Sanal ortamda eğitim gören öğrenci sayısı sürekli artarken ABD'de üniversiteler, dünyanın en ücra yerindeki öğrencileri aynı
sınıfta okutuyor. Akademisyenlere göre e-eğitimde başarı yüzde 95.
Mekân bağımsızlığı ve zamanı etkin kullanabilme kavramının yaygınlaştığı günümüzde,
sanal iletişim ile eğitimin etkisi gün geçtikçe artıyor. Yapılan araştırmalara göre dünya eğitim sisteminin
ekonomik büyüklüğü yaklaşık 7 trilyon doları aşarken yeni uygulamalarla pasta her geçen gün büyüyor. Özellikle sanal eğitim, öğrencilerin yeni gözdeleri arasında yer alıyor. Etkin öğrenme teknikleri geliştiren Knewton şirketinin araştırmasına göre, ABD'de görüşüne başvurulan
öğretim görevlilerinin yüzde 93'ü sanal sınıflarda görülen eğitimin performansı artırdığına inanıyor. Öğretim görevlilerinin yüzde 95'i de öğrencilerin sanal eğitimle derslere daha çok iştirak ettiğini ve ilgi duyduğunu düşünüyor.
Uzaktan eğitimin etkisiyle dijital içerik satışı ABD'de satılan yıllık tüm kitapların yüzde 1,5'una çıktı. 15 milyondan fazla öğrencinin bu içerikleri kullanmaya başladığı belirtiliyor.
Eğitime ciddi paralar harcayan ABD,
İngiltere,
Kanada,
Avustralya,
Fransa,
Almanya gibi dünyanın gelişmiş
ülkeleri,
modern ve son teknolojiye sahip üniversite, laboratuvar araştırma merkezleri kurarak toplumun eğitilmesini sağlıyor. Eğitime ticari olarak da yaklaşan bu ülkeler, dünyanın dört bir yanından öğrenci çekerek, ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlıyorlar. Bu ülkelere okumak için giden öğrenciler, yüksek eğitim ücretiyle beraber, yaptığı harcamalar ve ürettiği projelerle de o ülkelerin ekonomilerine katkı yapıyor. Son yıllarda interneti de işin içine katan ABD ve diğer ülkelerdeki eğitim kurumları, üniversiteye kadar gitmeye zaman bulamayan çalışan kesimin,
yabancı vatandaşların, hatta çok uzak eyaletlerde yaşayan kendi ülke insanlarının da eğitim almasını sağlayacak çözümler geliştiriyor. Özellikle dil kursları uzaktan eğitimle dünyanın her yerinde insanlara eğitim alma imkânı sunuyor. Derslerin, ödevlerin, hocalarla ve diğer öğrenim görenlerle bilgi paylaşımının tamamen internet ortamında yapılmasını sağlayan uzaktan eğitimde ABD açık ara önde gidiyor. Knewton'un araştırmasına göre, karma (sınıf içinde internet araçları kullanarak) öğrenme kurslarını
tercih edenlerin oranı geçen sene yüzde 30'a çıktı. Bu rakamın 2014'te yüzde 47, 2020'de ise yüzde 98'i bulacağı tahmin ediliyor. ABD'deki üniversitelerin yüzde 96'sı en az bir dersin sanal sınıfta görülmesini zorunlu kılıyor. Geçen sene 6,3 milyon yüksek eğitim gören öğrenci en az bir dersini online eğitim olarak tamamlamış. Kâr amacı gütmeyen devlet üniversitelerinde de internet üzerinden eğitim alanların sayısı 2010'da 60 binin üzerine çıktı.
Araştırma şirketinin verilerine göre uzaktan eğitimin benimsenmesinin en önemli unsurlardan bir tanesi de eğitim masraflarının neredeyse yarıya inmesi olarak gösteriliyor. ABD'de normal eğitim sisteminde 100 öğrenci için 1 saatlik dersin maliyeti 17 bin dolar olurken, sanal ortamda 100 öğrenci için yapılan harcama 9 bin 500 dolar civarında kalıyor. Knewton'un araştırmasında ABD Eğitim Bakanı Arne Duncan'ın ülkedeki bütün okulların sanal eğitim için altyapılarını hazırlamaları çağrısına yer verildi. Duncan, sanal eğitimin gelecekte daha da yaygınlaşacağına inanıyor.
Türkiye'de ise uzaktan eğitim hizmetleri yok denecek kadar. Bunun en büyük sebeplerinden birisi sanal içeriğin üretilmesinde ilerleme kaydedilememesi olarak gösteriliyor. Ancak
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı
Fatih Projesi ile birlikte eğitim sisteminde bulunan bütün içeriklerin sanal ortama aktarılması gerçekleştirilecek. 15 milyon öğrenciye dağıtılacak yeni tabletlere bu kitaplar yüklenebilecek. Uzmanlar, bu projenin uzaktan eğitimin de önünü açacağını belirtiyor.