Seçme yeterliliğine sahip yaklaşık 1 milyar kişinin bulunduğu Hindistan'da altı hafta süren seçim maratonu sona erdi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, dünyanın en büyük seçimlerinden bir beş yıllık iktidarın daha sahibi olarak çıktı. Ancak partisi beklenmedik şekilde güç kaybetti.

DW Türkçe'nin haberine göre Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi (BJP) iktidara geldiği 2014'ten beri ilk kez tek başına hükümet kurmak için gereken çoğunluğa ulaşamadı. 2019'da meclise 303 vekil gönderen BJP'nin sandalye sayısı 240'a geriledi. 543 sandalyeli mecliste hükümet kurmak için gereken 272 sayısına ancak ittifak ortaklarının desteğiyle ulaşabildi. Toplam 233 vekil çıkararak iktidarı yakından takip eden muhalefet ittifakına öncülük eden Ulusal Kongre Partisi (INC) ise meclisteki gücünü neredeyse ikiye katladı; 52 olan sandalye sayısı 99'a yükseldi.

Tek başına yönetme kapasitesini kaybeden Modi'nin hareket alanının daraldığı yorumları yapılıyor. Modi'nin biyografisini yazan Nilanajan Mukhopadhyay, "Bu tablo Modi'yi başkalarından görüş almaya zorlayacak. Daha önce olmadığı bir lider olmak zorunda artık, yeni bir Modi göreceğiz" diye konuştu.

Eski Başbakan Jawaharlal Nehru'dan sonra Hindistanı 3 dönem peş peşe yöneten ikinci lider olan Narendra Modi ise sonuçtan memnun. Yeni hükümetin kurulmasına dair görüşmeler için ittifak ortakları ile bir araya gelen 73 yaşındaki Modi, zafer konuşması yaparak, "Üçüncü dönemimizde ülkede yeni bir sayfa açılacak" dedi.

Sonuçların belli olmasının ardından BJP destekçileri de Hindistan genelinde sokakları doldurdu, kutlamalar yaptı.

Modi'nin partisi seçimlere 400 sandalye hedefiyle girmişti. Anketler ve yorumcular da BJP'nin kesin bir başarı elde edeceğine işaret ediyordu. Beklenmedik sonuçların ardından Hindistan borsasında sert değer kayıpları görüldü.

BJP'nin yıllardır yürüttüğü din ve milliyetçilik odaklı politikalar, 200 milyonluk Müslüman nüfusun yaşamını zorlaştırıyor.

Modi, 2019'da ikinci kez iktidara geldikten sonra Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldırmıştı. Nüfusunun çoğu Müslüman olan bölge 1954'ten beri özerk bir yönetime sahipti. Modi'nin kararıyla bölgeyi yönetmesi için bir memur atanırken, kendi anayasası yürürlükten kaldırıldı, bayrağının kullanımı da yasaklandı.

Modi bu yılın başında, Ayodhya kentinde Hindu tanrısı Ram için inşa edilen tartışmalı bir tapınağı hizmete açmıştı. Tapınağın yerinde bulunan 16'ncı yüzyıldan kalma cami 1992'de Hindu çete üyelerince yıkılmış, bu olayı izleyen şiddet olaylarında 2 bin kişi hayatını kaybetmişti.

Seçimden sadece haftalar önce de Hindistan hükümeti; Afghanistan, Bangladeş ve Pakistan'dan gelen göçmenlere daha kolay vatandaşlık vermeye başladı. Ancak uygulamadan Müslümanların hariç tutulması ayrımcılık tartışmalarını tetikledi.