Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı
Tayfun Acarer, 'Bir İnovasyon Var' konulu konferansın açılışında yaptığı konuşmada, ilk bilgisayarın 1946 yılında ABD'de yüksek işlem hızına sahip bir ünite cihaz olarak geliştirildiğini ve 30 ton ağırlığında olduğunu, 1975'li yıllarda ilk PC'lerin ortaya çıkmaya başladığını, kişisel bilgisayarın bugünkü haline 70 yıl sonra geldiğini anlattı.
İnternetin ilk kez 1969 yılında askeri amaçlı kullanılmaya başlandığını ifade eden Acarer, inovasyonun, özellikle
Avrupa ülkelerinde çok önem verilen bir konu haline geldiğini söyledi. Acarer, inovasyona önem veren kurumların kendi iç dinamiklerini dikkate almanın yanında özellikle
politika belirleyicilerin, üniversiteleri,
sivil toplum kuruluşlarını ve uluslararası gelişmeleri de dikkate alacak şekilde bütünsel bir yaklaşım içinde inovasyonu ele alması gerektiğini ifade etti.
Bilgi ve
iletişim teknolojilerinin önemine değinen Acarer, oto
mobilin küresel piyasalarda yüzde 50 oranında yer alması için 100 yıla ihtiyaç olduğunu, telefonun küresel piyasalarda yüzde 50 oranında kullanılması için 75 yıl geçtiğini, elektrikte ise bu miktarın 50 yıla vardığını bildirdi.
Mobil
haberleşme teknolojisinin küresel piyasalara nüfuz etmesinin bunların hepsinden daha hızlı olduğunu vurgulayan Acarer, 'Bugün pek çoğumuz bilgisayarsız, internetsiz bir
yaşam düşünemez hale geldik' dedi.
Üniversite-sanayi işbirliğinin inovasyondaki önemine de dikkati çeken Acarer, şunları söyledi:
'Türkiye'de AR-GE yapılsın istiyoruz,
yerli üretim olsun istiyoruz. Yazılım ve donanımda Türkiye'nin çok önemli bir kapasiteye sahip olduğunu düşünüyoruz. Çok
genç, hızlı düşünen, çok dinamik bir nüfusumuz var. Zaman zaman sektörle birlikte çevre ülkelere gidiyoruz. Yaptığımız ziyaretlere, oradaki temaslara sektörden çok daha fazla
katılım bekliyorum. Çünkü çevre ülkelerimizde çok ciddi fırsat var. Şu andaki dünya konjonktürü de buna çok uygun. Bu konuda sektörün mutlaka daha istekli olması lazım. Buralara gidelim. Çünkü sektörümüz eşik
atlama noktasında. Bu eşik atlamayı da yapabilmemiz için mutlaka
yurt dışına açılmamız lazım. Yoksa yurt içindeki acımasız
rekabet bizim bu eşiği kısa sürede atlamamızı engelleyecek ve bu aşırı rekabet sektöre faydadan ziyade bazı firmalarımızın devre dışı kalmasına bile yol açabilecek. O nedenle yurt dışına mutlaka açabilmemiz lazım.'
AA