(...)

Sonra da halkımız uyarıyorlar: ‘Tarım toprakları geleceğimizdir. ÇED raporu alınmadan bir karış tarım toprağı gelişigüzel betonlaştırılamaz, yapılaşmaya açılamaz. Lütfen talep etmeyin.’ Sevsinler!

 

 

Bu hükümetin bir huyu var. Ne kadar suç işlemiş ve yalan söylemiş ise hepsi için bir günah keçisi bulup pervasızca iftira atıyor. Kendisi için olan iddiaların araştırılmasını ve yargılanmasını asla kabul etmezken, uydurduğu yalanları proje mahkemelerine bile taşımadan, yargısız infaz yapıyor.

 

Türkiye’yi inşaat bataklığına çeken hükümet, 2005 tarihli Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasasını bizatihi kendisi deliyor. Şehircilik açısından tehlikeli olmasına rağmen ovalardaki tarım marazilerini yapılaşmaya ve organize (olamayan) sanayi bölgelerine, daha doğrusu tamirciliğe açıyor.

 

Resmi rakamlara göre, AKP hükümetleri döneminde ülkemizdeki 27 milyon 856 bin hektarlık tarım arazisi, 3.5 milyon azalarak 24 milyon 294 bin hektara indi. Sulama sistemi olmadığından bunun da sadece 16.2 milyon hektarı ekilebiliyor. Çünkü Hükümet tarım arazilerini sadece çirkin betonlaşmaya açmadı, aynı zamanda tarımsal alt yapıya de yeterince yatırım yapmadı.

(...)