‘Model United Nations of Children’ (MBM) konsepti dünyanın dört bir yanında, lise veya üniversitelerde, danıs¸manlar es¸ligˆinde ögˆrenciler tarafından düzenlenen ve sonuçlandırılan; katılımcıların Birles¸mis¸ Milletler (BM) delegesi rolünü üstlendigˆi ve bu kapsamda kendi ülkeleri dıs¸ındaki ülkeleri aras¸tırıp temsil ederek, çes¸itli BM komitelerinde dünya problemlerini tartıs¸ıp, çözüm önerileri ürettikleri konferanslara verilen genel bir isim. Katılımcıları gençlerin yabancı dil birikimlerini kullanarak kültürler arası etkileşimleri sağlamak ve dünyanın güncel sorunlarına çocuklar ve gençler gözü ile değerlendirilmesine imkan tanıyor.
Son yıllarda tüm dünyada düzenlenen ve bu yıl Birleşmiş Milletler’in New York merkezinde düzenlenen programda BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un da özel bir mesaj ile kutladığı Uluslararası Dil ve Kültür Festivali, BM’nin Avrupa’daki merkezi konumunda bulunan Cenevre’de Güvenlik Konseyi’nin gündeminde bulunan ‘Çocuklar, Barış ve Güvenlik’ konularını içeren bir programa imza attı.
Model Birleşmiş Milletler’in açılış konuşmalarını Cenevre Ofisi’nden sivil toplum kuruluşlarının temsilcisi Lidiya Grigoreva, UNESCO temsilcisi Bobir Tukhtabeyev, Lozan Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Kemal Afşin ile Gazeteci ve Yazarlar Vakfı kurucularından gazeteci Abdullah Aymaz yaptı.
Madagaskar, Filipinler, ABD, İsveç, Almanya, Kırgızistan gibi 17 farklı ülkeden gelen 24 öğrenci çocuklar açısından kültür ve sanat hakları, çocukların maruz kaldıkları cinsel saldırılar, dinler arası diyaloglarda çocukları hakları gibi birçok konu üzerinde temsil ettikleri ülkeler açısından yeni fikirler ürettiler ve BM’nin bu konular üzerinde çalışması gereken konu başlıklarını tespit ettiler. Model Birleşmiş Milletler çalışmasına katılan 17 farklı ülke temsilcileri ortak bir bildiriye imza atarak BM’nin tüm üye ülkeler üzerinde uygulanmasını uygun gördüğü çocuk sorunlarına çözüm önerileri getirildi.
Abdullah Aymaz’dan ‘Yeni bir dünya’ mesajı
Programın açılış konuşmacılarından gazeteci Abdullah Aymaz, dünyada yaşayan herkesi aynı gemide seyahat eden bir topluluğa benzeterek gemiye zarar vermek isteyen kişilerin geminin su alıp batmasına sebep olabileceğini, dolayısıyla geminin sulh ve barış içinde götürülmesi gerektiğini vurguladı. Gemideki herkesi bağlayan ortak değerleri hatırlatan Aymaz, bunu ‘insani evrensel değerler olarak isimlendirdi. Gemideki seyahatin selameti için insani evrensel değerleri korumanın önemine dikkat çeken Aymaz, dini, kültürel ve ilmi araştırmalarda çalışan kişilerin herkesi insan merkezli kabul ettiğini ifade etti.