DİKKAT ‘CEP'İNİZDE BÖCEK TAŞIYORSUNUZ!
Yanınızdan ayırmadığınız cihazın bir cep telefonu olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, o aslında bir
izleme cihazı. Teklonojinin gelişmesi ile birçok özelliği barındırır hale gelen
akıllı telefonlar; nereye gittiğinizin, kimlere
mesaj ya da e-
posta attığınızın, bankada ki paranızın, neler satın aldığınızın, ne zaman uyuyup ne zaman uyandığınızın kaydını tutuyor.
Bu bilgilerin tamamı, talep edildiğinde telekomünikasyon şirketleri tarafından
emniyet teşkilatına iletiliyor. Teknolojinin ilerlemesine rağmen yasaların insanların özel hayatını koruyacak şekilde yenilenmemesi ABD'de
tartışma çıkarttı. Ülkenin saygın
gazetelerinden
New York Times'ın haberine göre telekomünikasyon şirketleri geçen sene emniyet teşkilatına 1.3 milyon kez kullanıcılarının özel bilgilerini iletti. Ancak en çok kullanılan telekomünikasyon şirketi T-Mobile rakamlarını açıklamak istemediği için bu sayı aslında çok daha fazla.
Polis hafif suçlar işlediğinden şüphelenilen kişilerin bile bilgilerini isteyebiliyor. Bu bilgilerin şirketlerden alınması için kimi zaman
mahkeme emrine bile gerek duyulmuyor.
‘Düşünceleri bile depoluyor'
Colorado Üniversitesi'nden hukuk profesörü Paul Ohm, cep telefonlarını artık “izleme cihazı” olarak adalandırıyor. Ohm, “Her yıl özel şirketler milyonlarca dolar harcayarak müşterilerinin kelimelerini, hareketlerini, hatta düşüncelerini depolayan yeni hizmetler geliştiriyor” diyor. Giderek yayılan uygulamalar, GPS sistemleri, kesintisiz internet bağlantısı gibi özellikler kullanıcılar için vazgeçilmez hale geliyor. Peki bu durum ne kadar zararlı olabilir? Columbia Bölge Temyiz Mahkemesi, polisin izleme cihazlarını kullanması üzerine verdiği bir kararda GPS verilerinin “insaların kiliseye ne sıklıkla gittiğini, ne kadar
içki içtiğini, eşini aldatıp aldatmadığını,
tedavi görüp görmediğini, siyasi örgütlere üye olup olmadığını” gösterebileceğini belirtti.
ABD'de yapılan yeni bir araştırma ise sizin ve arkadaşlarınızın nerelere gittiğini karşılaştırarak gelecekte nerede bulunacağınızın oldukça isabetli bir oranda tahmin edilebildiğini ortaya koydu.
New York Times başyazısını da konuya ayırarak hükümete seslendi. Cep telefonları, e-postalar ve
sosyal paylaşım siteleri günlük hayatı yönetir hale geldiğini belirten gazete “Ancak
Kongre, dijital iletişimi korumak için hiçbir şey yapmadı” dedi.