Terör örgütü PKK’nın kanlı yüzü geçtiğimiz Salı günü bir kere daha kendisini gösterdi. Iğdır - Aralık karayoluna yerleştirilen 1 ton bomba polis servis aracının geçişi sırasında patlatıldı. Azerbaycan, Ermenistan ve İran’da bile sarsıntıya neden olan patlamada 13 kahraman polisimiz şehit düşmüştü.
15 GÜNDE 2 SALDIRI
Dilucu Gümrük Kapısı’nda görev yapan polisler her sabah Iğdır’dan servise binip 90 kilometrelik yolu kat ederek görev yerlerine ulaşıyordu. 8 Eylül’deki saldırı ilk değildi. PKK 27 Ağustos’ta da aynı bölgede aynı polisleri taşıyan servis aracına uzun namlulu silahlarla saldırmıştı. 1 polisin yaralandığı saldırı gazetelerde küçük haber olarak kendisine yer bulabilmişti.
HEMEN REDDETTİLER
13 polisin şehit olduğu saldırının ardından skandal bir detay ortaya çıktı. 27 Ağustos’tan sonraki saldırının ardından Iğdır Emniyet Müdürlüğü valiliğe, artan terör olayları nedeniyle Dilucu Sınır Kapısı’nda görev yapan polislerin her gün bölgeye taşınmasının güvenlik riski oluşturduğu bilgisini iletti. Emniyet, sınır kapısında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Ağustos ayı içerisinde yapımı tamamlanan ve boş olan 45 lojmanın polise tahsis edilmesini istedi. Talep Aralık Kaymakamlığı’na da bildirildi. Ancak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı bürokratlar polisin bu isteğini yerinde görmedi ve lojman talebi reddedildi.
13 POLİS ŞEHİT OLUNCA…
Lojman talebinin reddedilmesinin hemen ardından bölgeden kara haber geldi. PKK’nın patlattığı 1 ton bomba ile 13 polisimiz şehit oldu. İkinci skandal ise şehit haberlerinin ertesinde yaşandı. Gümrük Bakanlığı yetkilileri 15 gün önce reddettikleri lojman talebini polislerin şehit olmasının hemen ardından yerine getirdi. Boş olan 15 lojman, sınır kapısında görev yapan polislere tahsis edildi...
ŞEHİT EŞ İSYAN ETMİŞTİ
Saldırının ardından şehit olan polisler için düzenlenen cenaze törenleri yürek dağlamıştı. Şehit Başkomiser Mehmet Parlak’ın eşi Emel Parlak, tepkisini "Allah onları kahretsin. Iğdır başlarına göçsün. Helal etmiyorum kocamın kanını. Benim canım yandı. Bana da ceza versinler, şehit ailelerine ceza veriyorlarmış. Kim sorumluysa, hepsinin ciğeri yansın. Bomba döşediler. Ne yaptınız?" sözleri ile ifade etmişti.