Hocaefendi ile ilgili o iftiraya her kesimden tepki

Ömrünü barışa ve insanlığa adayan Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında yeni bir mesnetsiz karalama kampanyası başlatıldı.

Hocaefendi ile ilgili o iftiraya her kesimden tepki

Gülen'in ismi, önceki gün İçişleri Bakanlığı'nca hazırlanan bir internet sitesine PKK-KCK, IŞİD, DHKP-C, MLKP gibi eli kanlı terör örgütlerinin elebaşları ve canlı bombaların yer aldığı arananlar listesine eklendi. Hükümet medyası da bu hukuksuzluğu manşetlerine taşıyarak kara propagandaya ön ayak oldu. Çirkin kampanya vicdan sahibi aydın, hukukçu, siyasetçi, medya ve iş dünyasından her kesimi ayağa kaldırdı. iftiraya tepki gösterenler, Hocaefendi'nin adını o listeye eklemenin zulüm olduğunun altını çizdi. Aydınların görüşleri şöyle:

Bu hukuki değil, siyasi bir liste

 


Ali Bulaç (Tefsir alimi, sosyolog, gazeteci-yazar):Benim terör tanımım iki türlüdür; birincisi silahlı şiddet kullanmak, ikincisi de masum sivillerin hayatına kastetmek. Bu liste hukuki bir liste değil, siyasi bir listedir. Siyasi listelerde ise bir akıl aramak gerekmez. 28 Şubat'ta, 12 Eylül'de de arananlar listesine konulmuştu Hocaefendi. Demek ki her olağanüstü dönemde Türkiye'de böyle oluyor.

Böyle bir ayıp olmaz, utanç duyuyorum

 


Yavuz Bülent Bakiler (Şair, hukukçu):Bir cümle söylemek istiyorum, utanç duyuyorum, utanç duyuyorum. Bundan büyük ayıp, bundan büyük terbiyesizlik olmaz. O utancı yaşıyorum ben de. Aklın ve mantığın alacağı bir mesele değil bu. Ben bu konudaki kanaatlerimi söyledim. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e makamında anlattım. (Hocaefendi) Bayrağımızı yurtdışında şerefle dalgalandıran bir kimsedir. Böyle çalışmalara şiddetle ihtiyacımız vardır. Bunlara karşı çıkmak aklı, mantığı, vatanperverliği, Türkiye'nin geleceğini dikkate almamak manasına gelir.

Acaba terör kavramının anlamı mı değişti?

 



Hilmi Yavuz (Şair-yazar):Sayın Gülen'in teröristler listesinde hem de ilk sırada yer alması, bana “Acaba ‘terör' kavramının anlamı değişti mi, değiştiyse bundan benim neden haberim yok?” sorusunu sordurttu. Türk Dil Kurumu'nun hazırladığı Türkçe Sözlük'ün 6. basımında ‘terör', ‘yıldırma, korkutma' diye tanımlanıyor. Sayın Gülen, kimi yıldırmış, kimi korkutmuş acaba?

Asrın ulemaları bu vicdansızlık karşısında susmamalı

 


Hatem Bilgi Hoca (Erzurumlu İslam alimi):O listeye Hocaefendi'nin ismini ve fotoğrafını eklemek, Muhterem Hocamız'a yapılmış olan en büyük hakarettir, zulümdür, iftiradır. Gülen'in din ve insanlık düşmanı teröristlerle yan yana resminin basılması ülke adına utanç vericidir. Allah dostu, Peygamber âşığı Hocaefendi'ye atılan çamur ve iftiralar kamu vicdanında yer bulamayacaktır. Küfre rıza göstermek küfürdür. Bugün yaşananları Ebu Cehil'ler, Nemrut'lar, Firavun'ların tarihi ile aynı değerlendiriyorum. Fethullah Gülen Hocaefendi İslam alimidir, ulemadır. Dünyanın 170 ülkesinde Türk bayrağını dalgalandırıp İstiklâl Marşı'nı okutan, Kur'an-ı Kerim'i dünyanın bütün kıt'alarına götürüp, Nam-ı Celil-i Muhammedi'yi anlatan muhterem bir İslam büyüğünü eli kanlı teröristlerle aynı listeye almak akıl işi değildir. Asrın ulemaları bu suçlamalar karşısında susmamalı, korkmadan konuşmalılar.

