Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde avukatlar yetki ve görev itirazlarını dile getirmeye devam etti. Söz alan avukat Yasemin Bal, iddianame ve eklerinin henüz kendilerine tebliğ edilmediği açıkladı.
Yeteri kadar belge ellerinde olmadığı için sağlıklı bir şekilde savunma yapamadıklarını kaydetti. Avukat Muammer Aydın, söz alarak tutanağa "iddianame ve ekleri okundu" ibaresinin girdiğini belirterek "Bu doğru değil, İddianame ve ekleri okunmadı. Bunun kayıtlara girmesini istiyorum." dedi.
Daha sonra Fethullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, söz aldı. Avukat Albayrak, mahkemenin yetki itirazlarına karara bağladıktan sonra konuşacaklarını belirtilerek, “İddianamede yer alan iftira, kahve muhabbeti mahiyetindeki suçlamalara cevap vereceğiz” dedi. İddianamede ‘Darbe' suçlaması olduğunu hatırlatan avukat Albayrak, dosyada hiçbir cebir ve şiddet unsurunun olmadığına dikkat çekti. Darbe için temel argümanın cebir olduğunu belirterek, ”Dosyada tek delil 25 Aralık soruşturması dosyasıdır. Zaten savcının kendisi de iddianamede bunu söylüyor.” Dedi. Avukat Albayrak, Hizmet hareketi ve müvekkili sayın Gülen'in bütün hayatı boyunca barış ve hoşgörü çağrısında bulunduğu belirtti. Bunu bütün dünyanın bildiğini ifade eden Albayrak, ‘terör' suçlamasının iftira olduğunu vurguladı.
Savcının masum insanlara yönelttiği ‘terör' suçlaması için ortaya hiçbir delil koyamadığını vurgulayarak, ortada bir şiddet ve cebir olmadığı emniyet tarafından hazırlanan raporun sonuç bölümünde de yer almaktadır. Rapor ‘Hiç bir şiddet ve cebir eylemi tespit edilememiştir' ifadesi ile bitiyor” şeklinde konuştu.
Avukat Albayrak savcının iddianamede darbeye delil olarak, Kabil'in Habil'i öldürmesi, Sezar'ın öldürülmesi, Kerbela olayı, Genç Osman, Sultan Abdülaziz, Sultan Abdülhamit'in tahtan indirilmesi, 27 Mayıs, 12 Eylül darbeleri, Gezi eylemleri ve AK Parti'ye açılan kapatma davası gibi olayların gösterildiğini vurguladı.
Mahkemeden itirazlara gerekçesiz ret
Daha sonra yetki itirazları konusundaki görüşü sorulan duruşma savcısı Ali Kaya, Avukat Nurullah Albayrak'ın reddi hakim talebinde bulunduğunu hatırlatarak öncelikle bu talebin karara bağlanması gerektiğini söyledi. Daha sonra yetki konusunun karara bağlanabileceğini belirtti. Savcı Kaya, hiçbir gerekçe göstermeden 8 tutuklu ismin de tutuklularının devam edilmesini istedi. Daha sonra 1 saat ara veren mahkeme avukatların yaptığı yetki itirazlarını somut bir gerekçe göstermeden reddetti. Mahkemelerinin davaya bakmakla yetkili olduğuna hükmetti. Aranın ardından avukatlardan reddi hakime ilişkin taleplerinin alınmasına geçildi. Avukatlar reddi hakim talepleirni gerekçeli sunmak için süre istedi.
Bu sırada söz alan Sinan Dursun'un avukatı Hakan Tunçkol, müvekkilinin polis akademisi mezunu olduğu ve 1993 yılından beri ABD'de yaşadığını kaydetti. Müvekkilinin 17 Aralık günü akademiden arkadaşı Hamza Tosun ile bir telefon görüşmesi olduğu için dosyaya eklendiğini belirterek, “Müvekkilimin Rumi Forum'da çalıştığı yazılmış ancak müvekkilimin Rumi Forum'la hiçbir bağı yoktur. Kaldı ki olsa bile bu suç mu? Eğer burayla ilgili olmak ‘paralel' olacağı anlamına geliyorsa en büyük paralel David Backhem, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve sayın Ekmelledin İhsanoğlu'dur. Çnük Rumi Forum farklı tarihlerde bu kişilere ödüller vermiştir. Böyle yanlış mantıklara girilirse bu işin içinden çıkılmaz.”ifadelerini kullandı.