Sahur operasyonunda gözaltına alınan eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer'in kızı Fatma Yılmazer, hukuk fakültesinden mezun oldu. Yılmazer, 1 yıldır tutuklu olmasına rağmen hala hakkında iddianame yazılmayan babasını savunmak istediğini söyledi. Mezuniyet kıyafetiyle soluğu cezaevinde alan Yılmazer, "Beni görünce babam çok duygulandı. Babam tabi ki yargılanacak ve suçsuz oldukları anlaşılacak. Babam gibi birinin avukatı olabilmek onur verici bir şey olur." dedi.
Geçtiğimiz yıl polislere yönelik sahur operasyonlarında gözaltına alınarak tutuklanan Ali Fuat Yılmazer'ın kızı Fatma Yılmazer, hukuk fakültesini bitirdikten hemen sonra soluğu cezaevinde aldı. Çünkü yaklaşık bir yıldır birlikte olamadığı babasını ziyaret ederek sürpriz yapmak istedi. Kepler havaya fırlatıldıktan hemen sonra Yılmazer, aynı kıyafetlerle babasının karşısına çıktı. Duygulu anların yaşandığı görüşmede Yılmazer, babasına mezuniyetini ve yaşadıklarını anlattı.
Mezuniyetini, ziyareti ve yaşadıkları zorlu süreci Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) değerlendiren Fatma Yılmazer, fakültede özellikle son yılında zorluk yaşadığını belirtti. Final sınavlarının da babasının bağımsız milletvekili adaylığı dönemine denk geldiğini anlatan Yılamezer, "Bu nedenle derslere gereken ilgiyi gösteremedim. Ama bize o kadar güzel insanlar var ki dua eden, onların duaları sayesinde çok iyi bir ortalama ile mezun oldum. Dualarını eksik etmesinler, onlar sayesinde ayakta kalabiliyoruz" dedi.
Meslek olarak, "Önce insanlığa faydalı olabilecek şeyler yapmak istiyorum. Kafamda çerçevesini çizdiğim bir meslek yok. Avukat, hakim, savcı değil." diyen Yılmazer, "Ben, yaşadığımız bu süreçten sonra da en önemli şeyin sahip olduğumuz değerler olduğunu anladım. Birebir tecrübe etme şansım oldu. Bu değerleri savunmak adına ne gerekiyorsa ben bu bilgimi onun için kullanmak istiyorum. İnsan hakları alanında uzmanlar istiyorum. Sahip olduğumuz hak ve özgürlükleri en iyi şekilde nasıl savunabileceksem, bu yola az da olsa bir katkım da olsa bu yolda ona ilişkin bir şeyler yapmak istiyorum." ifadelerini kullandı.
'ADALET ARIYORSUNUZ, İNSANLIĞA HİZMET ETMEK İSTİYORSUNUZ'
Yaşadıkları sürecin azmini daha da artırdığını kaydeden Yılmazer, "Bir kere ne olduğunu biliyorsunuz ve bunun tamamen ayaklar altına alan bir zihniyet var. Doğru olana karşı olan bir zihniyet. İnsanı en çok üzen bu. Adalet arıyorsunuz, insanlığa hizmet etmek istiyorsunuz. Çünkü böyle görmüşsünüz. Süreç benim açımdan babamı ve çalışma biçimini daha yakından tanıma imkanı sağladı. O öyle güzel bir yolda ve öyle güzel işler yapmış ki zamanında, tamamen demokrasi ve insani değerler için çalışmış. Bu süreçte bunu bire bir yakından gördüm."
