DENİZ ERGÜREL - ZAMAN
Ağustos ayı başında Mark Duggan adlı bir
İngiliz gencinin Tottenham'da polis tarafından vurulmasını protestoyla başlayan
gösteriler kontrolden çıkarak
İngiltere tarihinin en şiddetli yağmalamalarından birine dönüştü. Birkaç gün içinde hızla yayılan olaylarda binlerce
mağaza yağmalandı, 5 kişi öldü, 3 binden fazla kişi tutuklandı, 1000 kişi ceza aldı ve 200'e yakın polis yaralandı. Toplam maddi zarar ise 200 milyon pound civarında. Olayların bu kadar hızlı yayılmasında
Facebook,
Twitter gibi sosyal medya araçlarının ve özel mesajlaşma imkanı veren BlackBerry BBM servisinin büyük rolü olduğu iddia ediliyor.
Önce 4 Ağustos tarihinde ölen Mark Duggan için 'R.I.P. Mark Duggan' adıyla bir Facebook sayfası açıldı ve sayfanın kısa sürede binlerce hayranı oldu. Hayranların sayfada paylaştığı mesajlar polise karşı kızgınlık doluydu. Bir süre sonra kızgınlığın yerini
sokak eylemi çağrıları aldı ve bunun gibi onlarca sayfa açıldı. Twitter'da ise birçok kişi sokağa dökülme çağrıları yapmaya başlamıştı, iş çığrından çıkıyordu.
Olayları asıl ateşleyen ise İngiliz
gençlerinin birçoğunun kullandığı BlackBerry BBM servisi aracılığıyla yapılan yağma çağrıları oldu. "
Oxford Circus'ta buluşup dükkanları yağmalıyoruz, bize katılın." mesajını alan gençler sokağa döküldüler. Bunu önce Londra'nın diğer bölgeleri ve daha sonra da başka şehirleri için yapılan yağma çağrıları izledi.
Mesajlaşıp, temizliğe çıktılar
Bedava
giysi, teknolojik aygıtlar ve mücevher isteyen bazı İngilizler 'şiddetli
alışveriş' tutkusuna kapılmış gibiydi. Twitter, Facebook ve BlackBerry üzerinden mesajlaşarak sokağa dökülen binlerce genç yaklaşık 5 gün boyunca İngiltere'nin altını üstüne getirdi.
İngiltere Başbakanı Cameron gelişen olaylara büyük tepki gösterdi, gerekirse ülkede sosyal medya araçlarını ve BlackBerry BBM servislerini engelleyebileceklerini açıkladı. Daha birkaç ay önce Arap ülkelerine
demokrasi getirdiği için kutsanan bu araçlar, demokrasinin beşiği sayılan ülkede sanki bir
cinayet aracı gibi algılanmaya başlanmıştı. Görünüşe göre sosyal medya ve BlackBerry için pek de iyi bir hafta değildi.
Hikâyenin bir de diğer yüzü var: İinsanlar sosyal medyanın araçları ve teknoloji
yardımıyla birbirlerine yardım ediyorlar. Yaşanan yağmalama olaylarına tepki gösteren bazı duyarlı İngilizler Twitter'da #riotcleanup etiketiyle bir sosyal girişim başlattılar. Ayrıca Facebook'ta 'London Clean Up' adıyla bir sayfa açtılar ve zarar görenlere
destek vermek amacıyla http://RiotCleanUp.com ve http://psocha.co.uk/cleanup adreslerindeki blogları yayına aldılar. Bu girişimler bir anda büyük kitlelerin ilgisini çekti. Birbirini hiç tanımayan insanlar sosyal medya aracılığıyla bir araya gelip, fırçalarını ve kovalarını alarak İngiltere mahallelerinde zarar görmüş mağazaları ve sokakları birlikte temizlediler. Girişimler sadece bununla da sınırlı kalmadı.
Sosyal medyanın ve teknolojinin iyi şeyler için de kullanılabileceğini göstermek isteyenler çeşitli yardım kampanyaları başlattılar.
Facebook'tan kimlik tespiti
Hackney'deki 11 yıllık dükkanı ve içindeki malları harap olan Siva Kandiah'a yardım için açılan helpsiva.com adlı blogda 20 bin pound toplandı. Berber dükkanı talan edilen ve sigortası olmayan 89 yaşındaki Aaron Biber'e yardım için açılan blogda ise (http://keepaaroncutting.blogspot.com) 35 bin Pound toplandı.
Gençlerin sosyal medyayı kullanarak şiddet olaylarına karışmasından en büyük rahatsızlığı duyan İngiliz polisi de sosyal medyayı kullanmayı
ihmal etmiyor.
Yağma yapan insanların
kamera görüntülerini flickr.com/metropolitanpolice hesabından yayınlayan polis, halktan suçluları tespit etmek için yardım istiyor.
Hikâyenin iki yüzü de gösteriyor ki Twitter, Facebook, BlackBerry BBM vb. araçlar günümüzde bireyler arasındaki iletişimi artırarak sosyal olayların tetiklenmesinde büyük rol oynuyor. Üstelik bu bireylerin birçoğu normal hayatta birbirlerini hiçbir şekilde tanımayabiliyorlar. Bu araçları kullanan herkes bir anlamda kendi hikâyesini yazıyor, hikâyenin hangi yüzünde yer alacaklarına karar vermek ise tamamen onların tercihi.