2004 yılından beri pankreas kanseriyle savaşan Jobs, bu süreçte
iPod Touch,
iPhone ve
iPad gibi teknoloji harikalarını kullanıcılara sunarak milyonlarca insanın saygısını kazanmıştı.
Tim Cook önderliğinde yeni iPhone modeli
iPhone 4S'in tanıtımı gerçekleştirildikten 1 gün sonra da evinde öldü.
Steve Jobs'un ölümü tüm dünyada büyük yankı uyandırırken; devlet adamları, sanatçılar, bilim adamları ve sektördeki önemli kişiler de Jobs için mesajlar yayımlamış, üzüntülerini belirtmişlerdi. Ortak olan düşünce, Jobs'ın dahi bir teknoloji adamı olduğu ve ölümünden dolayı dünyanın büyük bir kayıp içinde olduğuydu.
Geçtiğimiz günlerde iPhone 4S'in ön
sipariş rakamları açıklandı.
Cihaz, ilk 12 saatlik dilimde tam 200 bin adet ön sipariş almıştı. İlk 24 saatlik dilimde ise bu rakam, tam 1 milyonu buldu ve cihaz, daha satışa çıkmadan
Apple tarihindeki en büyük rekoru elde etti. Öte yandan Apple hisseleri de borsada uçuşa geçmişti.
Tüm bu detaylar bir yana, Steve Jobs'un ölümünün ardından hemen belgesel tarzında DVD'ler, kitaplar, çeşitli ürünler satışa çıkarılmaya başlandı. Örnek olarak daha dün gittiğim bir mağazada bile, en öndeki raflarda Steve Jobs'la alakalı kitaplar bulunuyordu. Ne oldu yani şimdi?
Bu her sevilen, her önemli insanın kaderi mi? Birileri öldükten hemen sonra onlarla alakalı ürünlerin piyasaya sürülmesi, sadece durumdan kar çıkararak cepleri doldurmak mı, yoksa sevenlerine güzel şeyler sunarak, onların üzüntüsünü biraz da olsun unutturabilme çabası mı? Aynı şeyler, yakın bir zaman örneği olarak Michael Jackson'ın ardından da yaşanmıştı ve belli ki Steve Jobs da bu konuda son örnek olmayacak.
Mahmut Saral - Samanyoluhaber.com