32. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ‘tahliye’ kararının uygulanmamasını skandal olarak değerlendiren siyasiler, iktidarın yargıyı intikam aracı olarak kullandığının tescillendiğini belirtti. Nöbetçi savcının, bir mahkemenin kararını ‘incelemek’ gibi bir yetkisinin bulunmadığı üzerinde özellikle duran Muhalefet partisi temsilcileri, Tahliye kararını uygulamayan, uygulanmasına engel olanların suç işlediğini aktardı. İşte vekillerin görüşleri:
Ankara Bağımsız Milletvekili Haluk Özdalga:“Türkiye’de hukuk devleti kalmadı. Tamamen siyasi iktidarın emrine bağlanmış yargı ve mahkemeler var. Bunda da en önemli unsurlardan bir tanesi sulh ceza hakimlikleri. Bu mahkemeler vasıtasıyla kendisine karşı en küçük bir eleştiri yapanı susturup, toplumun geri kalanını sindirmek isteyen bir yapı var. Sulh ceza hakimlikleri, Yargıtay ve HSYK’nın kendilerine bağlanması! Bu tabii Türkiye’de bu demokrasinin de olmadığını gösteriyor, bir tarafıyla bu ekonomiyi etkiliyor.”
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay:“Mahkemenin verdiği tahliye kararının uygulanması engellenemez; bu uygulamayı savsaklayan yahut geciktiren herkes suç işlenmiş olur! Siyasi partiler, başkalarına yapılan hukuksuzluğa sessiz kalırsa yarın seçimlerde haksızlığa uğradıklarında onların sesini kim duyacak?”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu:“Tahliye, derhal yerine getirilmesi gereken kararlardandır. Yerine getirmeyenler suç işliyorlar. Yarın bu hükümet yanınızda olmayacak, biliniz.”
CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker:“Türkiye’de hukuk denen bir şey kalmadı. Mahkemeler talimatlarla iş yapıyor. Bir mahkemenin bırakmak istediği kişiyi diğer mahkeme tutmak istiyor. Yahu bu adamlar kendi ayakları ile teslim olmuş insanlar. Bir suçları varsa zaten yargılanıyor. Mahkemenin verdiği kararı, nöbetçi savcının ‘inceleyeceğim’ demesi gibi bir tabiri ilk kez duyuyoruz. 4 tane bakanın çocukları ile ilgili ciddi yolsuzluk iddialarında deliller ve belgeler var iken onları tutuklamıyorsunuz, hiçbir delili, ispatı olmayan bu vakada da insanları tutukluyorsunuz! Bugün resmen hukuk cinayeti işleniyor.”
MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan:“Mahkemenin verdiği tahliye kararını tanımayan hükümet, kendine iktidar’ı kaybettiren seçim sonucunu da tanımayacağı mesajını vermiştir. Sandıkta yapılan hile, vatandaşın sandıktan ümidini kesmesine vesile olur. Bundan da Türkiye zarar görür.”
CHP Ankara Milletvekili Atilla Kart:“Tahliye kararını engelleyen Başsavcılık, Adalet, müfettişleri ve 10. Sulh Ceza Mahkemesi ‘suç üstüne suç’ işliyor. Bu suçlar en üst düzeyde Cumhurbaşkanı, hükümet ve Adalet Bakanı’nın ‘kanunsuz emir ve talimatlarıyla’ gerçekleştirilmektedir. Nüfuz suistimali ve intikam amacıyla yapılan ve ‘anayasal darbe’ boyutlarına ulaşan bu ihlallerin hesabı, hukuk içinde sorulacaktır.”
DSP Genel Başkanı Masum Türker: “Kararın uygulanmaması, kanunların güçlülerin istedikleri yönde düzenlendiğini gösteriyor. Ne zamandan beri savcılık hükümetin taleplerini yerine getiriyor? Mahkeme kararlarının uygulanmaması, AKP iktidarı ile kurulan hükümetler döneminde başladı.”
İktidarınızın yozlaşmış gücünü kullanarak, sivil darbe yaptınız
Bağımsız İstanbul Milletvekili Hakan Şükür: “Adalet mülkün temeliyken ne mülk bıraktınız ne de adalet! Elbet Allah’ın da terazisi var, bakalım kaç okka geleceksiniz? Mahkemenin bir tutukluyu serbest bırakma kararını uygulatmamak için iktidarınızın tüm yozlaşmış gücünü kullanan siz, anayasaya darbe yaptınız. Silivri’deki Hidayet Karaca ve diğer tutukluların tahliye kararını uygulamayanlar o andan itibaren onlar tarafından esir alınmışlardır. Mahkemenin tahliye kararını cebren ve hile ile uygulayın veya uygulamayın ama bu millet gerçek yüzünüzü artık gördü! Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa daha sonra bu topraklara hukuk inşallah geri gelecek de, siz yine de Allah’ın adaletini bekleyin! Türkiye Cumhuriyeti’nde bugünleri tarihçiler sivil darbe dönemi olarak kaleme alacak. Sizleri ise darbeci diye tanımlayacak! Tüm dünya, mahkeme kararlarını askıya aldığınız an itibarıyla zulmünüzü bir kez daha görmüş oldu. 12 Eylül ve 28 Şubat ile anılacaksınız! Siz bugün mahkeme kararlarını uygulatmadıysanız yarın seçim sonuçlarını dahi tanımazsınız! Gösterdiniz ki siz hileyi çok iyi bilirmişsiniz!”
