Başsavcı Uçar'ın İstanbul Anadolu Adliyesi’nde Adalet Komisyonu Başkanı olan Bekir Altun’un, şaibeli tahliye kararlarına imza atan Hâkim Sidar Demiroğlu’nun Anadolu 21. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başkan olarak atanmasını sağladığı iddiasına değinen Soykan, "Bekir Altun’a yönelik iddialar bununla sınırlı değildi. İsmail Uçar’ın iddiasına göre; Bekir Altun, hâkimlere, hukuk dışı kararlar vermeleri için baskı yapıyor, buna boyun eğmeyen yargı mensuplarını görevden almakla tehdit ediyordu."
BirGün’den Timur Soykan'ın yazısı şöyle:
"Yargı dünyasında suçlamalar yağarken herkes koltuğunda oturmaya devam etti. Murat Ağırel’in haberine göre; HSK, Bekir Altun hakkında soruşturma açmadı, sadece hakim Sidar Demiroğlu hakkında soruşturma açıldı. HSK’nin Anadolu Adliyesi’ne gönderdiği üç müfettiş, İsmail Uçar ve başsavcıvekillerinin tanık olarak bilgilerine başvurdu.
Hakim ve savcıların soruşturması HSK tarafından yapılabiliyor yani Anadolu Başsavcılığı’nın yetkisinde değil. Ancak İsmail Uçar’ın HSK’ye yazdığı dilekçeden hemen sonra İstanbul Anadolu Başsavcılığı, hakim ve savcı olmayan rüşvet çarkındaki avukat, bürokrat, iş insanı ve bunun gibi şüpheliler hakkında soruşturma başlatmıştı. Bu soruşturma rüşvet çarkının ortaya çıkarılması için kilit bir önemdeydi.
Son gelişme; HSK, kendi yetki alanında olduğunu belirterek İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın rüşvet çarkıyla ilgili soruşturmasını durdurdu. Böylece rüşvet çarkı soruşturması şimdilik sadece Sidar Demiroğlu ile sınırlı kaldı. Büyük skandal, erişim engelli, içerik kaldırma, gizli ellerin ördüğü koruma zırhlarıyla örtülüyor. Yargı ile birlikte devlet çürüyor.
İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar’ın yönettiği adliyede Sidar Demiroğlu, 21. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev yapıyor. Bekir Altun, İstanbul Çağlayan’da Adalet Komisyonu Başkanlığı koltuğunda oturmaya devam ediyor.
"Çürümenin başladığı yer"
Bu sırada Hatay Milletvekili Can Atalay, Anayasa Mahkemesi’nin kesin kararına karşın Çağlayan’daki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edilmiyor. Aslında çürüme tam da buradan başlıyor. Siyasi iktidarın talimatına girmiş yargı hızla çürüyor. Yasa dışı emirlere boyun eğen yargıda birileri kirli işlerine kendilerine hak görüyor. Suçlular kurtuluyor, masumlar adaletsizliğe mahkûm ediliyor."