksoy'a haber vermesi ünlü heykelin parçalanmasını önledi. Heykelini kendi atölyesine götüreceğini belirten Aksoy, önce belediye başkan yardımcısını arayarak daha sonra da olay yerine gelerek yıkımı engelledi.
AKSOY: KENDİ ATÖLYEME GÖTÜRECEĞİM
Heykelini 12 yıl önce yaptığını söyleyen Mehmet Aksoy,"Burası kamusal alanmış. Bizim bundan haberimiz yok. Soyak bize burayı gösterdi. O zaman belediyeden ruhsat alındı. İmarlı burası. 12 yıl sonra buranın Milli Emlak'a ait olduğunu söylüyorlar. Ben heykelimi kaldırıp kendi atölyeme götüreceğim. Yarın kamyonlar götüreceğim. Ben gelmeseydim kötü olacaktı. Yıkacaklardı tabi. Bu nasıl oluyor anlamıyorum." dedi.
SİTE SAKİNLERİ TEPKİLİ
Heykelin kaldırılması site sakinlerinin de tepkisini çekti. Mağdur edildiklerini belirten Aydan Bul, "Biz Soyak'ın gösterdiği maket üzerinden dairelerimizi aldık. Bütün sosyal donatılarıyla birlikte aldık. Sonra kamu arazisini işgal ettiğimiz gerekçesiyle hakkımızda dava açıldı. 3 yıldır süren hukuk mücadelesini maalesef kaybettik. Değer kaybı yaşadığımız için Soyak'ı dava ettik. Fakat o davayı da kaybettik. Burada mağdur edilmiş durumdayız. Gerekçe olarak da tapuya gidip tapularımızı kontrol etmemek olarak gösteriliyor" şeklinde konuştu. Başka bir site sakini olan Serap Demiracar ise " Hukukun ve adaletin tecelli etmediği bir ülkede yaşıyoruz. Bunu iliklerimize kadar hissediyoruz bugün. Parasını verdiğimiz alanlar mafyavari bir şekilde elimizde alınıyor. Bu iki tane tarafın arasında kalan insanları mağduriyeti. Bir tarafta cebini doldurmuş bir inşaat firması, diğer tarafta da denetimini yapmamış bir belediye var. Belediye inşaat firmasıyla anlaşmış kendisine cami, okul ve karakol yaptırmış ama üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemiş. Ne hikmetse inşaat firmasının sorumlu olduğu yıl kadar da beklemiş. Aradan 12 yıl geçmiş şimdi bizim burayı işgal ettiğimizi belirtiyor. Yine ne hikmetse bu her seçimden sonra bu yapılıyor." şeklinde konuştu.
CİHAN