Ardıç'a göre geçen sene TL'ye fazlasıyla itibar eden banka bu yılki raporunda ABD ile artan gerilime dikkat çekerek önemli uyarılarda bulunuyor.
Ardıç'ın yazısından ilgili bölüm:
(...)
ABD şu ana dek serin kanlı kalmayı tercih etti ve sahada sıcak çatışma ihtimaline karşı Erdoğan’ı ikaz etmesi için Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ı Ankara’ya yolladı. İkazlara kulak tıkayan ve “Harekât Afrin ile sınırlı değil” diyen Erdoğan’ın ısrar ve inadı TSK için pek çok bilinmezi de beraberinde getiriyor.
Türkiye ile ABD arasında Afrin ekseninde her an her şey olabilir. Beyaz Saray’ın Afrin Harekâtı’na karşı atacağı adımlar piyasada en fazla konuşulan kulis bilgilerin başında geliyor. Hollanda mahreçli Rabobank’ın son raporu ‘dolar/TL paritesinde yeni zirvelere hazır olun’ mealindeydi. O Rabobank ki geçen sene başında 1 ABD Doları’nın 3,35’in altına gerileyebileceğini söyleyecek kadar TL’ye itimat ediyordu.
RABOBANK: HİSSE SENETLERİNDE SERT SATIŞLAR OLABİLİR
Şimdi senaryonun değiştiğini belirtirken sebebini de izah ediyor. 2017 senesinin Eylül ayından itibaren Türkiye ile ABD arasındaki ikili münasebetlerin giderek kötüye gittiği tespitinde de bulunuyor.
2 Mart 2018 tarihli rapora göre sert bir satış dalgası Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerini vurabilir. Böyle bir sermaye kaçışı TL’yi zayıflatır ve doları 4 TL’nin üzerine çıkarır. Rabobank, Türkiye’nin hariçten sermaye takviyesi olmadan ayakta kalamayacağının altını çiziyor: “2017 başından bu yana savunduğumuz dolar/TL’de aşağı yönlü bir hareket eğilimi olduğu yönündeki görüşümüzde ülkeye gelen sermaye akışları önemli bir unsurdu.”
ABD İLE KAVGANIN BEDELİ AĞIR OLUR
Bu cümlenin akabinde şerh düşüyor banka ve, “Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin Eylül ayında bozulmaya başlamasıyla bu senaryo değişti.” diyor. Yani ABD ile kavganın bir bedeli olabilir. Sermaye çıkışı hızlandığında doların 3,75-3,84 TL arasındaki seyri yeni bir eşiğe tırmanabilir. Aralık 2017’de görülen 3.98 eşiği geçilirse piyasada TL’den kaçış kimsenin tahmin edemeyeceği kadar hızlı olabilir.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı’nda (OECD) 47,4 milyar dolar tutarında cari açıkla ilk sırada yer alan Türkiye’nin değil büyük sermaye çıkışı, tek sent bile kaybetmeye tahammülü yok. 220 milyar dolar kısa vadeli dış borcu çevirmek için adeta deveyi iğne deliğinden geçirmeye çalışan şirketler yeni bir döviz şokunu kaldıramaz.
1 ABD DOLARI 1,98 TL’DEN 3,82 TL’YE GELDİ
‘En iyimser’ dediğimiz Rabobank bile senaryo değişti diyorsa muhasebe yapmakta fayda var. ABD Merkez Bankası’nın (FED) yeni başkanı Jerome Powell’ın bu sene en az 3 defa faiz artıracağını da bir kenara not edelim.
Dolar faizi arttıkça bedelini yine vatandaş ödüyor. Bakınız 2013’te 1 ABD Doları 1,98 TL iken ekonomi nasıldı, 3,82 TL olduğu bugün nasıl? Artık işsizlik de enflasyon da çift haneye demir attı.
ABD faizi artırdıkça maalesef Türkiye’de döviz kuru, enflasyon, borçluluk ve işsizlik artacak.