Gazetenin haberine göre, dış kaynaklı istihbarat birimlerinin yaptığı fişleme sonucunda, Türkiye’nin 40 bin kişiye ülkeye giriş yasağı koyduğu ortaya çıktı. Yasak konusunda İsrail kaynaklı istihbaratın etkili olduğu iddia edildi.
Bunlar arasında İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım ve yönetim kurulu üyesi Osman Atalay’ın da yer aldığı Türk vatandaşları da bulunuyor. Yine Mısır’daki İhvan-ı Müslim, Tunus’taki Nahda Hareketi, Filistin’deki Hamas yöneticilerinden de çok sayıda yasaklı bulunuyor.
Söz konusu kişiler, G-89 kodu ile teröristmiş gibi damgalanıyor. Böylece o kişiler, vatandaşı olsalar dahi Türkiye’ye giremiyor. Yabancı ülke istihbaratlarından gelen ‘yanlış’ bilgiler doğruluk süzgecinden geçirilmeden uygulamaya konuluyor. Bülent Yıldırım ve Osman Atalay, bürokrasideki kendileriyle ilgili hatayı düzeltmiş olsa da hala Türkiye’ye girişlerinin yasak olduğunu dahi bilmeyen on binlerce kişi bulunuyor.
"NEDEN İSRAİL'İN NATO VETOSUNU KALDIRIYORUZ"
Mavi Marmara davasını hukuki olarak devam ettireceklerini ifade eden Yıldırım, “Mavi Marmara davasında BM raporuna göre bile yüzde 100 haklı iken neden İsrail’in NATO vetosunu kaldırıyoruz. Biz bunun hesabını şehit ailelerine nasıl vereceğiz? Gazze ablukasının kaldırılması lazım. Çünkü biz güçlüyüz. Şehit aileleri için tazminatın gündeme getirilmesi rencide edicidir. Biz davalardan vazgeçmeyeceğiz. Kimse de bizi vazgeçiremez” diye konuştu.
"MAVİ MARMARA’DAN VAZGEÇMEYECEĞİZ"
Yıldırım, “Mavi Marmara davasında BM raporuna göre bile yüzde 100 haklı iken neden İsrail’in NATO vetosunu kaldırıyoruz. Biz bunun hesabını şehit ailelerine nasıl vereceğiz. Mavi Marmara’dan dolayı İsrail’e özür diletmek bir başarıdır. Ancak, bu yeterli değil. Gazze ablukasının kaldırılması lazım. Çünkü biz güçlüyüz. Şehit, aileleri için tazminatın gündeme getirilmesi rencide edicidir. Üç-beş kuruş verip susturmak istiyorlar. İsrail’in tavrı budur. Lütuf tazminatını istemiyoruz. Tazminatın miktarı da komedidir. Benzer tazminatları ortaya koyduğumuzda 20 milyon değil en az 3 milyar dolar tazminat olmalıdır. İsrail daha önce çeşitli yollardan 1 milyar dolar tazminat ödemeyi kabul etmişti. Ancak 20 milyon dolar, İsrail’le müzakereye oturan bürokratın masadaki başarısızlığıdır. Bizim için tazminatın miktarı önemli değil. Bir kuruş olsun ama karşı tarafın haksızlığını ortaya koysun” şeklinde konuştu. Yıldırım, “Biz davalardan vazgeçmeyeceğiz. Kimse de bizi vazgeçiremez” dedi.
TÜRKİYE'YE GİRİŞ YASAĞI
Toplantında bir belge gösteren Yıldırım, İsrail’in Türkiye’deki bürokratlarla görüşerek 40 bin kişiyi teröristler listesine sokturduğunu iddia etti. G-89 kodu konularak ülkeye girişi yasaklananlar arasında İHH Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay’ın ve kendisinin de olduğunu söyleyen Yıldırım şöyle konuştu: “Türkiye, yabancı istihbaratlardan gelen bilgiler doğrultusunda 40 bin kişiye ülkeye giriş yasağı koydu. G-87 ve G-89 kodları. G-89 kodu, her türlü terör eylemi yapabilir anlamına geliyor. Bu kodu bana ve yönetim kurulu üyemiz Osman Atalay’a da koymuşlar. İtiraz ettik ve Türkiye bu kodu kaldırdı. Ama diğer tüm ülkelere bizim de içinde olduğumuz 40 bin kişinin listesi gitmiş. İsrail, ABD ve Rusya istihbaratlarından gelen listeyi hiçbir süzgeçten geçirmeden uygulamaya koymuşlar. Listedeki herkesin DAEŞ’le bağlantılı olduğu lanse edilmiş. Bununla ilgili dava açacağız.”