Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması talebiyle hazırlanan iddianame Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından kabul edildi. HDP’ye dönük diğer bütün dava dosyalarında olduğu gibi kapatma iddianamesinde KCK ve PKK’nin yapılanmasına dair bilgiler yer aldı. İddianamenin temelini ise cemaat savcıları ve hakimleri tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar oluşturdu.
İddianamenin detayları arasında İstanbul’da 20 Ocak günü işyerinin önünden kaçırılan ve kaybolduktan 6 gün sonra Başakşehir’e gözleri kapalı bir şekilde bırakılan Gökhan Güneş’in nerede olduğunu soran HDP Parti Meclisi üyesi Nurcan Karasu’nun paylaşımları da iddianame konusu oldu. Karasu’nun , ‘"Gökhan Güneş'i vereceksiniz", “"siz kaçırdınız, biz aldık" paylaşımı örgüt propagandası olarak değerlendirildi.
Nurcan Karasu’nun iddianameye konu olan paylaşımlarının bir kısmı şu şekilde:
"Baskılar, gözaltılar, kaçırmalar bizi susturamaz’, “gökhangüneşibırakın”, "siz kaçırdınız, biz aldık", "Gökhan Güneş'i vereceksiniz", Gökhan Güneş devlet tarafından kaçırıldı! #Gökhangüneşibırakın…”
NE OLMUŞTU?
Başakşehir’de elektrik işçisi olarak çalışan, ESP’li Gökhan Güneş’ten 6 gün haber alınamadı. Kaçırılma anının görüntülerine ulaşılan Gökhan Güneş ile ilgili olarak günlerce eylemler yapıldı, ailesi Emniyet ve Savcılık nezdinde girişimlerde bulundu. Bir işyerinin ve İETT’nin kamera kayıtlarında, Güneş’in otobüsten indiği ve bir grup tarafından zorla araca bindirildiği net biçimde görülüyordu.
Emniyet yetkililerinin Gökhan Güneş’in ailesine “oğlunu teslim edeceğiz” dediği öğrenilmişti. Gökhan Güneş’in avukatı Sezin Uçar, daha önce ajanlık teklifi yapılan Güneş’in “istihbarat görevlileri veya Terörle Mücadele Polisleri tarafından gözaltında tutulduğunu” düşündüklerini söylemişti. Güneş 6 günün ardından gözleri kapalı bir şekilde Başakşehir’e bırakıldı. Ve kendisine ‘ görünmeyenler’ denilen bir grup tarafından işkence yapıldığını söylemişti.