Kılıç,
YURTKUR Samsun Bölge Müdürlüğü'nün
Yaşar Doğu Spor Salonunda düzenlediği ''
İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü ile 18
Mart Çanakkale Zaferi'' kutlamaları çerçevesinde yapılan İbrahim Sadri şiir dinletisi programına katıldı.
Burada konuşan Kılıç, gençlere seslenerek, şunları söyledi:
''Dilinize, kültürünüze ve Türkçe'nize sahip çıkın. Bu cep telefonu Türkçesi denen, internet Türkçesi denen illetten kurtulun. Merhaba, yani MRB, naber yani NBR, anladınız değil mi? Keşke anlamasaydınız. Tamam yerine TM, naber yerine NBR... Sevgili gençler, dilimiz yozlaşıyor. O dil bizim ana dilimiz. O dili ne kadar iyi kullanırsak, o dile ne kadar hakim olursak, o dilin kelimeleriyle ne kadar dans edebilirsek, bu dilin kelimelerini sıkı sıkı kavrayabilirsek inanın ki geleceği o kadar sıkı sıkıya kavramış olacağız. Türkçe'ye sahip çıkın. Bir de bizi biz yapan değerlerimize ve değerler sistemine sahip çıkın.''
Samsun ve
Türkiye'nin her yerinde yurtları ziyaret ettiğini belirten Kılıç, ''Hepimiz bir gün bulunduğumuz bu makamları boşaltacağız. Bu makamlar kadıya mülk değil. Bu makamları kim dolduracak, arkadan gelen nesiller dolduracak. Geleceğin umudu olan sizler dolduracaksınız. İşte o yüzden liderlik okullarıyla olsun, katıldığınız bu programlarda olsun, sizlere yönelik her türlü yatırımı, size yönelik her türlü adımı çok değerli ve önemli buluyoruz. Biz bu ülkede çok değerli ve çok büyük eserlerin altına
imza attık. Ama biliyoruz ve inanıyoruz ki, bizim yaptığımızdan daha iyisini sizler yapacaksınız'' diye konuştu.
Bakan Kılıç, şöyle devam etti:
''Sevgili gençler, dünya görüşünüz ne olursa olsun, siyasi duruşunuz ne olursa olsun, hangi aileden geliyor olursanız olun, nereye mensup olursanız olun bir gerçek var o değişmez. Bir tek Türkiye var, bir tek Türk milleti var. Dolayısıyla bizi biz yapan bu değerlerden ayrılamayız. Tek vatan, tek devlet, tek
bayrak ve tek millet. Her yerde söylediğimiz budur. Samsun'da bunu söylüyoruz, Erzurum'da, Trabzon'da, Diyarbakır'da, Antalya'da, Van'da da bunu söylüyoruz. Çünkü bu dört değer milletimizi birbirine bağlayan omurgadır.''
-''Polemiklerle uğraşmak yerine projelerle uğraşmayı
tercih ediyorum''-
Bakan Kılıç, şiir dinletisinin ardından, basın mensuplarının sorularını
yanıtladı.
Kılıç, bir gazetecinin, ''Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Atakum ilçesinde olimpik
yüzme havuzu yapmayı planladığı alana Atakum Belediyesi '
kent meydanı' istiyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz'' şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı:
''Bu gibi polemiklerin tarafı olmak istemiyorum. Özellikle
bakanlık görevi şahsıma tebliğ edildikten sonraki süreçte bütün imkanlarımızı Samsun için seferber etmeye gayret ettim. Dolayısıyla polemiklerle uğraşmak yerine projelerle uğraşmayı tercih ediyorum. Samsun için atılan her adıma, Samsun'un bütün aktörlerinin sahip çıkması ve
destek vermesi lazım. 7 bin 500 kişilik bir
spor salonunun yapımına başladık. Samsun'da bununla birlikte 2 bin 222 kişilik bir spor salonunun daha yapımına başladık. Şimdi bir olimpik yüzme havuzu daha Samsun'a kazandıralım diye düşünüyoruz. Türkiye'nin en
modern stadyumlarını da Samsun'da yapmak üzere projelerini çizdiriyoruz. Dolayısıyla bu kadar iş yaparken benim şahsen polemiklerle uğraşmaya zamanım yok.''
''Bütün kent aktörlerinden tek ricam var'' diyen Kılıç, ''Polemiklerle uğraşmasınlar, bizi de polemiklerin tarafı haline getirmeye çalışmasınlar, katkı sağlamaya çalışsınlar, bu işi bir an önce yapalım. Param hazır, ödeneğim hazır, projem hazır, her şeyim hazır, zemin etütleri de yapıldı. Atakum, Samsun'un gelişmeye en müsait ilçesi. En yeni gelişme ve
kalkınma bölgesi. Bu bölgenin bir olimpik yüzme havuzuna ihtiyacı var ki, bölgenin çocukları hem iyi
vakit geçirebilsinler, hem yüzmeyi iyi öğrensinler, hem de onların arasından milli sporcular çıkabilsin, yetişebilsin. Buna ihtiyacımız var. Dolasıyla polemik değil, proje diyorum'' ifadelerini kullandı.
Bakan
Suat Kılıç, ''Eğer gerçek niyet kent meydanı yapmaksa bugüne kadar bu kent meydanı niye yapılmadı'' diye sorarak, şunları kaydetti:
''Bu soruyu sorma ihtiyacı duyarım, bu birincisi. İkincisi, İl Jandarma Komutanlığının bulunduğu bölge kent meydanı içinde bulunuyor. Jandarmadan müsaade alınmış mıdır? Jandarma ile yazışmalar yapılmış mıdır? Jandarma arazisinin kent meydanına devredilmesi yönünde bir talepte bulunulmuş mudur? Jandarma bu talebe olumlu yanıt vermiş midir? Buna ilişkin görüşlerin de kamuoyuna açıkl
anması lazım. Eğer gerçek niyet kent meydanı yapmaksa, muh
tarların,
sivil toplum örgütlerinin şunu sorması lazım, 20 sene önce Atakum'da arsalar tarla fiyatına satılırken,
kamulaştırma bedelleri çok çok daha düşükken ve Atakum neredeyse tamamen boşken bu kent meydanı o dönemde niye planlanmamıştır? Bugün başka kurumların arazileri ve arsaları üzerinde bu kurumlarla yazışma yapmadan, izin alınmadan bir kent meydanı polemiği çıkarmayı kesinlikle doğru bulmuyorum. Belediye Başkanı nihayetinde şehrin seçilmiş isimlerinden biridir. Kendisinin yüzme havuzu konusunda destek sağlamasını, bu eserlerde kendisinin de katkısının olmasını istiyor ve bekliyorum.''
AA