Bu bağlamda açılış konuşmasını yapan
Microsoft Türkiye Genel Müdürü
Tamer Özmen, Çin ve Hindistan'dan sonra en hızlı büyüyen
ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekti ve sözlerine şöyle devam etti: “Bilişim alanında Türkiye hızla büyüyor. Türkiye'de 65 milyon kişi cep telefonu kullanıyor. 6.8 milyon kişi genişbant internete bağlanabilme fırsatına sahipken, toplamda internet kullanıcı sayısı 32 milyonu buluyor.”
MSN'İ EN ÇOK KULLANAN 4. ÜLKEYİZ
Microsoft'un kendi servislerinden de çarpıcı rakamlar veren Özmen,
Hotmail ve MSN servislerini kullanan Türk kullanıcı sayısının 25 milyonu aştığını ifade ederken, bu rakamla Türkiye'nin dünyada en çok bu servisleri kullanan 4. ülke olduğunun altını çizdi. Sosyal ağ platformuna da Türk kullanıcılarının yoğun ilgi gösterdiğini belirten Özmen, sadece Türkiye'de 25 milyon
Facebook kullanıcısının olduğunu belirtti.
KOBİ'lerin
bilişim alanındaki harcamalarına da değinen Özmen, Türkiye'de KOBİ'lerin bilişim harcamalarının harcamaların geneli baz alındığında yüzde 15'lerde kaldığını, bu oranların
Polonya,
Güney Afrika ve Romanya'da sırasıyla yüzde 30, 38 ve 45 olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE'DE KORSAN YAZILIM ORANI HALA ÇOK YÜKSEK
Türkiye'de yaygın olan korsan
yazılım kullanımıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Özmen, korsan yazılım kullanım oranının Türkiye'de yüzde 68'lere ulaştığına dikkat çekerken, bu oranın bir an önce indirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“KOBİLERE DESTEK VERECEĞİZ”
Microsoft'un 2010 ve 2014 yılları arasındaki hedeflerini de paylaşan Özmen, şu sözleri dile getirdi: “İlk önce KOBİ'lere
rekabet olanağı oluşturmak ve yurtdışındaki diğer rakipleriyle KOBİ'lerin rekabet edebilmesini sağlamak istiyoruz, ardından son tüketiciyle yeni ürünleri buluşturmak şirketimizin öncelikli hedeflerindendir.” Microsoft'un
sosyal sorumluluk alanında da çalışmalarının olacağını belirten Özmen, girişimcilerin yanında olarak Türkiye'de ciddi bir ekonomi oluşturmak istediklerine vurgu yaptı.
GOOGLE CHROME INTERNET EXPLORER 9'DAN YAVAŞ ÇIKTI
Özmen, ilerleyen haftalarda son sürümüyle kullanıcılarının karşısına çıkacak olan Internet
Explorer 9'la ilgili de ufak bir gösteri yaptı.
Google+' class='textetiket' title='Google haberleri'>Google'ın Chrome tarayıcısıyla
Internet Explorer 9'u kıyaslayan Özmen, tarayıcıları
balık testinden geçirdi. Yüzen balıkların gösterildiği tarayıcılarda balıkların sayısı arttıkça Chrome'un yavaşladığı, Internet Explorer 9'un ise yavaşlığı hissettirmeden görüntüyü ekrana yansıttığı görüldü.
ARAŞTIRMACI ASTRONOT PRF. DR. ULRICH WALTER
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen'in açılış konuşmasını yapmasının ardından mikrofonu Prof. Dr. Ulrich Walter aldı. Aynı zamanda araştırmacı
astronot olan Walter, astronotlar ve onların eğitimiyle ilgili çok çarpıcı bilgiler verdi.
10 BİN KİŞİ BAŞVURDU, 6'SI SEÇİLDİ
Walter, konuşmasının başında şu açıklamalarda bulundu: “2009 yılında ESA'in (
Avrupa Uzay Kurumu) uzaya gönderilecek astronotları belirlemek için eğitim vereceğini açıkladı ve bu paralelde ESA'e 10 bin kişi başvurdu. Başvuruları değerlendiren ve içlerinden sadece bin 500'ünü giriş sınavlarına tabi tutan ESA, sınavlardan elenenlerle birlikte 6 kişiye astronot olabilmesi için ağır bir eğitime tabi tutmaya başladı.”
ASTRONOT OLABİLMEK İÇİN ZORLU TESTLERİ GEÇMEK ŞART
Ancak bin 500 kişinin 6'ya indirilmesi için
adayların oldukça zorlu testlere tabi tutulduğuna dikkat çeken Walter, astronot olmayı hayal edenlerin karşılaştığı testlerden ikisini uygulamalı olarak seyircilerle paylaştı. “Spetial Orientation” adı verilen testte 2D çizgiler ekranda rast gele beliriyor ve sola dönüş yapan çizgilerin sayısını teste katılan adayın aklında tutması gerekiyor. “Sound Memory” yani “Ses
hafıza” testinde ise ekrana gelişigüzel rakamlar geliyor. Ardından teste katılan adayın bu rakamları tersten söylemesi isteniyor. Bu testin yapıldığı oturumda izleyicilerin hemen hiçbiri doğru sıralamayı yapmayı başaramadı.
“UZAY BOŞLUĞUNDA UÇMAYAN ASTRONOT SAYILMAZ”
Bu testleri tamamlayanların astronot adayı olmayı başardığını dile getiren Walter, bu kişilerin astronot sayılmadığını, sadece bir aday olduğunu söyledi. Mekiğe binip uzaya gitmeyen bir kişinin astronot sayılamayacağını dile getiren Walter, testi bitirenlere üç aşamalı yoğun bir eğitim verildiğini belirtti.