Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batı’yı oyalama amacıyla hazırlattığı ve avukatlara yeşil pasaport verilmesi dışında somut bir sonucu olmayan ‘Yargı Reformu Paketi’nin açıklandığı gün Birleşmiş Milletler’den Türkiye’deki binlerce tutuklu ve KHK mağdurunu doğrudan ilgilendiren tarihi bir karar çıktı. BM İnsan Hakları Komitesi’nin 2980-2017 sayılı “İsmet Özçelik ve Turgay Karaman / Türkiye kararı” (*) Erdoğan rejiminin insan hakları ihlallerini tek tek kayda geçirdi ve Hizmet Hareketi’ne yönelik tutuklamaların keyfi olduğuna hükmetti. Komite, Anayasa Mahkemesi’ni etkin bir iç hukuk yolu olarak görmezken ByLock ve Bank Asya’ya para yatırmış olmayı tutuklama için yeterli delil saymadı. Böylece KHK’lılara yönelik tutuklamaların haksız olduğu uluslararası mahkemelerce de tescillenmiş oldu.
Kararın detaylarına ve olası etkilerine geçmeden önce şu noktanın altını çizmek şart. Adı her ne kadar ‘komite’ olsa da BM İnsan Hakları Komitesi tıpkı AİHM gibi uluslararası bir mahkeme. Kararları da Türkiye’yi doğrudan bağlıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin kararlara uymama, dikkate almama şansı yok.
BM İnsan Hakları Komitesi’nin kararına dayanak ise Hizmet Hareketi’ne mensup eğitimciler İsmet Özçelik ve Turgay Karaman’ın Türk istihbaratı tarafından kaçırılması gerekçesiyle yapılan başvuru. Hatırlanacağı gibi Türk eğitimciler 2017 yılında Malezya’da kaçırılmış ve Türkiye’ye götürülerek tutuklanmıştı. Türk eğitimcilerin özgürlüklerinin ihlal edildiğini savunan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu bu karara uyması için Türk makamlarına 180 gün süre tanıdı. Ayrıca BM komisyonu tutuklamaların keyfi olduğunu belirterek mağdurlara tazminat ödenmesine hükmetti. BM Komisyonun kararında Türkiye’nin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne imza atan ülkelerden biri olduğu hatırlatılarak “Türkiye devleti, şahısların serbest bırakılması ve uğradıkları hak ihlalleri nedeniyle onlara yeterli tazminat ödenmesi yükümlülüğü altındadır.” denildi.
KARAR TÜRKİYE İÇİN BAĞLAYICI
Söz konusu karar Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi tarafından Hizmet Hareketi ile ilgili verilen ilk karar olma özelliği taşıyor. Daha önce BM Haksız Tutukluluk Çalışma Grubu tarafından verilen 9 hak ihlali kararı vardı. Ancak söz konusu grubun kararları bağlayıcılık açısından tartışılan bir konu. Fakat BM İnsan Hakları Komitesi uluslararası mahkeme niteliğinde ve Türkiye için kesin bağlayıcı bir kurum. Bir başka ifadeyle uluslararası bir mahkeme Hizmet Hareketi’ne yönelik net bir karar almış oldu.
“OHAL MAZERET DEĞİL”
Söz konusu mahkeme kararı KHK’lılara yönelik tutuklamaların haksız olduğunuda tescillemiş oldu. Türk hükümeti tutuklamalara dair OHAL’i bahane olarak sundu. Ancak İnsan Hakları Komitesi Türkiye’nin savunmasını kabul etmedi. Hatırlanacağı gibi AIHM’in Alparslan Altan/Türkiye kararında da aynı eleştirilere yer verilmiş, tutuklamanın OHAL durumunun özel koşulları nedeniyle meşru gösterilemeyeceği vurgulanmıştı. Erdoğan Rejiminin olağanüstü hali bahane edilerek Uluslararası Sözleşme hükümlerini uygulamayacağı iddiası çürütüldü ve başvuranların haksız ve hukuka aykırı tutuklandıkları, bunun da olağanüstü hal gereği alınması gereken zorunlu tedbir niteliğinde olmadığına karar verildi. Diğer bir ifade ile şu ana kadar olağanüstü hal kapsamında gerçekleştirilen tutuklamaların çekinceye konu edilerek uluslararası yargılamadan kaçırılamayacağı tespit edilmiş oldu.
