Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Cumhuriyet Savcılığı'ndan ihraç ettiği Mehmet Yüzgeç hakkında yürüttüğü soruşturmada, herhangi bir suç unsuru olmadığını tespit edip kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Kararı değerlendiren Mehmet Yüzgeç, "HSYK bu kararı ile; benim ihale usulsüzlüklerine, rüşvete, imar yolsuzluklarına karşı, sadece savcılık görevimi yaptığımı tescillemiştir." dedi. HSYK 2. Dairesi, 17-25 Aralık soruşturmalarını başlatan savcılardan Mehmet Yüzgeç'i "Kusurlu, uygunsuz hareket ve ilişkileriyle mesleğin şeref ve nüfuzuna ve saygınlığına zarar verdikleri" gerekçesiyle meslekten ihraç etmişti.
HSYK'nın kararını sosyal paylaşım sitesi twitter hesabından duyuran Mehmet Yüzgeç, HSYK'nın rüşvet ve yolsuzluk kapsamındaki soruşturmayı, yargı erkinin nüfuz ve itibarını arttıran bir husus olarak kabul etmesi gerekirken; maalesef savcılık mesleğinin şeref ve onuruna aykırı davranış ve fiilerde bulunmaktan dolayı, hakkında ihraç kararı verdiğini söyledi.
"21 yıllık hakim-savcıyım; böyle bir hukuk mantığı görmedim. 'Hem et yerim, hem vejeteryanım' mantığı olmaz." diyen Yüzgeç, şöyle devam etti: "Ben bu soruşturmalarla tüm hakim ve savcılarla birlikte; bu milletin, adalet ve hukukun da şeref ve onurunu korudum. Ben yürüttüğüm soruşturmada üstünlerin hukukuna göre değil; hukukun üstünlüğüne göre hareket ettim. Sözde değil, özde Cumhuriyet Savcısıyım. Acaba dosyaya takipsizlik kararı verseydim, soruşturmanın gizliliğini ihlal etseydim, birilerinin önüne yatsaydım; savcılık mesleğinin şeref ve onurunu kurtarır mıydım? Tarafsız ve bağımsız olmadıklarını düşündüğüm HSYK 2. Dairesinin başkan ve bir kısım üyeleri ile başmüfettiş hakkında ret talebinde bulundum."
HSYK SORUŞTURMA DOSYASINI İNCELEMEDİ, MÜFETTİŞ RAPORU İLE İHRAÇ KARARI VERDİ
Hakkındaki ihraç kararının muhalefet şerhinde belirtildiği üzere soruşturma dosyasının HSYK tarafından getirtilip incelenmediğini vurgulayan Yüzgeç, sadece müfettiş raporu ile hakkında ihraç kararı verildiğine dikkat çekti. HSYK tarafından TBMM Soruşturma Komisyonunda bulunan 4 bakan ile ilgili soruşturma raporunun da getirtilerek incelenmediğini anlatan Yüzgeç, "Tarafımdan soruşturması yürütülen 2012/125043 soruşturma dosyası ile; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/120653 ve 2013/24880 sayılı soruşturma dosyaları getirtilip incelenmeksizin; dosyalar üzerinde herhangi bir bilirkişi incelemesi de yaptırılmaksızın, dosyalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunmadığına ve dosyada suç unsuruna rastlanmadığına karar verilmiştir. Hisseden bakanımızdan sonra, bir de hisseden HSYK'mız oldu. Vatana millete hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu.
200 BİN HAZIRLIK SORUŞTURMA DOSYASININ KAÇINDA BAŞSAVCIYA HABER VERİLMİŞTİR?
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturma dosyasının aşamalarında görev almış savcılar S.Yiğit, E.Türkoğlu ve B. Gencer'in tanık sıfatıyla dinlenerek çalışma talimatı kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına soruşturma dosyası hakkında bilgi verip vermediklerinin sorulmadığını dile getiren Yüzgeç, şöyle devam etti: "Bilgi verilmişse; hakkımdaki iddia zaten çürümektedir. Bilgi verilmemişse; sadece benim hakkımda soruşturma yapılması eşitlik ilkesine aykırı değil midir ?Soruşturma dosyasını tüm bu cumhuriyet savcılarına tevzi eden başsavcı vekillerinden hiçbirisi tanık olarak dinlenmemiştir. Başsavcıvekillerinin cumhuriyet savcılarına tevzi ettiği ve bilgileri dahilinde yürüyen soruşturmadan başsavcının haberdar olmaması mümkün müdür? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığındaki yıllık 200.000 hazırlık soruşturma dosyasının kaçında başsavcıya haber verilmiştir? Kaç cumhuriyet savcısı tarafından, hangi olaylara ilişkin ve ne şekilde başsavcıya bilgi verildiğinin belgeleri ile açıklanması gerekmektedir. Kolluk görevlilerinin inisiyatifi ile operasyon yaptığım iddia edilmesine karşılık; bu konu ile ilgili hiçbir kolluk görevlisinin tanık olarak beyanı alınmamıştır. HSYK; suçlu-suçsuz ayrımı yapmadan, tüm şüphelileri potansiyel suçlu kabul ederek toplu gözaltı kararı verildiğini iddia etmiş ise de; soruşturma dosyasında yaklaşık 80 şüpheliden 20-25'i gözaltına alınmış, bunlardan da yaklaşık 17'si mahkemeye sevk edilmiştir."
GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA KARARI VERİLİRKEN SAVUNMAM DAHİ ALINMADI
"HSYK ihraç kararında gözaltına alınan şüphelilerin birçoğunun ifadesini almaya dahi lüzum görmediğimizi iddia etmiş ise de; gözaltına alınan şüphelilerin tamamının emniyet ve savcılığımızca ifadelerinin alındığını belirtmek isterim." diyen Yüzgeç, "Başsavcılığımızca gözaltına aldırılan ve ifadesi alınmayan şüpheli/şüpheliler her kim ise HSYK tarafından açıklanmasını bekliyoruz. Ancak bir savcı olarak hakkımda tedbiren görevden uzaklaştırma kararı verilirken savunmamın dahi alınmadığını haykırmak istiyorum. HSYK, ihraç kararında birçok şüpheli hakkında basit şüpheyi gerektiren delil dahi yok iken, gözaltı, arama ve el koyma tedbirine başvurulduğunu iddia etmiş ise de; operasyon ile birlikte dosyada görevlendirilen 2 savcı meslektaşım ile birlikte oy birliği ile birlikte tutuklamaya sevk yaptığımızı, mahkeme tarafından da kuvvetli suç şüphesi ve somut delil olduğu kabul edilerek adli kontrol kararı verildiğini gözden kaçırmış olmalı ayrıca dosyanın önceki savcısı Bekir Gencer'in; dolaylı olarak suç örgütünden bahsettiğini değiştirilen imar projelerinin bakanlık bünyesine aldırılarak burada örgütün devreye girdiğini ima ettiğini, rüşvet görüşmelerine ilişkin teknik takip kayıtlarından ve iletişimin tespitinden bahsettiğini, ayrıca imar değişiklikleri için rüşvet verildiğini... yerel seçimlerden sonra nisan gibi operasyon yapmayı planladığı yönündeki beyanları göz ardı edilmiştir. Şüphelilerin evlerinde bulunan para kasaları, para sayma makineleri ve ayakkabı kutularını da kamu oyunun takdirine bırakıyorum." şeklinde konuştu.
CİHAN