STK'ların eleştirilerini
cevaplayan
TİB Başkanı
Osman Nihat Şen ise 'filtre'
uygulamasının
tüketici hakkı olduğunu söyledi.
İnternet Kurulu, kamuoyunda tartışmalara sebep olan '
güvenli internet' uygulamasında ortak karar için tarafları bir araya getirdi. Bilgi Üniver
sitesi'nde düzenlenen toplantıda 22 Ağustos'ta hayata geçirilecek 'filtre'ye
destek verenler ile uygulamayı '
sansür' olarak yorumlayanlar görüşlerini dile getirdi. Birbirini tutmayan açıklamaların yapıldığı toplantıda 'standart paket'e şeffaf olmadığı eleştirisinde bulunuldu. İnternet kafe temsilcileri ise STK'lara tepki göstererek, filtrelemenin okul ve kafelerde uzun süredir uygulandığını, sınırlamaların kendilerine dokununca protestoya başladıklarını söyledi. Sorulara ve hakarete varan eleştirilere cevap veren TİB (
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) Başkanı Osman Nihat Şen, güvenli interneti kendi kendilerine oluşturmadıklarını belirterek, uygulamanın Tüketici Hakları Yönetmenliği'ne göre tüketici hakkı olduğunu savundu.
TİB Başkanı Şen'e STK temsilcileri onlarca soru yöneltti. Öneriler doğrultusunda değişiklik yapmaya hazır olduklarını söyleyen Şen, "Kurumumuza tüketicilerden haftada 4 bin kadar şikâyet geliyor. Bunları dikkate almak zorundayız. Eğer STK'lar 'tüketiciden gelen şikâyetleri beraber değerlendirip çözüm üretelim' derse biz buna da açığız. Bizim için önemli olan, tüketicinin içeriğinden şikâyet etmeden kullanabileceği bir internet ortamı sağlamak." dedi. Anayasa'nın devlete verdiği görev çerçevesinde çalışma yaptıklarını belirten Şen, yaptıkları çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: "Altını çizerek söylüyorum, filtreleme talebi vatandaştan geliyor. Bilgisi ile kendi derdini halledemeyen vatandaşın sorununu, tüketici hakları çerçevesinde çözmemiz lazım. Vatandaş sorunun çözümü için alternatif uygulama istiyor. Bununla ilgili gelen yazılı, imzalı, müşahhas binlerce talep var. Geçen yıl okullarda yaptığımız güvenli internet toplantılarıyla 10 bin
aileye ulaştık ve görüştük. Bu görüşmelerden de gelen talepler aynı. Ailelerin bilinçlenmesi gerekiyor. Ama bu konuda bilinçli olmayan birçok aile var. Eğer yapılan toplantılardan somut öneriler çıkarsa bunları uygulamak isteriz. Zaten biz içerisinde uygunsuz bir fotoğraf, bir video veya yazı bulunan hiçbir siteyi kapatmıyoruz. Son zamanlarda en çok internet üzerinden dolandırılmayla ilgili şikâyetler alıyoruz. Satın aldığı
ürün kendisine ulaşmayan vatandaş, 'dolandırıldım' diye bize başvuruyor. Site kapatmak yerine biz de bunları haklarını aramaları için yönlendiriyoruz." Ortak bir kamuoyu oluşturulabilmesi için düzenlenen ve yaklaşık 4 saat süren toplantı sonunda İnternet Kurulu, STK'ların önerilerini aldı. Toplanan öneriler,
rapor halinde Bilgi Teknolojileri Kurumu'na (BTK) sunulacak.