15 Temmuz darbe girişimi sonrasında KHK’larla üniversitelerden uzaklaştırılan öğretim üyesi sayısı tüm darbe dönemlerindeki tasfiye edilen hoca sayısının 20 katını aşıyor. 15 Temmuz sonrası tasfiye edilen akademisyen sayısı beş bine yaklaşırken tüm darbe dönemlerinde tasfiye edilen öğretim üyesi sayısı 250’yi bulmuyor.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk tasfiye reform hareketlerine uyum sağlayamayacakları gerekçesiyle 1933 yılında gerçekleştirildi. Ancak tasfiye edilen öğretim üyesi sayısı bilinmiyor. İkinci tasfiye ise Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde gerçekleştirildi.
Boran, Berkes ve Boratav
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde öğretim üyelerine yönelik ilk tasfiye hareketi Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde yaşandı. 1948 yılında Fakülte’de öğretim üyeliği yapan Behice Boran, Pertev Naili Boratav ve Niyazi Berkes üniversiteden atıldılar.
DTFC içinde başlarını Adnan Cemgil, Niyazi Berkes, Mediha Berkes, Muzaffer Şerif Başoğlu ve Behice Boran’ın, “Yurt ve Dünya”, “Adımlar”, “24 Saat” ve Zekeriya Sertel’in çıkardığı “Görüşler” dergilerinde yazdığı yazılar sol çevrelerin büyük yankı uyandırırken, okuldaki ırkçı-Turancı çevrelerin tepkisini çekiyordu. Fakültedeki hocalar arasında da baş gösteren kamplaşma aslında Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ile bakanlık üst düzey bürokratı Şemsettin Sirer arasındaki mücadelenin fakülteye yansımasıydı. Fakülte bünyesindeki Felsefe Enstitüsü’nün başında bulunan Fransız Prof. Olivier Lacombe, bu hocalar arasındaki çekişmeyi Milli Eğitim Bakanlığı’na rapor etmesi sonucunda bakanlık sol görüşlü Adnan Cemgil, Behice Boran, Pertev Naili Boratav, Niyazi ve Mediha Berkes’i izlemeye almıştı. Birkaç kez haklarında soruşturma açılan hocalardan Muzaffer Şerif Başoğlu, 1944’te tutuklanır. Diğer hocaların resimlerinin ırkçı-Turancı bir derginin kapağına konularak hedef gösterilmesi üzerine 15 Aralık 1945 tarihinde yapılan bir soruşturma sonucunda bakanlık emrine alınırlar. Bakanlık emrine alınma kararının iptali için Danıştay’da dava açan öğretim üyeleri 1946 Mayıs ayına kadar kürsülerinden uzak kalırlar.
Mediha Berkes, fakülteden istifa eder. 1 Mart 1947’de DTFC’li sağcı gençler tarafından kaleme alınan ve Milli Eğitim Bakanlığı’na verilen bir dilekçede, “Yurt ve Dünya” ile “Adımlar” gibi Marksist derginin yayımcısı ve yazarı olan Behice Boran, Niyazi Berkes ve Pertev Naili Boratav’ın öğretim üyeliği görevine son verilmesi istenir. Sol görüşlü öğrenciler de “23 Saat” dergisinde hocalarına sahip çıkan karşı bir bildiri yayımlar. Sağcı öğrenciler bildirinin yayımlandığı “24 Saat” dergisini basmak amacıyla yürüyüşe geçerler. Bu olaylar sonucunda Ankara Üniversitesi Senatosu 6 Mart 1947 günü Niyazi Berkes, Behice Boran ve Pertev Naili Boratav hakkında soruşturma açar. Soruşturmalar, davalar birbirini izler ve sonuçta 1950 yılında bu üç hoca da bir daha Türkiye’de herhangi bir üniversitede hocalık yapamayacak şekilde akademik hayattan tasfiye edilir.
