Türkiye'de medya üzerindeki baskılar yabancı gazetecilere de sıçradı. Türkiye'ye habarlı amaçlı gelen yabancı gazeteciler giriş yasağı gerekçesiyle sınır dışı edilmeye başlandı. Özellikle güneydoğuda görev yapan çok sayıda gazeteci gerekçe göstermeksizin sınır dışı edildi. Önceki gün Rus resmi ajansı Sputnik'in Türkiye Genel Müdürü Tural Kerimov , Türkiye'ye gelirken Atatürk Havalimanı'nda durduruldu. Burada ülkeye giriş yasağı olduğu için Türkiye'ye girişine izin verilmedi ve Kerimov, sınır dışı edildi.

Aynı şekilde Alman Devlet Televizyonu ARD muhabiri Volker Schwenck, ülkeye giriş yasağı olduğu için gözaltına alınarak sınır dışı edildi. Geçtiğimiz yıl kasım ayında da Hakkâri' Yüksekova'da “silahlı terör örgütüne yardım etmek” suçundan gözaltına alındıktan sonra savcılıkça serbest bırakılan Hollandalı gazeteci Frederike Hanneke Geerdink sınır dışı edilmişti. Geçtiğimiz mayıs ayında Şanlıurfa'da üç yabancı gazeteci gözaltına alınmış “Sınır ihlali” gerekçesiyle Brezilyalı Fotoğrafçı Gabriel Chaim, Alman Gazeteci ve fotoğrafçı Robin Hinsch ve ABD'li yazar Elizabeth Chappell sınır dışı edilmişti.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu yabancı gazetecilerin Haziran 2013'teki Gezi sürecinden beri en yetkili ağızların sözlü saldırılarına ve güvenlik kuvvetlerinin keyfi muamelelerine maruz kaldığına dikkat çekti. Önderoğlu, “Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bizzat uluslararası haberciliği casuslukla damgalamasından sonra özellikle son dönemde ciddi idari kısıtlamalar göze çarpıyor” şeklinde konuştu. Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink örneğini veren Önderoğlu, “Basit bir valilik yazısıyla yıllarca yaşadığı Diyarbakır'dan koparılıp ülkesine gönderildi. Ardından uluslarası medya temsilcilerinin akreditasyon, basın kartı temini/yenileme konusundaki şikayetlerinin ardı arkası kesilmedi. Öte yandan, sınırı yasa dışı yollardan geçmekle suçlanan veya ‘sakıncalı, istenmeyen kişi' ilan edilen birçok gazeteci de Türkiye'de görev yapma imkanlarından yoksun bırakıldı” ifadelerini kullandı.

Önderoğlu şöyle devam etti: “İktidar, Suriyeli sığınmacılarla ilgili olumlu konjonktürü de arkasına alarak öyle görülüyor ki, ‘Yeni Türkiye' konseptini benimsemeyenleri dize getirmeye çalışıyor. AB'nin suskun veya etkisiz kaldığı sorunlar şimdi AB ülkelerinden habercilerin hareket sahasını daraltıyor. Ancak AB, birlik üyeliği projesinin halen bağlayıcılığı varsa, yabancı gazetecilerin yaşadığı hukuka aykırı sorunları konuşmakta ve çözmede sorun yaşamamalıdır.”

TODAY'S Zaman'ın muhabiri Azerbaycan vatandaşı Mahir Zeynalov, sosyal medya paylaşımları yüzünden ilk sınır dışı edilen gazetecilerden biri oldu. 17 Aralık'tan sonra tweetleri yüzünden hakkında dava açılan Zeynalov çalışma izni olmasına rağmen apar topar ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Zeynalov 3 yıl sonra Türk vatandaşı olacaktı.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay ülkede basın ve ifade özgürlüğüne yönelik baskının tavan yaptığına dikkat çekerek tahammül sınırının ortadan kalktığını söyledi. Yerli yabancı tüm basına karşı bir engellemenin olduğuna dikkat çeken Abakay şunları söyledi: "Önce ülkedeki iç basını bitirdiler. Türkiye'deki gazetecileri sürekli soruşturmalar, davalar, hatta hapis cezalarıyla yıldırmaya çalıştılar. Şimdi sıra dış basına geldi. Çünkü dünya, Türkiye'deki baskıları dile getiriyor. Yerine göre alay konusu oluyor. Bu yüzden yabancı gazetecileri sınır dışı ederek ülkedeki rezalet durumun duyulmasını engellemeye çalışıyorlar. Bu iş artık yabancı gazetecilere dava açma hukuksuzluğuna kadar vardı. Zaten Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında Afrika ülkeleri arasında yer alıyor. İç basını bir havuz medyasına çevirip susturdular. Hiç olmazsa yabancı basın yazıyordu artık buna da tahammül edilemiyor. Bu diktatörlük uygulamalarının örneğidir. İmkanları olsa yabancı gazeteleri, New York Times'ı falan satın alacaklar. Bu kadar iş çığırından çıktı."

Türkiye'de son yıllarda artan uluslararası basın mensuplarının çalışmalarının engellenmesine bir başka örnek Der Spiegel'in Türkiye temsilcisi Hasnain Kazım oldu. AKP hükümetine yakın hesapların sosyal medyadan saldırıları ve fotoğraflarının yayınlanıp, ailesinin ve kendisinin hedef gösterilmesi, iki bine yakın ölüm tehdidi alması üzerine gazeteci ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.

Özgür Düşünce