Bu iftira, kurgulanmış bir senaryo

 


Muhammed Nur Sungur (Bediüzzaman'ın talebesi Mustafa Sungur Ağabey'in oğlu):Bu akla, fikre, mantığa aykırı bir hadise. Bu tamamen akıl tutulması. Hocaefendi, 50-60 senedir hayatı ortada olan bir insan. Hizmetleri ortada, talebe yetiştiren, eğitime ağırlık veren bir çalışması var. Türk'ün bayrağını, kültürünü 170 ülkeye götüren bir insanı 40 bin insanın öldürülmesinde etkili olan insanlarla bir tutmak böyle bir mantık, düşünce, zihniyet olabilir mi? Bu tamamen Hocaefendi hakkında menfi fikirlere sahip insanlar tarafından kasıtlı olarak kurgulanmış bir senaryo. Öteden beri Hocaefendi'yi bu ülke, bu insanlar tanıyor, hepimiz tanıyoruz. Diyanet'te 40 sene çalışmış bir insan. Vaazlarıyla, sohbetleriyle bu ülkeyi ve bu ülkenin insanlarını aydınlatan bir insana karşı böyle bir şey kabul edilemez.

Bir öğreticiyi terörist diye nitelemek küstahlık

 



Prof. Dr. Mustafa Erdoğan:Fethullah Gülen hakkında böyle bir kararın varlığı baştan sona hukuka aykırı. Çünkü bir kişiye terörist sıfatını verebilmek için, onun toplumu dehşete düşüren silahlı eylemler yapmış olması lazım. Silahsız, sadece telkin ve tavsiyeye dayanan bir öğreticiyi terörist diye nitelemek insanlarla dalga geçmektir, insan hakkıyla alay etmektir ve küstahlığın ta kendisidir. Üstelik ortada bir mahkeme kararı da yok. Bu bir yana başbakan da olsa, cumhurbaşkanı da olsa, bir güvenlik kurulu da olsa fark etmez, hiçbirisinin böyle bir yetkisi yoktur. Hepsi Anayasa dışıdır. Bu, saygısızlık ve terbiyesizliktir.

Hocaefendi'yi teröristlerle anmak İslam inancına göre de kabul edilemez

 


Dr. Ahmet Said Tunçpınar (İlahiyatçı): Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi 77 yaşında bir İslam alimidir. Kur'an-ı Kerim hafızıdır, Osmanlı'nın son döneminden kalan medrese hocalarından ders almıştır. İlmi yönü bu kadar güçlü biri insanları doğru yola yöneltiyor, tabii ki meyveli ağacı taşlarlar. Düşmanları olacak, çekemeyenleri olacak. Üzerine gelenler olacak. Hakka hukuka riayet eden bir zat, ilmi olan bir zat, siz kalkıyorsunuz bunu PKK'lı teröristlere beraber zikrediyorsunuz. Böyle mübarek ve alim bir kişiyi teröristlerle yan yana anmak ne Kur'an'a, ne sünnete ne de İslam inancına göre asla kabul edilemez.

40 yıldır izliyorum, Gülen Hareketi terör örgütü değil


HİKMET ÇETİNKAYA (CUMHURİYET YAZARI): 1970'lerden beri Fethullah Gülen'i ve hareketini takip ediyorum, ne Fethullah Gülen'in terörist olduğuna ne de hareketinin terör örgütü olduğuna inanıyorum. Bir zamanlar, Zaman'da yazan Hüseyin Gülerce gibiler Fethullah Gülen'in eteğine yapışıyordu. Şimdi ise ona terörist diyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı (Tayyip Erdoğan) 1994 seçimlerinden önce Altunizade'de ziyaret etmiştir. Gülen'i koruyup kollayanlar, toz kondurmayanlar şimdi onu terörist ilan etmeye çalışıyorlar. Kimse bunu bana inandıramaz. Bana Fethullah Gülen, 170 dava açmıştır. Ben hiçbir zaman yazılarımda Gülen Hareketi terör örgütü demedim, diyemem. Ben hukuku, demokrasiyi, insan haklarını savunuyorum.