Mezuniyet sonrası Silivri Cezaevi'nde babasını ziyarete giden ve ona sürpriz yapmak için mezuniyet kıyafetiyle babasının karşısına çıkan Yılmazer, yaşadığı duygu yoğunluğunu zorlanarak anlattı. Babasının kendisini mezuniyet kepi ve cübbeyle gördüğünde çok duygulandığını belirten Yılmazer, "Ben, kep törenine kadar babamın yanımda olacağını umuyordum. Mezuniyet hayatta sadece bir kez yaşanacak bir şey ve babanızı tabii ki yanınızda istiyorsunuz. Bir ikincisi olmayacak çünkü. Eli ile birlikte (Yurt Atayün'ün kızı) o kıyafetle cezaevine gitmeye karar verdik. Babam da görsün istedim. Ben bir kaç dakika geç girebildim görüşe biraz sıkıntı oldu. Birden öyle kep ve cübbeyle beni görünce çok duygulandı. İyi ki gitmişim, iyi ki görmüşüm diyorum. Hiç göremeseydim içimde kalırdı. Buna şükredeceğim aklıma gelmezdi, çünkü 45 dakika camın arkasında. Hiç sarılamadım babama ama iyi ki gördü. En azından bu biraz motive ediyor." dedi.
'BABAMA 'İYİ Kİ BU SÜRECİ YAŞIYORUZ' DEDİM'
Görüşme sırasında babasının mezuniyet kıyafetini kendisine çok yakıştırdığını ifade eden Yılmazer, "Babam duygularını pek belli etmez. O yüzden ben ona iyi ki bu süreci yaşadığımızı söyledim. Bu yaşadıklarımız benim hayatıma anlam kattı. 22 Temmuz'dan önce hayatımın bir anlamı yokmuş. Bu tarihten sonra anlam katan şeyin amaç olduğunu anladım. Layıkıyla üzerime düşen görevi yerine getirebilmem için babamdan dua istedim." şeklinde konuştu.
Mesleğe atıldıktan sonra elbette babası için çalışmak isteyebileceğini belirten Yılmazer, "Babam tabi ki yargılanacak ve suçsuz oldukları anlaşılacak. Benim de bu süreçte etkim olursa ne mutlu bana, babam gibi birinin avukatı olabilmek onur verici bir şey olur. Evet inşallah düşünüyorum babamın vekaletini almayı. Ama her şeyden önce amaç; insanlığa hizmet etmek. Onu yapabilirsem zaten babamı da savunmuş olacağım." şeklinde konuştu.
Daha önceleri medya alanında çalışmak istediğini ancak lisede hukuk okumaya karar verdiğini belirten Yılmazer, cezaevinde babası ile görüşmeleri sırasında yaşadıklarının da düşünceleri üzerinde etkileri olduğunu belirtti. Yaşadıkları şeylerin kendisini demoralize etmediğini anlatan Yılmazer şöyle devam etti: "Bizim sinirimizi bozmak için arada görevlendirilmiş bir kaç gardiyan olmuyor mu? oluyor, ama Allah demek ki bizi sertleştirerek bazı şeylere hazırlıyor. Bizim bunlara karşı durabilmemiz gerekiyor. Babamlar şu anda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına göre, kaldıkları ortama baktığınız zaman onlar bunu işkence kabul ediyor. Bu yüzdende devletlere ceza veriyor. Ama onlar bundan şikayet etmiyor, asın işin arka planında ne var ona bakıyorlar."
Babasının tutuklanmasından önce daha fazla tedirginlik yaşadığını da anlatan Yılmazer, babasının avukatı olarak bir duruşmada hakim karşısında olması durumunda hakime 'neden buna alet oluyorsun derdim." dedi. Yılmazer, "Bu adamların kaçma şüphesi yok. Aylarca devletin üst kademelerinde bulunanlar tarafından tehdit edildiler, kaçacaksa zaten kaçarlardı. Hakime, yapılanların siyasi olduğunu görüyorsun niye sen bunlara alet oluyorsun derdim. Bu zulüm sadece bizi değil toplumun her kesimi etkiler hale geldi. Kendi adıma değil, bugün artım ülke için üzülüyorum. Bu zihniyetin bu ülkeyi noktayı görüp üzülüyorum açıkçası. Sadece biz gençler değil, artık gelecek de bundan etkileniyor." ifadelerini kullandı.
Fatma Yılmazer, yarın bir gün herkesin kendisini savunmak durumunda kalabileceğini belirten Yılmazer, "Ben bunun için kendimi yetiştiriyorum. Bugün çok donanımlı bir halde değilim ama yarın bir gün bu donanımda olduğum zaman değerlerimi savunmak, savunma makamında olabilmek, insanın yapabileceği en doğru şey." diye konuştu.
CİHAN