147 akademisyene tasfiye
DP’nin baskıcı politikalarına karşı ilk eylemler üniversitelerde başlamıştı. Üniversite öğrencilerinin yürüyüş ve eylemleri 1960 ihtilalinin fitilini ateşledi. Asker yönetime el koyunca üniversite öğrencileri ile birlikte akademisyenler de ihtilale destek verdiler. Ancak Milli Birlik Komitesi 28 Ekim 1960 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 114 sayılı yasayla; üniversitelerde görevli bazı öğretim üyelerinin görevlerinden affedilmesine, bazılarının da başka üniversitelere tayinine karar verdi. Ankara, İstanbul, Ege, Atatürk ve İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden 147 hoca üniversiteden atıldı. Üniversiteden tasfiye edilen hocalar arasında Ali Fuat Başgil, Nusret Hızır, Mazhar Şevket İpşiroğlu, Tarık Zafer Tunaya, Hıfzı Timur, Mîna Urgan, Sabahattin Eyüboğlu, Yavuz Abadan, Bülent Nuri Esen, Halet Çambel, Celal Ertuğ, İsmet Giritli, Haldun Taner, Memduh Yaşa, Özer Ozankaya, Mukbil Özyörük, Cevat Perin, Emin Onat vardı.
12 Mart’ta tutuklama
12 Mart 1971 darbesi üniversite gençliğinin olayları gerekçesine dayandırılmıştı. Üniversitelerde boykotlar, sağ ve sol öğrenciler arasında çatışmalar özellikle ODTÜ ve Mülkiye diye anılan Ankara SBF’yi hedef haline getirmişti. Darbe öncesinde MİT Başkanı Fuat Doğu “Acil” koduyla Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a gönderdiği raporda ODTÜ’nün kapatılmasını ve solcu öğretim üyelerinin tasfiye edilmesini tavsiye etmişti.
ODTÜ’den ihraç edilen Ertan Acaroğlu, Yaşar Gürbüz ve Erdoğan Tekin, daha sonra yargı kararıyla göreve iade edildi.
Darbe sonrasında üniversite senatoları feshedildi, Mahir Çayan ve arkadaşlarının Elrom’u kaçırmasının ardından başlatılan Balyoz Harekâtı kapsamında pek çok öğretim üyesi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Dönemin solcu hocaları olarak bilinen Mümtaz Soysal, Muammer Aksoy, Kurthan Fişek, Uğur Alacakaptan, Mukbil Özyörük, Sabahattin Eyüboğlu, Bahri Savcı, Cahit Talas, Oya Köymen, Doğu Perinçek, Bülent Tanör, Çetin Özek gibi sol görüşlü öğretim üyeleri tutuklanıp sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandılar. Yargılamaların sonucunda öğretim üyeleri beraat ederek üniversitedeki görevlerine döndüler.
12 Eylül ve 1402’likler
12 Eylül darbesinden bir yıl sonra çıkarılan 2547 sayılı kanunla YÖK’ün kurulmasının ardından 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’nun 2301 ve 2776 sayılı kanunla sol görüşlü 71 üniversite öğretim üyesi YÖK tarafından görevinden uzaklaştırıldı. Bunlardan 38’i profesör, 25’i doçent, 10’u yardımcı doçent olmak üzere toplam 66 öğretim üyesi tasfiye edilmiş oldu. Ancak 1402’lik olmamak için kendiliğinden istifa eden öğretim üyeleri de göz önüne alındığında yüzü aşkın hoca tasfiye edilmiş oldu.
1402’lik olan hocalar arasında Sencer Divitçioğlu. Mete Tunçay, Baskın Oran, Rona Aybay, Aydın Aybay, Anıl Çeçen, Alpaslan Işıklı, Kurthan Fişek, Tuncer Bulutay, Korkut Boratav, Tarık Zafer Tunaya, Hüseyin Hatemi, Gençay Gürsoy, İdris Küçükömer, Veli Lök, Yalçın Küçük, Tahir Hatipoğlu, Üstün Korugan, Bülent Tanör, Rennan Pekünlü, Murat Sarıca ve Yücel Sayman da bulunuyordu.