Avrupa Komisyonunun Güvenli
İnternet Programı tarafından desteklenen ve INSAFE tarafından organize edilen
GİG,
Türkiye'de ilk kez geçen yıl kutlandı. Bu yıl 9 Şubat'ta düzenlenecek GİG'in teması, özellikle gençlerin
sosyal ağlar ile online oyun platformlarında geçirdikleri süreler artarken, onların muhtemel risklerden haberdar olmasını sağlamak için seçildi.
GİG etkinlikleri ile internetin güvenli kullanımı konusunda, başta aileler (ebeveynler, çocuklar ve gençler) olmak üzere
hedef kitlelere ulaşılması ve kamuoyunun dikkatlerinin çekilmesi, internet aktörleri (kamu,
sivil ve özel) arasında
iletişim ve ortak hareket kabiliyetinin geliştirilmesi, internet
sektörü temsilcileri tarafından pozitif içerikler ve hizmetler üretilmesinin
teşvik edilmesi, gerçekleştirilen faaliyetlerin ve sunulan hizmetlerin tanıtımının yapılarak uygulamaya geçirilmesi, AB ve dünya
ülkeleriyle paralel etkinlikler yürütülmesi hedefleniyor.
Ulaştırma Bakanlığı İnternet Kurulu tarafından düzenlenen GİG etkinlikleri kapsamında, 8 Şubat'ta ''Türkiye İçin İnternet Kafe Modeli'' çalıştayı ve 9 Şubat'ta Ankara'da ''Hayatın Sanal Gerçeği: İnternet'' adlı bir konferans organize edildi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın açılışında bulunması öngörülen konferansta,
Google+' class='textetiket' title='Google haberleri'>Google
Kamu Politikaları ve İletişim Stratejileri Başkanı Scott Rubin, ''İnternette çocuk güvenliği'',
Facebook Avrupa Politika Direktörü Richard Allan, ''Sosyal Paylaşım Sitelerindeki
Güvenlik Önlemleri'' başlıklı konuşmalar yapacak.
''BİLİNÇLENDİRME ÇALIŞMALARINA HERKESİN KATKI VERMESİ LAZIM''
İnternet Kurulu Başkanı
Serhat Özeren, bu yılki etkinlikte ''internetin büyük oyuncuları'' olarak adlandırılan Google ve Facebook'tan katılımcıların yer almasının, Türkiye'deki pazarın büyüklüğünün göstergesi olduğunu söyledi.
Ebeveyn ve çocukların interneti kullanırken dikkat etmesi gereken yanlarını ortaya koymayı amaçladıklarını ifade eden Özeren, ''İnternet veya
bilişim sektörünü ilaç gibi nitelendirmek lazım. Bunun,
tedavi edici yöntemleri var. Her ne kadar tedavi edici olsa da bir ilacın bazen istenmeyen yan etkileri de olabiliyor. Yan etkiler konusunda bazı tedbirler alınması gerek'' yorumunu yaptı.
Özeren, Türkiye'de
internet güvenliği konusuna değinirken, fiziki güvenlik açısından Türkiye'de
ADSL paylaşımının çok yoğun, korsan
yazılım kullanımının yüksek olduğunun altını çizdi.
Sosyal güvenliğin dünyada çok yeni olmasına rağmen önemsenen ve farkındalık oluşturulmaya çalışılan bir alan olduğunu vurgulayan Özeren, ''
Okul öncesi yaşlarda başlayarak, bir çocuğun fiziki şartlardaki eğitimini destekleyen şekilde internet ortamında da bu eğitimlerin verilmesi lazım. İnternetin
sanal olduğu kavramını akıllardan çıkarmak lazım'' dedi.
Özeren, internetin gelişiminin önemine işaret ederken, şu görüşleri dile getirdi:
''Bu konuda kimler çaba sarf ediyor? Şu anda görüldüğü kadarıyla işletmeciler. İnternetin gelişiminden ise birçok sektör faydalanıyor. AB'de bununla ilgili yarı kamu, yarı sivil
toplum kuruluşu olmak üzere yapılar kurulmuş. İnternetin gelişmesini destekleyen ve internet geliştikçe işine değer katan, işini daha çok büyüten şirketlerden belirli fonlar toplanıyor. Fondan
güvenli internet gibi bilgilendirme çalışmalarına ve internetin geliştirilmesi için çalışmalara katkı yapılıyor. İngiltere'de bu iş için senede 1 milyar pound para toplanıyor. Fransa'da Almanya'da da böyle.
Türkiye'de bir
düzenleme yapılarak, bütün bu paydaşların bir araya getirilip bir fon oluşturulması lazım. İşletmeciler, altyapıya yatırım yapıyor. Bunun üzerinde yazılım sektörü,
finans sektörü, ticari yapılar, üreticiler var. Böyle bir fon oluşması ve bilinçlendirme çalışmalarına herkesin katkı vermesi lazım.''
''İNTERNET, DEMOKRASİNİN EN BÜYÜK GÜCÜ''
İnterneti, ''demokrasinin en büyük gücü'' olarak tanımlayan Özeren,
Ortadoğu ülkelerinde yaşanan
halk ayaklanmalarında internetin kesilmesi konusunda, ''Bana göre, internet demokrasinin şu anda en büyük destekçisi ve en büyük parçası, paydaşı. Bir ülkede interneti kesmek, geçicidir. Bununla çözüme kavuşulmaz. Belki geciktirilir ama oradaki demokratikleşmenin önünü kesemezsiniz. Bana göre ülke liderlerinin interneti daha demokratik bir şekilde koruma açısından da desteklemesi, savunması gerekiyor. Bundan kaçışları yok'' değerlendirmesinde bulundu.