Başka bir şahıs söz konusu
modemi internet için kullandı, çocuklarla cinsel içerikli sohbetler yaptı, müstehcen fotoğraflar gönderdi. Hakkında 'çocuk pornografisi' suçlamasıyla
dava açılan M.D., işinden oldu, yaşadığı şehri terk etmek zorunda kaldı.
İnterneti bilinçli kullanmazsanız başınıza hiç ummadığınız olaylar gelebilir. Hatta evinizden, işinizden olabilir,
ailenizi kaybedebilirsiniz. Modemine şifre koymayan M.D., böylesi olaylarla karşı karşıya kaldı. M.D. devletin önemli bir kurumunda
bölge müdürü olarak görev yapıyordu. Çocuğunun kullanımı için oturduğu lojmana, kablosuz modem bağlattı. Modemine şifre koymadı. Aynı kurumda görevli P.S., idari büroda nöbette olduğu gece, (bölge müdürü M.D.nin lojmanının altında) dizüstü bilgisayarıyla M.D'nin şifre koymadığı interneti kullandı. Yarım yamalak
İngilizcesiyle yabancılarla ve 18 yaşından
küçük çocuklarla
mesajlaştı. İngiliz bir ailenin kızı da P.S.'nin görüştüğü çocuklardan biriydi. Edinilen bilgilere göre P.S.,
genç kızla cinsel içerikli sohbet etti. Karşısındakine yarı çıplak kadın fotoğrafları gönderdi. Bunun üzerine genç kız durumu ailesine bildirdi.
Anne hemen İngiliz polisinden
yardım istedi. Bu arada P.S. ile sohbeti de sürdürdü. Polisler de mesaj uygulamasının
servis sağlayıcısından P.S.'nin IP kayıtlarını ve içeriklerini temin etti. IP'nin
Türkiye'de çıkması üzerine İngiliz polisi 'acil ve çocuk pornografisi' içerikli mesajı
İnterpol aracılığı ile Türk Emniyeti'ne bildirdi. IP adresinden yola çıkan Emniyet, hemen inceleme başlatarak çok önemli kamu kurumunun lojmanına ulaştı.
Eldeki bilgilerden mesajların iki ayrı internet abonesi tarafından yapıldığı tespit edildi. Emniyet, bu abonelerden birinin çok önemli kamu kurumunun bölge müdürü olduğunu belirledi. Savcılık tarafından
soruşturma açıldı. Kendisi hakkındaki suçlamaları öğrenen bölge müdürü M.D. büyük bir şok yaşadı. Durumu öğrenen kamu kurumu yönetimi, müfettişler göndererek soruşturma başlattı. P.S. ve M.D. ile aile bireylerinin ifadeleri alındı. M.D.'nin evinde çocuğu tarafından kullanılan bilgisayarlar ile P.S.'nin bilgisayarlarına el konuldu.
Bir süre sonra P.S., İngiliz kıza mesaj ve yarı çıplak kadın fotoğraflarını kendisinin gönderdiğini
itiraf etti. P.S., mesajlaşırken internete evinden bağlandığını, görev sırasında bir gece, müdürün lojmanındaki şifre sormayan
kablosuz interneti kullandığını açıkladı. Müfettişler suçu P.S.'nin işlediği yönünde
rapor yazdı. M.D.'ye
disiplin cezası verildi ve müdürlük görevinden alındı. Savcılık, P.S. ve M.D.'ye Türk
Ceza Kanunu'nun 226'ıncı maddesini düzenleyen 'çocuk pornografisi' suçundan dava açtı. M.D. uzun uğraşlar sonunda
beraat etti. Bütün bunlar M.D.'nin, kullandığı internetine şifre koymaması sebebiyle başına geldi. İşinden oldu, yaşadığı şehri terk etmek durumunda kaldı.
MEVZUATTA DEĞİŞİKLİK YAPILMALI
Bu konuda önemli uyarılarda bulunan Türkiye Bilişim Derneği Hukuk Çalışma Grup Başkanı Mehmet Ali Köksal, interneti bilinçli kullanmanın ne denli önemli olduğuna işaret etti. Vatandaşların da bu konuda bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. İnternet şifresini bilinçli olarak paylaşanların da bulunduğunu ifade eden Köksal, bunun cömertlik olmadığının altını çizdi. Köksal, şu anda mevzuatta şifresiz internet kullanımına yönelik bir
yaptırım bulunmadığını belirterek, "İlgili mevzuatta kanuna aykırı olduğuna dair, ticari amaç güderek ya da gütmeyerek internetin bu şekilde kullanımının suç olduğuna yönelik bir madde getirilebilir. Küçük cezalar da öngörülerek caydırıcılık kazandırılabilir." ifadelerini kullandı.