Euronews'te yer alan habere göre İran destekli Lübnan Hizbullah'ı Çarşamba günü 50'den fazla roket fırlatarak, İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nde bazı evleri vurdu.
Hizbullah bu saldırının İsrail'in salı gecesi güney Lübnan'a düzenlediği saldırıya bir misilleme olduğunu açıkladı.
Geçtiğimiz haftalarda Hamas ve Hizbullah'ın üst düzey liderlerinin öldürülmesinin ardından Orta Doğu'da daha geniş çaplı bir savaş çıkacağı yönündeki endişeler artarken, İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlamaya yönelik diplomatik çabalar da iki katına çıkarıldı.
Saldırıdan kısa bir süre önce Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken bir ateşkes anlaşması sağlamak amacıyla Mısır ve Katar'dan arabulucularla bir araya geldi.
Blinken gazetecilere İsrail'in bir "geçiş teklifini" kabul ettiğini öne sürerken, Mısır'daki yetkililer Associated Press'e (AP) Hamas'ın, İsrail'in Gazze'den askerlerini gerçekten çekip savaşı sona erdireceğine dair kuşkular da dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle anlaşmayı kabul etmeyeceğine dair şüphelerini dile getirdi.
Müzakereler hakkında doğrudan bilgi sahibi olan Mısırlı bir yetkili, geçiş teklifinin anlaşmanın ilk aşamasının uygulanmasını gerektirdiğini söyledi: Gazze'de Hamas tarafından tutulan en savunmasız İsrailli sivil rehinelerin serbest bırakılması.
Taraflar daha sonra ikinci ve üçüncü aşamaları, İsrail ya da arabulucular tarafından Hamas'a herhangi bir "garanti" verilmeksizin müzakere edecekler.
Yetkili, "Amerikalılar garantiler değil vaatler sunuyor," dedi. "Hamas bunu kabul etmeyecektir; çünkü bu, fiilen Hamas'ın altı haftalık bir çatışmasızlık karşılığında sivil rehineleri serbest bırakacağı ve müzakere edilmiş kalıcı bir ateşkes için hiçbir garanti vermeyeceği anlamına geliyor."
Yetkili ayrıca, teklifte İsrail'in Gazze'deki iki stratejik koridordan, Gazze'nin Mısır sınırı boyunca uzanan Philadelphi koridorundan ve bölgenin doğusundan batısına uzanan Netzarim koridorundan güçlerini çekip çekmeyeceğinin açıkça belirtilmediğini söyledi.
İsrail'in Philadelphi koridorundaki güçlerini küçültmeyi teklif ettiği ve bölgeden çekilme "sözü" verdiği bildirildi.
Mısırlı yetkili, "Bu bizim için ve tabii ki Hamas için kabul edilemez" dedi.
ABD tarafından desteklenen ateşkes anlaşması, Hamas'ın 7 Ekim saldırıları sırasında kaçırılan tüm rehineleri serbest bırakacağı üç aşamalı bir süreci öngörüyor. Buna karşılık İsrail de Gazze'deki güçlerini geri çekecek ve Filistinli tutukluları serbest bırakacak.
Hamas'ın ekim ayında savaşı başlatan saldırılar sırasında rehin aldığı yaklaşık 110 kişiyi halen elinde tuttuğu düşünülüyor.
İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, 7 Ekim'de düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısından bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.
Gazze'deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim'den beri İsrail'in Gazze'de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 40.000'i aşkın Filistinli öldürüldü ve 90.000'den fazla kişi yaralandı.
Harabeye dönüşen Gazze'nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.
Güney Afrika'nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Binyamin Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.
Diplomatlar ateşkes anlaşmasının İran ve Lübnan Hizbullah'ını, Hamas'ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye'nin öldürülmesine karşılık vermemeye ikna edeceğini umuyor.