Rize'de Özel Şahika Salih Kalkavan İlköğretim Okulu, devlet kurumları tarafından düzenlenen hukuksuz baskınlar ve denetimlere maruz kaldı. Birkaç kişilik denetim ekibi, okuldaki merdiven basamaklarını sayarak ölçümler yaptı. Okul avukatı Hüseyin Yılmaz, yapılan denetimlerin hukuksuz olduğunu söyledi.

Sabah erken saatlerde okul binasına gelen birkaç kişilik denetim ekibi, yaklaşık bir saat okulda kalarak incelemelerde bulundu. Rize'nin eğitiminde vizyon kuruluşlardan biri olan ve sayısız başarısı bulunan okulda herhangi bir eksikliğe rastlamayan ekip, merdiven basamaklarını sayarak uzunluğunu ölçtü. Burada da herhangi bir problem görülmeyince ekipler okuldan ayrıldı.

Şahika Eğitim Kurumları avukatlarından Hüseyin Yılmaz, valilik makamının yazılı emri ile oluşturulan izleme ve koordinasyon kurulunun yaptığı denetimlerin hukuksuz olduğunu kaydetti. Valilik makamından yazılı emrin olmasının, bu denetimleri hukuki hale getiremeyeceğini dile getiren Avukat Yılmaz, "Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğü'nün 25 Mayıs 2015 tarihli yazısı ile valiliklere verilen denetim yetkisi, özel okulları kapsamamaktadır. Oysa valilikler bu genelgeyi delil alıp özel okulları da denetlemektedirler ki bu mevzuata aykırı olup hukuki değildir. Vekili olduğumuz şirket bünyesindeki okullara birkaç günde bir, kendilerince 'rutin' dedikleri denetimler yapılmaktadır ki bu denetimler iyi niyetten uzak ve asla rutin değillerdir. Zaman zaman vali yardımcılarından, zaman zaman da milli eğitim il müdür yardımcılarından katılımın olduğu denetimlerdeki görüntü, adeta 'kaşın üzerinde gözün var', 'nasıl nerede eksik buluruz' derecesine eksik aranıyor görüntüsü vermektedir." dedi.

Yapılan idari denetimin Anayasanın 10. Madde ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ile korunan eşitlik ilkesine aykırı olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şöyle konuştu: Anayasa'nın 10. maddesinin son fıkrasında belirtildiği üzere 'Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.' Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14. maddesi ve Ek protokol 12 madde 1'de ayrımcılığı yasaklamaktadır. İdarenin yaptığı tam da, gelişmiş bütün dünya ülkelerinin hukuk dışı kabul ettiği ayrımcılıktır. AİHS'nin Ek 1 protokolünün 2. maddesinde ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi düzenlenen 'Velinin eğitim türünü öncelikli seçme hakkı' ilkesinin de açık ihlali olduğu ortadadır. Yapılan bir nevi eğitim hakkının engellenmesidir ve suçtur. Ayrıca, şirket bünyesindeki okullara sıkça gelinmesi, zaman zaman polislerle gelinmesi de, çevrede olumsuz algılara sebep olmaktadır. Oysa şirket okulları devletimize her ay, Sosyal Güvenlik Primi yatıran, Gelir Vergisi ve Katma Değer vergisi veren kurumlardır. Yani, eğitim yanında devlete maddi olarak da kazanç sağlamakta ve piyasada rekabet etmektedirler. Bu açıdan da bakıldığında olay haksız rekabet hükümlerine hukuksuzdur ve maddi manevi tazminatı gerektirir."