Yoğun bakında tedavi altında olmasına karşın tahliye talepleri reddedilen tutuklu Hizmet insanı Yusuf Bekmezci'nin vefatının ardından Fethullah Gülen Hocafendi bir taziye mesajı yayımladı. "Ben onu hem namaza olan düşkünlüğüyle hem de vaaz kürsülerinin altından kalbime dokunan hıçkırıklarıyla hatırlayacağım." ifadelerini kullandı.
Hocaefendi'nin Yusuf Bekmezci için HerkülNağme'de 'Bir yiğit vardı' başlığıyla yayımlanan başsağlığı mesajı şöyle:
“Her biri adeta mızrak gibi sineme saplanan binlerle mazlumiyet ve mağduriyetin hâsıl ettiği elemlerle meşbû kalbim, elli beş senelik dostum, kardeşim, yol arkadaşım Yusuf Bekmezci Beyefendi’nin zindanlardaki çilesinin, ruhunun ufkuna kanatlanarak nihayet bulduğunu öğrenmenin hüznü ve teessürüyle çarpıyor.
Tanıdığım günden beri vefasına, sadakatine, samimiyetine, hizmet aşkına, ihlâsına, hasbîlik ve fedakârlığına şahit olduğum aziz kardeşim, yürüdüğü yoldan milim sapmadan istikametini hep korudu. “Namaz kılan” nadir insanlardan biriydi. Ben onu hem namaza olan düşkünlüğüyle hem de vaaz kürsülerinin altından kalbime dokunan hıçkırıklarıyla hatırlayacağım. İbadet hassasiyetini ve takvasını hizmet yolundaki azim, gayret ve ciddiyetiyle taçlandıran bu müstesna insan, aynı zamanda tükenmek bilmeyen enerjisiyle herkese örnek oldu. Orta Asya’ya ilk hicret edenlerden olarak da arkadan gelenlere şevk yolunu gösterdi.
Bu ifritten süreçte zulümden o da nasibini aldı. Pek çok hastalığına rağmen zindanda tutulmaya devam etti. Ve her bir ânı ibadetle, takvayla ve hizmetle dolu ömrünü mazlûmen ve -inşâallah- şehit olarak tamamladı. Elli beş senedir hep beraber yürüdüğümüz bu yolun sonunda, aziz kardeşimin gerçek dostlarla vuslata vesile son yolculuğunda, yanında bulunamamanın hicabı içindeyim. Tesellim, “bir tek maksat ve vazifede sa’y eden hakikat ve ahiret kardeşlerinin ihtilâf-ı zaman ve mekânın sohbet ve ünsiyetlerine bir mâni teşkil etmediği” muştusudur.
Bu vesileyle zulmün tez zamanda nihayet bulmasını, bütün mazlum ve mağdurlara ferec ve mahreç lütfetmesini ve zalimlere verdiği mühleti sonlandırmasını Rabbimiz’den niyaz ediyorum. Çok kıymetli dava arkadaşım, dostum ve kardeşim Yusuf Bekmezci Beyefendi’ye Cenâb-ı Erhamü’r-Râhimîn’den rahmet ve mağfiret diliyorum. Onunla kader birliği etmiş ve kalbi kalbim gibi teessür içinde olan bütün yol arkadaşlarına taziyelerimi arz ediyor, refîka-i hayatları ve evlatları başta olmak üzere yakınlarına ve tüm sevenlerine sabr-ı cemîl niyaz ediyorum.”