ANAYASA MAHKEMESİ İÇ HUKUK YOLU SAYILMADI
Mahkeme kararının Türkiye’deki yüzbinlerce mağduru ilgilendiren çok önemli bir boyutu daha var. Komite Türkiye’nin ‘başvuranlar hakkında AYM kararı bulunmadığı, dolayısıyla iç hukuk yollarının tüketilmediği’ şeklindeki savunmasını da reddetti. Kararda Anayasa Mahkemesi’nin Gülen Hareketi ile ilgili kararlarda objektif davranmadığı ve makul sürede karar vermediği ifade edildi. Yani BM İnsan Hakları Komitesi Anayasa Mahkemesi’ni tüketilmesi gereken bir iç hukuk yolu olarak görmedi. Hukukçulara göre BM Komitesi’nin aldığı bu karar Türkiye’deki binlerce tutuklu ve KHK’lıyı doğrudan ilgilendiriyor. Haksız ve uzun tutukluluk açısından AIHM’e yapılan başvuruları da etkileyecek bir karar çıkmış oldu. Bilindiği gibi AIHM Türkiye’den yapılan başvuruları ‘AYM süreci bitirlemdiği gerekçesiyle’ geri gönderiyordu. BM İnsan Hakları Komisyonu’nun kararı ile AIHM’de yeni bir karar almak zorunda kalacak.
BYLOCK VE BANK ASYA TUTUKLAMA GEREKÇESİ YAPILAMAZ
Söz konusu kararın binlerce kişiyi ilgilendiren bir diğer önemli sonucu ise Bylock ve Bank Asya ile ilgili. Bilindiği gibi Erdoğan rejimi Bylock kullandığı ya da Bank Asya’ya para yatırdığı iddiası ile yüzbinlerce kişi hakkında işlem yapmış, onbinlerce kişiyi tutuklatmıştı. BM İnsan Hakları Komitesi ByLock ve Bank Asya’ya para yatırma iddialarının tutuklama gerekçesi yapılamayacağı belirtilerek “ bir iletişim uygulamasını sadece kullanma suç delili olamaz” denildi. Hatırlanacağı gibi BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun 2018/42 sayılı kararı “Bylock kullanma ve Gülen Hareketince organize edilen dini sohbetlere katılma terör örgütü suçlamasına dayanak yapılamaz” demişti. BM İnsan Hakları Komitesi’nin benzer yöndeki kararı kararı ile KHK’lılara yönelik tutuklamaların ve uzun tutuklulukların tamamen keyfi olduğu, OHAL nedeniyle alınması gereken tedbirlerden olmadığı, ByLock, Bank Asya ve dini sohbetlere katılmanın suç delili kabul edilemeyeceği uluslararası bir mahkemece tescillenmiş oldu.
TÜRKİYE SANIKLARI TAHLİYE EDİP TAZMİNAT ÖDEMEK ZORUNDA
Mahkeme kararında başvuranların 19-21 gün içinde hakim önüne getirilmeleri de ayrıca ihlal sebebi sayıldı. Kararda ayrıca mağdurların tahliyesine karar verilmesine, tazminat ödenmesine karar verildi. BM İnsan Hakları Komitesi kararın gereğinin yerine getirilmesi için Türkiye’ye 180 gün süre verdi. Kararı değerlendiren hukukçulara göre BM İnsan Hakları Komitesi’nin bu kararı Türkiye’deki yüzbinlerce KHK’lı ve onbinlerce tutukluyu doğrudan etkiliyor. Uzman hukukçulara göre uzun süredir tutuklu bulunan ve ByLock ya da Bank Asya gerekçesi ile tutuklanmış kişiler BM’nin bu kararını referans alarak tahliye başvurusunda bulunabilirler. Ayrıca AIHM’e yapılan başvurularda da ilgili BM kararını referans yapabilir, iltica başvurularında kullanabilirler.
Adem Yavuz ARSLAN - TR724