Tahliye kararı veren hâkimi görevden alırlar
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal: “Buradaki yargıcı yarın görevden alabilirler. Bunlar geçmişte, 3 tane kaçak TIR’la ilgili dokunan tüm savcıları, tahliye kararı veren tüm hakimlerin yerlerini değiştirdiler. Hatta kimisi hakkında da dava açtılar. Şimdi, bundan sonraki diğer yargıçlara gözdağı vermek için muhtemelen bu yargıçla ilgili işlem yapabilirler. Şu anda yapabilecekleri ikinci bir hukuksuzluk arkasındaki perde bu. Çünkü bugüne kadar iktidarın istemediği ama hukukun gereği olarak verilen kararları veren yargıçlar maalesef haklarında soruşturma açıldı, tayin edildi. 17-25 Aralık’ta tahliye edilen bakanların çocukları, Rıza Sarraf’lar nasıl tahliye edildi. Kaç saat sürdü? Bu kadar mücadele verildi mi? Türkiye’nin geldiği aşama maalesef bu.”
O insanların hürriyetleri kısıtlanıyor, bu zorbalık!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan: “Adliye teşkilatı içerisinde ‘mahkeme kararını tanımıyorum’ diyebilen sözde hukukçular türedi. Mahkemenin verdiği tahliye kararını uygulamamak açıkça suç işlemektir. Çünkü açık bir şekilde hürriyeti tahdit suçu işleniyor. Bunu geciktiren, uygulatmayan, kararı imzalayıp cezaevine göndermeyen İstanbul Başsavcısı ve infaz savcısı dahil tüm hukukçular bu sorumluluğun altındadır. Eğer mahkeme kararını beğenmemişseniz, öncelikle yapacağınız ilk etapta kararı yerine getirmek, sonrasında da hukuki yollarla bu karara itiraz etmek için hukukun içerisinde bir yol aramaktır. Çözüm yine hukuk içerisinde aranır. Eğer mahkeme kararı uygulanmazsa, bunun adı zorbalık olur. Mahkeme kararını tanımama kültürü icat edenler ne yaparsa yapsın paçasını hukuktan kurtaramayacaklardır.”
TUTUKLAMA KARARI GARABETTİ!
MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener: “Tahliye kararını olumlu ve memnuniyetle karşıladım. Çünkü orada bir garabet olduğu iddiaları var ve gerçekten böyle. Türkiye’de abuk sabuk hukuk hataları oluyor. Tutukluluk niçindir? Zanlının kaçmasını önlemeye yöneliktir. Kendi kendine gelip ifade veren, emniyete gidip ‘ben buradayım’ diyen insanın bu mahkemeler tarafından tutuklanıyor olmasının bir manası yok. Tahliye kararını duyunca çok sevinmiştim. Ancak bir başka mahkemenin itiraz ettiğini öğrendim. Umarım sağduyu ve hukukun üstünlüğü hakim olur.”
DİN-İMAN DİYEREK MİLLETİ SOYMUŞLAR
Meral Akşener, önceki gece Erzincan’da milletvekili aday tanıtım toplantısında da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de 763 bin üniversite mezununun işsiz olduğunu anlattı. Akşener, “Hani bakan çocukları var ya, o bakan çocukları o kadar büyük paraların sahibi ki para sayarken parmakları acımasın diye aldıkları para makineleri evlerinden çıktı. Vatan çocukları işsiz, bakan çocukları para sayıyor. Haram olsun, haram olsun, haram olsun. Biz bunları kul hakkına riayet eden, alınları secdeye değen, kul hakkına riayet eden, devlet malını, millet malını beytülmal gören insanlar biliyorduk. 17-25 Aralık işinde gördük ki bu muhteremler bizi baştan aşağı soymuş. İslam diye diye, din iman diye diye soymuşlar. Yakalandılar, hep beraber cümbür cemaat ağlaşmaya başladılar. Her biri ayrı bir küçük Emrah, bütün hayatları ağlayarak geçiyor. Küçük Emrah büyüdü bunlar büyümedi kardeşim.” ifadelerini kullandı.
Yargısız infazlar, yargı yoluyla infaza dönüştü
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce: “Artık yargısız infazlar, yargı yoluyla infaza dönüşmüştür. ‘Cemaate oh olsun’ gibi bir yaklaşım doğru değil. Bugün sana ise yarın banadır. Türkiye’de bu iktidar döneminde hiç kimsenin güvenliği yoktur. Yarın milletvekillerine bunu yapabilir, bırakın gazeteci ve yurttaşları. Emin olun ki bu gidiş tehlikeli bir gidiştir. Baskı, zulüm hiç kimseye uzun süreli fayda sağlamamıştır. Yargı mensuplarının da aklını başına devşirmesini istiyor. Yani koca koca hakim ve savcılar Anayasa’ya, yasalara uymak zorundadır. Vicdanına uymak zorundadır.”
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: “Adalet gecikmez tez verilmeli. Aylardır mağdur olanların mağduriyetlerini ortadan kaldıran tahliye kararları inşallah ivedilikle uygulanır.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç: “Asliye ceza mahkemesi tahliye kararı veriyor Sulh Ceza Mahkemesi durdurmaya çalışıyor, nöbetçi savcı adliyeden kaçıyor! Yeni Türkiye’de hukuk…”
BBP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler: “Hukuk neyi emrediyorsa bağımsız mahkemelerin kararı neyi gerektiriyorsa o uygulanmalıdır. Yani kişiye göre, hukuka göre bir anlayış, memlekette adalet duygusunu ortadan kaldıracağı gibi büyük bir kaos yaratır.”
CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay: “Bir mahkeme tahliye kararı veriyor öbürü geçersiz diyor. Türkiye’de sokaktaki vatandaş sittin sene hukuka güvenmez.”
Zaman