Hiçbir hayat görüşü bu iftirayı kabul etmez


ATİLLA DORSAY (GAZETECİ-YAZAR): Fethullah Gülen'in, aranan teröristlerin en üst kademesi olan kırmızı listeye alınması başlı başına bir skandal. Onu sevebilir veya sevmeyebilirsiniz, faaliyetlerini onaylayabilir veya onaylamayabilirsiniz ama sonuç olarak bir din adamının ve bu alanda Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli, çağdaş liderlerden biri olduğunu kanıtlamış olan ve kendisini dine adamış, çok muhterem bir zatın bir terörist olarak gösterilmesi ve üstelik kırmızı listeye alınması hiçbir mantığın, hayat görüşünün kabul edemeyeceği, insanı isyan ettiren bir davranıştır. Bu davranışın, Türkiye'nin çok yakında kalın çizgilerle yeniden yazılacak olan güncel tarihinde en olumsuz örneklerden biri olarak gösterileceğine hiç kuşkum yok.

O liste, hukuksuzluğun göstergesi


Yaşar Yakış (AKP kurucusu, eski Dışişleri Bakanı): Hocaefendi gibi hayatını sulha adayan bir insanın bu tür asılsız ithamlara maruz kalması çok üzücü. Şahsen tanıdığım Hocaefendi hakkında iddia edilen çirkin ithamlar benim nazarımda yok hükmündedir. Bırakın iddianameleri, kırmızı bültenleri en yakınlarım iddia etse onun şiddete meyil edeceğine ihtimal vermem. Hocaefendi, o kareye sokulamaz. Ortaya konan yazılar Türkiye'de yaşanan hukuksuzluğu yansıtması açısından mühimdir.

İtibarsızlaştırma girişimi zirve yaptı



MEHMET BEKAROĞLU (CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI): Fethullah Gülen'in, PKK'lı teröristlerle bir listede yan yana konması ayıp, bu artık işin çivisi çıktığı, bu kadar saçma, bu kadar mantıksız, anlamsız olması yaptıkları soruşturmaları da anlamsızlaştırıyor. Bir siyasetçi olarak bugüne kadar görmediğimiz şeyler, insanın aklına gelemeyecek, şaka gibi şeylerle karşı karşıyayız. Değersizleştirme, itibarsızlaştırma denilen katliam böyle bir şey. Mantıksız da olsa var diye gösterir ve insanı değersizleştirmeye çalışırlar. Bu, kabul edilebilir bir şey değil.

Gülen'i teröristle eş görenin aklından şüphe ederim


YILMA DURAK (DOĞU'NUN BAŞBUĞU): Ben bu işi Türkiye'de kimsenin tasvip edeceğini zannetmiyorum. PKK lideri ile Fethullah Gülen'i eşdeğer görenlerin akıllarından, mantıklarından şüphe etmek lazım. Bu günahtır, doğru da değildir. Maalesef 17 ve 25 Aralık operasyonundan sonra Fethullah Gülen ve Cemaat'e karşı akıl almaz bir düşmanlık kampanyası başlatıldı hükümet ve iktidar tarafından. Bu devam etmektedir. Bunun akıl dışı seviye kazanması üzücü. Fethullah Hoca'yı biz tanırız, taraftarlarını da biliriz. Bırakın eline silah almayı, şiddete karşı sevgi dili kullanan bir insan. Yazık ediyorlar. Bunu söyleyenlere bir gün bu silah geri tepecektir. Bunu söyleyenlere, vicdanları ile baş başa kalıp bu meseleyi sorgulamalarını tavsiye ediyorum.

Zaman
<< Önceki Haber Hocaefendi ile ilgili o iftiraya her kesimden tepki Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER